Konya'da bir ada var: Ne haritada kolay bulunur, ne de hafızadan silinir

Son yıllarda "Unutulmuşlar Adası" olarak anılmaya başlayan Mada Adası, tarihi zenginliği ve eşsiz doğasıyla dikkat çekiyor. Osmanlı kayıtlarında ilk kez 1476 yılında, Fatih Sultan Mehmet döneminde Beyşehir vakıflarına ait defterlerde “Mado” adıyla geçen ada, daha sonra “Made” ve “Mada” olarak anılmış.
Beyşehir Gölü’nün kuzeybatı ucunda, Isparta’nın Şarkîkaraağaç ilçesine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta ve kıyıya sadece 800 metre mesafede yer alan Mada Adası, 8.220 hektarlık yüzölçümüyle gölün en büyük adası konumunda. Adanın karşısında Gedikli Köyü, kuzeyinde ise Küçükkilise Adası bulunuyor.
Tarihi kaynaklara göre, Selçuklu Türkleri ile Bizans İmparatorluğu arasında bu ada çevresinde muharebeler yaşanmış; Eşrefoğlu Mehmet Bey’in, Mis adındaki eşiyle birlikte burada bir köşk yaptırdığı rivayet ediliyor.
Mada Adası’nda doğal ardıç ormanlarının yanı sıra meşe, kavak, söğüt ağaçları ve bir su kuyusu bulunuyor. Rivayetlere göre, eskiden beri adada at, sığır ve koyun gibi hayvanlar beslenmekte, hatta atların adaya yüzdürülerek geçirildiği söylenmektedir. Geçmişte hayvanlar kuyruklarından birbirlerine bağlanır, kayıkta bulunanlar atın yularından tutarak göle çeker, böylece diğer hayvanlar da yüzerek adaya geçerlermiş.
Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mada Adası, Osmanlı döneminde 1866 yılında yaklaşık 30-40 hanelik Rus Kazak topluluğuna yurt olmuş, bu nedenle bir dönem “Kazak Adası” olarak da anılmış. Daha sonra adada Çeçen aileler ve Türkmen aşiretlerinden Tırtar ve Ötkünlüler yerleştirilmiş.
1945 yılına kadar Beyşehir’e bağlı olan ada, bu tarihten itibaren Şarkîkaraağaç ilçesinin Gedikli Köyü’ne bağlandı ve bugün hâlen bu köye bağlı Kumluca Mahallesi olarak geçiyor.
Türkiye'de göl ortasında sürekli yaşamın sürdüğü tek yer olma özelliğine sahip olan Mada Adası’nın en büyük zorluğu ise kış aylarında yaşanıyor. Gölün donmasıyla birlikte dış dünyayla bağları kopan ada sakinleri, çaresizlik anlarında göl üzerindeki buzların üzerinden kayıkları çekerek kıyıya ulaşmaya çalışıyor.
Mada Adası, tarihi, kültürü ve doğasıyla keşfedilmeyi bekleyen bir yaşam adası olma özelliğini bugün de sürdürüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Arkadaşımın akrabası yaşıyor burada çok tuhaf bir yer kimseler yok.
Yanıtla (0) (0)