'Konya herhangi bir yer değil'

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş yaptığı açılış konuşmasında Sempozyumun İslam Âlemine barış, kardeşlik ve huzur getirmesini diledi.

Altıntaş, Sempozyumda medeniyetimizin ilim irfan boyutu ve şehir ilişkisi üzerinde durulacağını, Konya’da yetişmiş bazı âlimlerin tanıtılacağını kaydetti.

Âlimlerin şehrin sosyal bütünlüğünün sağlanmasında büyük role sahip olduklarını belirten Altıntaş, Sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni etti.

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise, Medine’nin, yani şehrin "medeniyetin kaynağı" olduğu inancından gelen bir kültürün mensupları olarak şehrin insana, insanın da şehre değer kattığına inandıklarını belirterek sözlerine başladı.

Şeker şöyle devam etti:

“İlim erbabının uygun şartları bulabildikleri şehirler âlimleri, âlimler de faziletli şehirleri ortaya çıkarırlar.  Biri diğerinin tamamlayıcı ve besleyici unsurudur. Şehrin kucaklayıcı, birleştirici ve iyiliği teşvik edici vasatı âlimi; madde ve mana arasında en uygun dengeyi kurabilen âlimiyse şehri ön plana çıkarmıştır. Dünyanın farklı bölgelerinden ilim talep eden insanları çekmeyi başarmış olması Konya’mızı belirginleştirmiş, çekim merkezi konumuna yükseltmiştir.”

Şeker; “Dünyanın 82 ülkesinden 1000 civarında öğrenciyi ve onlarca öğretim üyesini şehrimize çekmeyi başaran Üniversitemiz, böyle önemli bir ilim ve hikmet ziyafetine vesile olmanın mutluluğunu yaşamaktadır.” dedi.

Şehrimizin yeniden tarihteki misyonuna ulaşması gerektiğini ifade eden Şeker, Medeniyet merkezli, değerler merkezli mirası tüm insanlığa sunabilmeyi umduklarını ifade etti. 

Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek de Konya’nın İslam Turizm Başkenti olması vesilesiyle düzenlenen bu programların 15 Temmuz sürecinde sekteye uğrasa da devam ettiğini kaydedip şöyle devam etti:

“Âlim adeta gökteki yıldızlar gibidir bulundukları yeri aydınlatır. Her medeniyet bir şehirden doğar fakat o şehrin adeta parıldayan yüzünü de âlimler oluşturur. O şehri, şehir yapan ise orada yaşayanlardır.”

Konya’nın her zaman âlimler, arifler şehri olduğunu vurgulayan Akyürek, tarih boyunca farklı süreçler yaşasa da Konya’nın bu sosyal genetiğinin devam ettiğini söyledi.

Konya’nın sosyal ve kültürel hayatına büyük katkılarda bulundukları için NEÜ ve SÜ’ye teşekkür eden Akyürek, Konya’nın eğiten şehir olduğunun da altını çizdi. 

Konya Valisi Yakup Canbolat; “Bir şehri geçmişten günümüze taşıyan en belirgin hususlardan biri de o şehirde ömrünü ya da ömrünün bir kısmını geçirmiş önemli şahsiyetler ve âlimlerdir. Âlimler yaşadıkları şehre kimlik kazandırırlar. Öyle ki bazı şehirler yetiştirdikleri âlimlerin isimleriyle anılır. Tıpkı Mevlana Diyarı olarak bilinen Konyamızın olduğu gibi. Bir şehre ruh kazandıran taş ve duvarlar değil âlimler ve onların rahleyi tedrisatından geçen insanlardır.” ifadelerini kullandı. 

Konya’nın bir başkent olduğunu hatırlatan Canbolat, Konya’nın her daim başkent olarak kalacağını kaydetti.

Konuşmasında Hz. Mevlana’ya vurgu yapan Canbolat, bu şehrin âlimlerinin Konya’yı İslam dünyasının en mübarek beldesi kıldığını söyledi. 

'Konya herhangi bir yer değil'

Türkiye Cumhuriyetinin 62, 63 ve 64. Hükümetlerinin Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ilim, irfan, hikmet, ahlak ve huzur diyarı Konya’da böyle bir Sempozyumun yapılıyor olmasından memnun olduğunu belirtip teşrif eden ve katkı sunanlara teşekkür etti.  

Şehir âlim konusu söz konusu olduğunda bu çerçevenin oturduğu zemini tespit etmek gerektiğini kaydeden Davutoğlu, konuşmasında şehir ve medeniyet, bilgi ve medeniyet ilişkisine vurgu yaptı. 

Âlim, fakih, muhaddis gibi kavramların İslam Medeniyetine ait olduğunu hatırlatan Davutoğlu, “İslam Medeniyetinde bilgi kaynakları nettir; akıl, beş duyu ve vahiy.” dedi.

Şehirleri bilgi-ilim ilişkisi bağlamında belli başlıklara ayıran Davutoğlu şunları söyledi:

“Medeniyet kuran şehirlerin en çarpıcı örneği Medine’dir. İslam Medeniyeti Medine örneğinde kuruldu.  Medeniyet tarafından kurulan şehirler vardır bunun örneği Bağdat’tır. Aktarılan şehirler, örneği ise Anadolu ve Balkan şehirleridir. Hayalet şehirler yani bir medeniyet fiziken orada hâkimiyetini kaybediyor ama âlimleri orada anılmaya devam ediyor. Yaşayan bir ruh ama formun kaybedildiği örneği ise Kurtuba olabilir. Kurtuba Avrupa’yı ışıldatan şehirdir. Tasfiye edilen şehirler, bunun en etkileyici örneği Farabi’nin doğduğu şehirdir. Farabi adı yaşadıkça o şehir bilinecektir. Jeokültürel hat şehirler, Musul, Urfa, Halep, Şam bunlardandır. Birikimle dönüşen ve birikimi dönüştüren şehirler vardır ki İstanbul, Kahire, Kudüs bunlara örnek verilebilir.”

Konya’nın şehir kültüründe eski bir geçmişi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Konya’nın herhangi bir yer değil, insanlık birikimini temsil eden bir şehir olduğunun altını çizdi. 

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na hediye takdiminin ardından açılış programı sona erdi.