Konya Camileri - Kapu Camii

Konya Camileri - Kapu Camii
Kapı Camii, Konya’nın sembol camilerden birisi. Bir asrı aşan bir süredir hatimle teravih kılınan ve kıldırılan tek cami. Kara Haydar Efendilerin, Hasan Hüseyin Varol’ların, Hasan Altın Hocaların, Tahir Büyükkörükçü gibi ünlü bir hatibin hitap et..

Kapı Camii, Konya’nın sembol camilerden birisi. Bir asrı aşan bir süredir hatimle teravih kılınan ve kıldırılan tek cami. Kara Haydar Efendilerin, Hasan Hüseyin Varol’ların, Hasan Altın Hocaların,  Tahir Büyükkörükçü gibi ünlü bir hatibin hitap ettiği bir cami. Türkiye’de en tanınan camilerden biri. Konyalı için orada vakit namazı kılmak, hatimle teravih kılmak bambaşka bir duygu...

Gönüllere Açılan Kapı, Kapu Camii

Asıl adı “İhyaiyye” olan ancak, Konya Kalesinin Atpazarı Kapısı ile Telli Kapısı arasında bulunduğu için “Kapı Camii” adı ile tanınan yapı, Konya çarşısının merkezinde, ticarî faaliyetin kalbi sayılabilecek bir alanda yer almaktadır.

Çarşı dokusu içerisinde bir platform üzerine inşa edilen ve altında dükkânların yer aldığı Kapu Camii, Şerafeddin, Sultan Selim ve Aziziye camileri ile tarihî Konya çarşısının ve kent siluetinin en önemli öğelerinden birisidir.

Cami, ticarî alan içerisinde yer aldığı için avlusuz olarak inşa edilmiş ve kuzey cephede alt katına 8 adet dükkân yapılarak, hem ticarî doku ile bütünleşme sağlanmış, hem de camiye gelir kazandırılması amaçlanmıştır.

Son cemaat yerinin altında yer alan ve birer kapı ile kuzeye açılan dükkânlara ilave olarak daha sonraki yıllarda, caminin kuzeybatı köşesine büyük bir dükkân alanı daha eklenmiştir. Bu dükkânın batısında da üzeri kırma çatı ile örtülü bir şadırvan bulunmaktadır. Konya’da platform üzerinde inşa edilmiş birkaç yapıdan biri olan Kapu Cami’nin merdivenlerle ulaşılan üç girişi bulunmaktadır.

Kuzeyde yer alan ana giriş, dükkânların oluşturduğu alana bakmakta olup, burada 10 adet mermer sütunla taşınan son cemaat yeri bulunmaktadır. Batı girişi, dükkânların arasında kalan ufak bir meydana açılırken, doğu girişi ise caminin hemen yanından geçmekte olan yola (Sarraflar Caddesi) açılmaktadır. Bununla birlikte doğu ve batı girişleri, cephenin tam ortasında değil, kuzeye yakın olarak yapılmışlardır.  İki cephe arasında oluşan kot farkından dolayı doğu cephede 5 basamaklı merdiven yapılırken; batı cephede 8 basamaklı merdiven yapılmış ve böylece arazinin durumundan kaynaklanan eğim sorunu da çözülmüştür.

PİR HÜSEYİN ÇELEBİ YAPTIRMIŞTI

Kapu Camii, ilk defa 1658 yılında Mevlâna’nın torunlarından Konya Mevlevi dergâhı postnişini Pir Hüseyin Çelebi tarafından yaptırılmıştır.  1811 yılında harap olan ilk cami, Eşenlerli Köse Müftü adıyla bilinen Abdurrahman Efendi tarafından yenilenmiştir.  Ancak bu yapı da, 1867 Konya Çarşısı yangınında tamamen yanmıştır. Bu tarihten sonra yaklaşık iki yıllık bir süreçte taş malzemeden yapılmış olan bugünkü cami inşa edilmiştir. Ticarî alan içerisinde bir platform üzerine taş malzemeden, avlusuz olarak inşa edilen ve kuzey cephesinde alt katına 8 adet dükkân yapılarak ticarî doku ile bütünleşmesi sağlanan Kapu Camii, Şerafeddin, Sultan Selim ve Aziziye camileri ile tarihî Konya çarşısının ve kent siluetinin en önemli öğelerinden birisidir.  Bu çalışmada Kapu Cami’nin 1867 yangınından sonraki inşa süreci ele alınmıştır. Bu çerçevede öncelikle yangın sonrasında düzenlenen keşif defteri incelenmiş ve inşaatta kullanılacak malzemeler ile maliyetleri hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Yapının günümüzdeki durumu, plan ve süsleme özellikleri ayrı bir bölüm olarak ele alınmıştır. Çalışmanın son kısmında ise 1867 yılında çizilen planı ve keşif defterindeki veriler paralelinde genel bir değerlendirmeye yer verilmiştir. Konya Kalesi’nin kapılarından Atpazarı ile Telli Kapıları arasında kaldığı için “Kapu Camii” ismiyle anılan yapının bulunduğu yer bugün Sarraflar Caddesi olarak bilinmektedir. Cami ilk defa 1658 yılında Mevlâna’nın torunlarından olan ve Konya Mevlevi Dergâhı postnişinlerinden Pir Hüseyin tarafından yaptırılmıştır.

kapi-cami-3.jpg

YANDIĞINDA, KONYALININ DA YÜREĞİ YANMIŞTI

1811 yılında harap halde bulunduğu için Eşenlerli Köse Müftü adıyla bilinen Abdurrahman Efendi tarafından yenilenmiş olan cami, 1867 yılında Konya Çarşısı yangınında tamamen yanmış ve kullanılamaz hale gelmiştir. Yangının ardından ise Eşenlerli Abdurrahman Efendi’nin torunu olan Abdurrahman Efendi ve halkın yardımı ile taş malzemeden yeniden inşa edilmiştir. 28 Eylül 1867 Cumartesi sabahı vuku bulan yangının çıkış noktası Konya çarşısının ortasında bulunan Kapı Cami’nin bitişiğinde yer alan çubukçu dükkânı civarıdır. Bu konuda yapılan araştırmalarda çubukçu dükkânının altında bulunan kahve ocağındaki mangal ateşinin dükkân sahibi tarafından söndüğü düşünülerek kabasıyla bırakılmasının yangına sebep olduğu ifade edilmektedir. Sabahın erken saatinde başlayan yangın rüzgârın da şiddetiyle kısa sürede çevreye yayılmış, ateş öncelikle yangının başladığı dükkâna bitişik bulunan attar ve bakkal dükkânları ile ahşap direkli olan Kapı Cami’ne sıçramıştır.

kapi-cami-2.jpg

Hadiseye şahit olanların ifadelerinden, önce alevlerin çepeçevre sardığı Kapı Cami’nin tavanının büyük bir gürültüyle çöktüğü ve bundan kısa bir süre sonra da Yüksek Cami’nin tahta minaresi ile tavanının yine aynı şekilde korkunç bir gürültüyle yerle bir olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum ahali arasında büyük bir korkuya sebep olmuştur. Yangın neticesinde Konya çarşısında 872 büyük ve küçük dükkânla beraber Konya’nın iki önemli camisinin de kül olması ahaliyi derinden etkilemiş olmalıdır.

Nitekim Konyalı âşıklardan Matlubî tarafından söz konusu yangını anlatan bir destan dahi yazılmıştır.

 

kapi-cami-2-001.jpg

kapi-cami-5.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.