Konya ismiyle ilgili bilinmeyen canavar rivayeti
Adı yüzyıllardır değişmeyen kadim şehirlerden Konya, kökeni hakkında farklı rivayetlerle anılıyor. Bunlardan en ilgi çekici olanı, kente musallat olan bir canavarın öldürülmesinin ardından yapılan anıta, “Kutsal Tasvir” anlamına gelen “İkonion” adının verilmesi. Zamanla İkonion’dan Claudiconium, Colonia Selie, Augusta İconium, Tokonion ve Conia gibi farklı adlara dönüşen şehir, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bugünkü ismine kavuştu.
![]()
M.Ö. 7 bin yılından bu yana yerleşim yeri olan Konya, Çatalhöyük gibi Neolitik dönemin en önemli merkezlerinden birine ev sahipliği yaptı. Hititler, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Roma ve Bizans’ın hâkimiyetinden geçen şehir, Malazgirt Zaferi sonrası Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından fethedilerek Türk-İslam egemenliğine girdi. 1097’de Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya, mimari ve kültürel eserleriyle kısa sürede Anadolu’nun en mamur şehirlerinden biri oldu.

Alâeddin Tepesi'nin eski bir görünümü ve ilk Ordu Evi
Selçuklular döneminde Mevlânâ Celaleddin Rûmî, Sadreddin Konevî, Şems-i Tebrizî, Bahaeddin Veled ve Muhyiddin Arabî gibi ilim ve tasavvuf dünyasının öncüleri şehre damga vurdu. Kubbe-i Hadra, Alaeddin Camii, Karatay Medresesi ve İnce Minareli Medrese gibi eserler bu dönemin izlerini taşıyor. Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde de kültür ve sanat merkezi olma özelliğini sürdüren Konya, Cumhuriyet döneminde eğitim, kültür ve sanat alanında modernleşme adımlarıyla gelişimini sürdürdü.
Bugün ejderha efsanesiyle başlayan kadim hikâyesi, Selçuklu mirası ve Mevlânâ Müzesi ile yaşayan Konya, hem Türkiye’nin hem de dünyanın önemli tarih ve kültür şehirleri arasında yer alıyor.



Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.