İnsanlık tarihini, bitki heykelleriyle anlattılar

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - EXPO 2016 Antalya'da, 15 dönümlük alanda bir milyon bitkinin kullanıldığı 110 bitki heykeliyle Asya'dan Afrika'ya, Uzakdoğu'dan Kuzey Amerika'ya kadar insanlığın gelişimi ve kültürü tasvir edildi.

Türkiye'nin ilk kez ev sahipliği yapacağı EXPO 2016 Antalya kapsamında, Aksu ilçesindeki bin 121 dönümlük sergi alanında çalışmalar sürdürülüyor.

Kanadalı Mosaicultures Internationales De Montreal'in danışmanlığında yürütülen proje kapsamında, dönümlük alanda boyları bir ile 6 metre arasında değişen ve çeşitli figürlerin işlendiği bitki heykelleri yapıldı.

Heykellerin gerçeğe uygun olması için 4'ü heykeltıraş, 10'u yabancı 25 kişilik ekip tarafından, fil, aslan, zebra, insan, tavşan, deve, mamut, ipek böcekçiliği, ateşin bulunması, İpek Yolu kervanı başta olmak üzere çok sayıda figürü, ince detaylarına kadar orijinaline uygun tasarlandı.

İlk buğdayın yetiştiği Mezopotamya'da uygarlığın doğuşunun tasvir edildiği bitki heykel sergisinde, ipek böceği ve İpek Yolu efsanesi, Asya'da tarım ve evcilleştirme, Asya'da pirinç ve bambu ekimi, Afrika'da hayvan koruyucu kabile "Masai" ve umudu sergileyen "ağaç diken adam" gibi temalar işlenerek Türkiye'nin ilk canlı bitki heykel sergi alanı oluşturuldu.

- Tarihi İpek Yolu'nu bitkilerle tasvir ettiler

Çalışmada, ipeğin kervanlarla Çin'den çıkışı ve dünyaya yayılması anlatıldı.

Kervanda ipek böceğini tutan Çin Prensesini anlatan heykel için yaklaşık 40 bin bitki kullanıldı. Prensesin saçının topuzundan, küpelerine, şalındaki motiflere kadar bütün detayların işlendi.

Kanadalı firmanın Türkiye Temsilcisi Sinan Kahveci, AA muhabirine, "Çiçek ve Çocuk" temalı EXPO'da dev bitki heykelleriyle insan ve doğa ilişkisini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

"İnsanlık tarihini, uygarlığın doğuşunu özellikle çocuklara daha iyi anlatabilmek için bitki heykel figürleri yaptık" diyen Kahveci, ilk çağdan, toplayıcı, avcı insanlardan tarım toplumuna geçişi üç boyutlu hayvan figürleri ve peyzaj çalışmalarıyla anlattıklarını vurguladı.

Kahveci, mağarada yaşamı, duvarlarına yapılan resimleri, ateşin bulunmasını, tarım ve hayvancılık toplumuna geçişten günümüze olan süreci anlatmak için ağırlıklı olarak hayvan figürü işlediklerini belirtti.

Sergi alanındaki en büyük heykelin prenses, ikincisinin ise mamut olduğu anlatan Kahveci, bilgisayar ortamında taranarak üç boyutlu demir konstrüksiyon heykellerinin yapıldığını, toprak konulduktan sonra da sulama sisteminin içine montaj edildiğini aktardı.

Kahveci, heykellerin yapımı için Antalya'ya uygun bitkilerin seçildiğini ve damızlıklardan bir milyon bitki üretildiğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin bitki florasına da epey bitki kattık. Amacımız çocuklara, insan ve doğa ilişkini anlatmaktı. EXPO'lar kapsamında Avrupa'da ilk kez böyle bir çalışma yapıldı " dedi.