Kalp nakliyle 16 yaşında yeniden hayata tutundu

Kalp nakliyle 16 yaşında yeniden hayata tutundu
Soğuk algınlığı şikayetiyle gittiği hastanede kalp yetmezliği teşhisi konulan ve yaklaşık 1 yıldır nakil olmayı bekleyen 16 yaşındaki Aydın Akbulut, bağışlanan kalple sağlığına kavuştu- Prof. Dr. Kırali:- "Türkiye'de organ bağışlarının artması lazım. Kalp

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Soğuk algınlığı şikayetiyle gittiği hastanede kalp yetmezliği teşhisi konulan ve yaklaşık 1 yıldır nakil olmayı bekleyen 16 yaşındaki Aydın Akbulut, bağışlanan kalp sayesinde hayata tutundu.

Geçen yıl öksürük, nefes darlığı, halsizlik gibi şikayetlerle hastaneye başvuran Akbulut'ta, yapılan tetkiklerin ardından doğumsal kalp anomalisi tespit edildi.

Tedavisine 7 ay süreyle hastanede kontrol altında tutularak devam edilen Akbulut'a, kafa travması sonucu hayatını kaybeden 17 yaşındaki donörün kalbi nakledildi.

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Kaan Kırali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akbulut'un kalbinin sağ tarafındaki kaslarda ileti problemi olan, özel bir hastalığa sahip olduğunu söyledi.

Bu tür hastalarda kalbin sağ tarafının beklenildiği gibi çalışmaması üzerine, sol tarafın da normal olmasına rağmen fonksiyonlarını göremediğini aktaran Kırali, "Bu nedenle de hastalarda kalp yetmezliği tablosu zaman içinde ağırlaşıyor. Bir de ritim problemi olduğu için ani, ölümcül problemler gelişebiliyor. O nedenle bu tip hastalardaki tek tedavi yöntemi kalp naklidir" dedi.

- "Bekleme süresince birçok istenmedik komplikasyon olabiliyor"

Kırali, bu hastalarda kalp destekleyici yeni cihazların da kullanılamadığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu hastalar arasında yer alan Aydın da bizde yaklaşık 7 ay boyunca yatarak takip edildi. Bu süre zarfında gerekli bildirimleri ve tetkikleri yapıldı. Hepsinin sonunda da uygun kalp sırası geldiğinde kalp nakli gerçekleştirildi. 7 ay beklemesinin sebebi, kalp nakli listesindeki sistematik bir süreç. Ne yazık ki bazen hastalar böyle 7 ay, bir yıl beklemek zorunda kalıyor. Bu hastalara tabii istiyoruz ki hemen bir kalp çıksın ve nakillerini gerçekleştirelim. Ancak bekleme listesine giriyorlar, kendilerinden önceki insanların sırasının geçmesini bekliyorlar. Bunun neticesinde de bekleme süreçleri uzun oluyor. Bu tabii esasında hem hastalar için hem de ülkemiz için kötü bir durum. Bu bekleme süresince birçok istenmedik komplikasyonlar meydana gelebiliyor, istenmedik durumlar söz konusu olabiliyor. Bunların hepsi de ölüm ve ameliyatın başarısızlık riskini artıran etkenler. O nedenle gönül ister ki bu hastalar bir an önce kalp nakli uygulamasına alınabilsinler. Bunun için de Türkiye'de organ bağışlarının artması lazım. Sonuçta kalp nakli oldukça efektif bir tedavi yöntemi. Kalp nakli olan bu hastalar, normal şekilde yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Tüm olumsuzluklardan, engellerden kurtuluyorlar. Sonuçta da rahat, huzurlu ve aktif bir hayata kavuşuyorlar."

Prof. Dr. Kırali, kalp naklinin yapay cihazlara karşı üstünlüğünün de bu getiriler olduğunu aktararak, "Herhangi bir çanta taşımadan, vücuttan bir kordon çıkmadan normal bir hayat sürebiliyorlar. Ancak Türkiye'deki kalp nakli için verici sayısı çok az olduğu için bu tip hastaların, yapay kalp dediğimiz cihazlarla kalp yetmezliği tablosundan kurtarılması, klinik olarak toparlamaları ve aktif bir hayat sürmeleri sağlanıyor. Ayrıca bu cihazlar, tüm vücudun toparlanmasına olanak sağladığı için, bunun ardından yapılacak naklin çok daha başarılı olmasının önünü açıyor" değerlendirmesinde bulundu.

- "Organlarınız bir insana can olsun diyorum"

Kalp nakliyle sağlığına kavuşan Aydın Akbulut da soğuk algınlığı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu, o zamana kadar kalp yetmezliğiyle ilgili bir sorununun olduğunu bilmediğini söyledi.

Bunun üzerine hastanede gerekli tüm tetkiklerin yapıldığını ve kalp yetmezliği teşhisi konulduğunu anlatan Akbulut, nefes darlığı, öksürük gibi şikayetlerinin de bu problemlerden kaynaklandığını anlattı.

Akbulut, sonraki süreçte nakil olmak için beklemeye başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 1 sene organ çıkmasını bekledim. Bu sürenin 7 ayını da hastanede kontrol altında geçirdim. Birçok insan organ nakli yapılamadığı için hayatını kaybediyor. Bence herkesin bu konuda duyarlı davranması gerekiyor. Çünkü insanın organları öldükten sonra o kişiye bir fayda sağlamıyor ama hayatta olup da organ bekleyen birçok hastaya yaşamak için bir umut oluyor. Bu anlamda toplumumuzun bilinçlenmesi gerekiyor. Organlarınız bir insana can olsun diyorum. Yaklaşık 7 aydır benimle ilgilenen Kaan hocam ve ekibine ayrıca teşekkür ediyorum."

- "İnsanlar keşke yaşamadan bunun bilincine varsa"

Akbulut'un ablası Feride Akbulut da kardeşinin durumunu hastaneye soğuk algınlığı şikayetiyle gitmelerinin ardından yapılan tetkikler sonucu öğrendiklerini söyledi.

Akbulut, Aydın'ın bunun ardından yoğun bakıma alındığını ve tedavi sürecinin bu şekilde başladığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 1 yıl kadardır buradayız. 27 Ocak'ta nakil oldu. Durumu çok iyi. İnşallah bekleyen herkese nasip olur. Biz çok mutluyuz. Bu hastalık babamda da vardı. Biz başta sorunun tam kaynağını bilmiyorduk. Soğuk algınlığı gibi halsizlik, nefes darlığı, öksürük şikayetleri yaşıyordu. Tamamen farkında olmadığımız sebepler. Yani gördük ki insanın başı ağrısa hastaneye gitmesi gerekiyor. Çünkü bilmediğiniz bir durumla çok sonraları karşılaşabiliyorsunuz. Kardeşim şimdi sağlığına kavuştu. Biz böyle bir olay yaşamadan önce organ bağışının ne kadar önemli olduğunu biliyorduk, dolayısıyla bu konuda var olan hassasiyetimiz daha da arttı. Ailecek karar aldık, biz de organlarımızı bağışlamayı düşünüyoruz. Güzel bir duygu. İnsanlar keşke yaşamadan bunun bilincine varsa. Ama bazı şeyler yaşayınca daha anlamlı oluyor."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.