Kadın ve erkeklerde 40 yaş sonrası kansızlığa dikkat!

Kadın ve erkeklerde 40 yaş sonrası kansızlığa dikkat!
Midede ülser, bağırsakta yara, polip ve kanserler kan değerlerini düşürerek kansızlığa yol açıyor

Demir ve B12 vitamin eksiklikleri de kansızlığa yol açan sorunlar arasında bulunuyor. 40 yaş sonrasında oluşankansızlık ise kanser belirtisi olabiliyor.Midede ülser, bağırsakta yara, polip vekanserler kan değerlerini düşürerek kansızlığa yol açıyor.

Kansızlık bir hastalık değil çeşitli hastalıkların sonucunda ortaya çıkan bir laboratuvar bulgusu. Bu sorun kendini, kana rengini veren ve kırmızı kan hücreleri olarak adlandırılan alyuvarların azalması ile gösteriyor. Hematololoji ve Kemik İliği Nakli Uzmanı Prof. Dr. İhsan Karadoğan, hem erkek hem de kadınlarda kansızlığa yol açan yüzlerce farklı neden ve hastalık var; İhmal edilmemesi gereken bu sorun insanların performans ve yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor” diyor. 

KANSIZLIK NEDENİ TEDAVİ EDİLMELİ

Kansızlık sorunu ile doktora başvuran kişide, ilk olarak buna neden olan hastalığın bulunması gerekiyor. Bu noktada hastanın yaş ve cinsiyetine göre olası hastalıklar göz önüne alınıyor ve belirtiler değerlendiriliyor. Hastanın fizik muayenesinde herhangi bir anormallik olup olmadığı belirlendikten sonra laboratuvar testleri yapılıyor. Bu sonuçlara göre kan değerlerinde hangi sorunların olduğu ve kişide kansızlık bulunup bulunmadığı tespit edilebiliyor.

BİRKAÇ TÜP KAN YETER

Kansızlığın varlığı araştırılırken öncelikli olarak tam kan sayımına başvuruluyor. Bu laboratuvar testi kişiye dair çok önemli bilgiler içeriyor. Otomatik kan sayım cihazları ile yapılabilen ve çok pratik olan bu ölçümler ile çok hızlı sonuç alınıyor ve kandaki birtakım değerlerle ilgili özel bilgiler ediniliyor. Cihazdan çıkan bilgiler, kansızlığın derecesini gösteriyor.


  
Örneğin; eritrosit sayısı, belirli bir hacimde milimetrik küpte herkeste olması gereken bir sayıyı gösteriyor. Elde edilen değerin normalin altında olması kişide kansızlık olduğuna işaret ediyor. Bunun dışında hemoglobin ve hematokrit denilen ve kandaki eritrosit miktarını endirekt olarak yansıtan birtakım parametrelere de bakılıyor. Hemoglobin değerinin kadınlarda desilitrede 12 ya da 12.5, erkeklerde ise 13 ya da 13.5 gramın altında olması kişide kansızlık olduğunu gösteriyor. Bundan sonraki aşamada kansızlığın nedeninin bulunması gerekiyor.

DEMİR EKSİKLİĞİ EN ÖNEMLİ NEDEN

Kansızlık birçok nedenle ortaya çıkabiliyor. Kadınlarda en sık görülen kansızlık nedeninin demir eksikliğine bağlı anemi olduğu belirtiliyor. Bunun dışında; folik asit eksikliği, B 12 vitamin eksikliği gibi besin yetersizlikleri de sık izlenen kansızlık nedenleri arasında bulunuyor. Çeşitli romatizmal hastalıklar, mide bağırsak sistemi ile ilgili iltihabi sorunlar, kronik olarak seyreden enfeksiyon hastalıkları, bazı kanser türleri, kalp, böbrek ve endokrin yetmezlikleri ile hipotiroit gibi hastalıklar da kansızlığa neden olabiliyor.

Kandaki bazı değerler demir eksikliği anemisi göstergesi

Kansızlığı olan bir hastada demir eksikliğinin varlığı kanda bakılan ve demir düzeylerini gösteren bazı testlerle ortaya çıkıyor. Bu amaçla, “serum demir düzeyi”, “serum demir bağlama kapasitesi”, “ferritin düzeyi” gibi testler yapılması gerekiyor. Serum ferritin düzeyi vücuttaki demir depolarını yansıtıyor. Anemisi olanların ferritin düzeylerinin düşüklüğü, demir eksikliği anemisini düşündürüyor. Bazı hasta grupları için bunu belirlemek adına yapılacak farklı testler bulunsa da en belirleyici olup pratikte en sık kullanılanın “ferritin” olduğu belirtiliyor.

Yorgunluk ve depresiflik de belirtiler arasında

Demir eksikliği anemisi birçok fonksiyonu etkileyerek çeşitli sağlık sorunlarına neden oluyor. Bunlar arasında; halsizlik, yorgunluk, depresif durum, isteksizlik, performans düşüklüğü, uyku hali, göz kararması, çarpıntı, saç dökülmesi, iştahsızlık, kilo kaybı ve tırnak kırılmaları gibi sorunlar bulunuyor. Demirin en çok kaybedildiği dönemlerden birinin de gebelik olduğu belirtiliyor. Her doğum doğan bebeğin annenin neredeyse bir yıllık demir deposunu alması anlamına geliyor. Bu nedenle gebeliği risk faktörünün yoğun olduğu bir dönem olarak görmek ve kan değerlerini belirli aralıklarla kontrol etmek büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Ihsan Karadoğan, “Demir eksikliğinin giderilmesi oldukça basittir. Ağızdan alınan ilaçlar ya da iğneyle bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün” diyor.

3 KADINDAN BİRİNDE DEMİR EKSİKLİĞİ VAR

Demir eksikliği anemisi yaşamının bir bölümünde her 3 kadından birini etkiliyor ve bu sorunun bir tanı olmadığına dikkat çekiliyor. Kansızlık demir eksikliğinden kaynaklansa da bu soruna yol açan nedenin mutlaka araştırılması gerekiyor. Menopoz öncesinde kadınlardaki kan değeri düşüklüğünün en önemli nedeninin her ay âdet kanamalarıyla ortaya çıkan kan kayıpları olduğu belirtiliyor. Gebelikte anneden bebeğe önemli miktarda demir geçişi olduğu için hem hamilelikte hem de doğum sonrasında kansızlığa sık rastlanıyor. Kansızlığı bulunan doğurganlık çağındaki bir kadında mide ve bağırsak sorunları olmaması halinde bu yönde bir tarama gerekli olmayabiliyor. Kan düşüklüğünün ikinci nedeni de mide ve bağırsak sisteminden kaynaklanıyor. Bu noktada altta yatan nedenin araştırılması gerekiyor. Midede ülser, bağırsakta yara, polip ve kanserler kan kayıplarına yol açabiliyor.




B12 vitamini eksikliğine dikkat edilmeli!

Demir eksikliği dışında B 12 vitamin eksiklikleri de toplumda sık görülen bir sorun olarak değerlendiriliyor ve kişinin kan değerlerini düşürerek kansızlığa neden oluyor. Kansızlık sorununa mideyi ilgilendiren bağışıklık sisteminin bazı hastalıklarında çok sık rastlanıyor. Vücuttaki bir antikorun B 12 vitamininin emilimini sağlayan bazı hücrelerde yaptığı hasar, bu vitaminin besinlerle alınmasına rağmen emilimini engelleyebiliyor. Bu sorun vücuttaki B 12 vitamin depolarının kişiyi yıllarca idare edecek güçte olması nedeniyle hemen ortaya çıkmıyor ve kişideki kansızlık tablosu yıllar geçtikten sonra oluşabiliyor.

40 yaş sonrası kansızlık kanser riskini artırır

Mide-bağırsak sisteminde oluşabilecek kanamalar da kan kayıplarının önemli nedenleri arasında. Menopoz dönemindeki kadınlarda görülen demir eksikliği anemisi, mide ve bağırsaktaki kanamalar sonucu oluşabiliyor. Bu kanamaların yüzde 90’ı basit bir ülserden ya da damar çatlaması gibi iyi huylu sorunlardan kaynaklanabiliyor. Geri kalan kısım ise mide bağırsak sistemine ait kanserlerin belirtisi olabiliyor.

Menopoza giren kadınlarda mide-bağırsak sistemine ait kanserlerin yüzde 9’lara kadar çıktığı belirtiliyor. Bu nedenle kişiye endoskopi yapılması öneriliyor. Ancak endoskopi ve kolonoskopi gibi tetkiklerin yapılması konusunda yaş ve şikâyetlerin de dikkate alınması gerekiyor. 50-60 yaştan itibaren risk çok hızlı şekilde artıyor.

Çocukluk çağı kansızlığı hızlı büyüme kaynaklı olabilir

Çocukluk dönemi kansızlığının nedenlerinden ilkinin doğuştan genetik faktörler olduğu belirtiliyor. Bu nedenle kansızlıkla ilgili testler yapılırken sorunun kalıtsal mı yoksa sonradan başka bir nedenle mi ortaya çıktığının belirlenmesi gerekiyor. Vücudun demir ihtiyacı hızlı büyüme ile de artış gösteriyor. Çocukluktan gençliğe hızlı geçiş döneminde besin içeriklerinin yeterli demir ihtiyacını karşılamaması da kansızlığa yol açabiliyor.


Erkeklerin kansızlığı daha riskli

Erkeklerde, kadınlardaki gibi periyodik bir kan kaybı yaşanmadığı için herhangi bir kansızlık durumunda akla öncelikle mide ve bağırsak sistemi kanamaları geliyor. Mide ülserleri, hemoroit, alkol ve sigara tüketimi fazla olan kişilerde gastrit nedeniyle oluşan yaralar en önemli kansızlık nedenleri. Erkeklerde oluşan demir eksikliğine bağlı kansızlığın önemli bölümü iyi huylu ve yönetilmesi kolay hastalıklara bağlı olarak görülse de artan yaşla birlikte erkeklerin mide ve bağırsak kanseri riskinin yüzde10’lara kadar yükselebildiği belirtiliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.