Konya tarihi canlandırılmalı

Hayat Tostçusu sahibi, araştırmacı-yazar Hasan Basri Sayı, Pusula TV’de deneyimli gazeteci Uğur Özteke’nin hazırlayıp sunduğu UĞURLU GÜNDEM’e konuk oldu. Canlı yayın çekimleri Dar-ı Lezzet Etliekmek Sarayı’nda gerçekleştirilen programda Konya, kültürel ve sosyal yaşam üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirilirken, konuk isim Sayı, “Öyle bir Sille, öyle bir Konya kuralım ki içerisine giren bir kişi buram buram Selçuklu’yu Osmanlı’yı hissetsin” dedi.

60 YILLIK BİR MARKA: HAYAT TOSTÇUSU

Konya’nın en bilindik markalarından, marka tescili yapılan 60 yıllık Hayat Tostçusu’nun kuruluş hikayesini anlatan Sayı, “Yaşamakta olduğumuz Konya ve benim memleketim olan Sille çok kıymetlidir. Tabiî ki bunların üstünde ülkem vardır. Rahmetli babam 1957 yılında ilk tost dükkanını açıyor. O yıllarda Konya’da tost kavramı bilinmiyor. Kapının önünde büyük bir ağaç varmış. Çocuklar ağaca tırmanıp bakıyormuş, ‘Ana len ekmeği demirin arasına koyuyor, bişeycik (tost diyemiyor) deyip satıyor’ diye aşağıdakine seslenirmiş.’ Bana, sen daha dünyaya gelmeden burada tost yedik diyen büyüklerim oluyor. İnanın dünyanın hiçbir parası bu söz kadar kıymetli değildir. Kaç tane terzi, kaç tane orijinal aktar, kaç tane usta kaldı. Bazı değerleri muhafaza etmeliyiz. Galiba Konya’nın bir değeri bir markası olma yolunda gidiyoruz. Ama hiçbir sektörden (belediyeler, esnaf ve turizm kuruluşları) taltif görmedik. Biz taltifi dost ve müşterilerden alıyoruz” dedi.

SİLLE İLE İLGİLİ HAYALLERİM VAR

Konya ve Sille ile ilgili hayallerinin de olduğunu söyleyen Sayı, “Mesela ben bu şehre eskiden olduğu gibi atlı tramvay kurulsun istiyorum. Hatta bu tramvaya Konya’ya tramvayı getiren Avlonyalı Feritpaşa’nın adı verilsin. Mevlana ile Alaaddin Tepesi arasına tünel kazılsın istiyorum. 12 bin yıl önceki Çatalhüyük’ten başlamak üzere Konya’nın panoramasını izlettireceğiniz bir mekan olmalı. 8 Nisan 1919 yılında Sille’den Konya’ya ve Konya ile Meram arasına tramvay talep edilmiş. Hazırlanan rapor maalesef gerçekleşemiyor. Meram ve Sille’de su kanallarının kesilmemesi için ÇED raporu hazırlanmış. 100 yıl önce yıkılmak üzere olan bir devletin evlatları ulaşım ile ilgili projeler üretilmiş. Hani günümüzde ulaşım projeleri. Havaray, teleferik nerede? Halen misafirleri üstü açık otobüslerle gezdiriyoruz” diye konuştu.

100 YIL ÖNCEKİ SİLLE CANLANDIRILMALI

Konya’nın en önemli değerlerinden birisinin de Sille Halısı olduğunu söyleyen Sayı, bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Sille Halısı’nın tescili neden yaptırılmadı? Sille Halısı’nın standardı tespit edilip, sertifikası yapılmış, orijinal kökboyası ile imal edilmiş isme özel halılar, halı minyatürleri dokunup plaket yerine verilebilir. Eğer bunu yaparsak Sille’de 15-20 tane tezgah yeniden hayata geçecektir. Alelade demirden, sacdan plaketler yerine bu halılar verilse hem kalıcı olur hem Konya’nın bir değeri yaşatılır. Halı bir örnektir. Bunu testide de yapabiliriz. İsme özel testi üretimi Sille’ye değer katar. Bunları yaparsak 100 yıl önceki Sille’yi yeniden canlandırırız. Sille o zaman Sille olur” ifadelerini kullandı.

HAYAL KURAMAYAN GÜZEL İŞLER YAPAMAZ

Konya’nın giriş kapılarında Selçuklu Başkenti havasını yansıtacak çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu da söyleyen Sayı, “Hayal kuramayan güzel işler yapamaz. Mimar Sinan, Süleymaniye’nin hayalini kurmasa orayı yapamazdı. Herkesin yaptığını yapmak, kopyacılıktır. Bir Konyalı, bir Silleli olarak benim yüreğim başka şeyler istiyor. Ben istiyorum ki Konya’ma gelen bir kişi medeniyetin kokusunu hissetsin. Ankara Yolu’ndan Afyon Yolu’ndan diğer şehir kapılarından girişte ‘burası Selçuklu’nun başkenti diyebilir miyiz?’ Diyemeyiz. Sille’de bir eğitim medresesi yapamaz mıyız? İstiyorum ki biz öyle bir Sille, öyle bir Konya kuralım ki içerisine giren bir kişi buram buram Selçuklu’yu Osmanlı’yı hissetsin” diye konuştu.

(Haber: M. Erkan Ergün)