Konya'da çini ustası arkeoloğun imza eseri "Kubbe-i Hadra" oldu

Konya'da çini ustası arkeoloğun imza eseri "Kubbe-i Hadra" oldu
Çini sanatçısı Kemal Güler, Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi'nin 2 yıl önce yeşil kubbesinde gerçekleştirilen restorasyonda kullanılan 8 bin 500 çininin her birini tek tek el işçiliğiyle yaptı

Büyük Selçuklu tekniğiyle çini sanatını icra eden 61 yaşındaki arkeolog Kemal Güler, Konya'nın simgesi Mevlana Müzesi'nin yeşil kubbesi Kubbe-i Hadra'nın çinilerini yapmanın gururunu yaşıyor.

Selçuk Üniversitesinde arkeoloji ve sanat tarihi eğitimi alan Güler, çinicilikle hobi olarak ilgilenirken, mezuniyetinin ardından 36 yıl önce atölyesini kurdu.

İznik usulü olarak da bilinen, Büyük Selçuklu döneminden gelen yüksek silisli, sırçalı çini tekniğini uygulayan Güler, Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi'nin yeşil kubbesinde iki yıl önce tamamlanan ve 3 yıl 3 ay süren tarihinin en kapsamlı restorasyonunda görev aldı.

Güler, 16 dilimli külah ve turkuaz çinilerden oluşan Kubbe-i Hadra'nın restorasyonunda kullanılan 8 bin 500 çininin her birini tek tek el işçiliğiyle iki yılda yaptı.

aa-20250623-38362129-38362110-cini-ustasi-arkeologun-imza-eseri-kubbei-hadra-oldu.jpg

"SADECE BİR İŞ OLARAK BAKMADIK BU RESTORASYON SÜRECİNE"

Kemal Güler, AA muhabirine, üniversite öğrencisiyken başladığı sanatının ilk yıllarında karşılaştığı bir ustanın "sen yapamazsın" sözünün etkisiyle çiniciliğe yoğunlaştığını söyledi.

Ustalaşmanın çok uzun yıllarını aldığına, Türkiye'de de Büyük Selçuklu tekniğini uygulayabilen 6-7 usta bulunduğuna dikkati çeken Güler, "Kısa sürede oturtulacak bir teknik değil. Dünyada da seramikçiler arasında en zor teknik olarak bilinir. Yabancı kaynaklarda bu teknik 'başarılması zor, yapılamaz' şeklinde değerlendirilir. Benim ustam yok. Birinin yanında yetişmedim ama tarihteki bütün ustalar benim ustam. Onların yaptıklarını, notlarını inceleyerek, fikir edinerek, ilham alarak buraya geldim." ifadesini kullandı.

Kubbe-i Hadra'nın çinilerini üretmenin eşsiz bir keyfi ve gururu olduğunu vurgulayan Güler, "Bu restorasyona talip olan atölyeler arasında bizim numunelerimiz, yapılan testlerde açık ara birinci geldi. Yetkili kurumlar görevi bize verdi. Bu aynı zamanda kutlu bir görevdi. Sadece bir iş olarak bakmadık bu restorasyon sürecine. Üretim süreci ayrı bir haz verdi. Manevi bir yönü vardı. Bittikten sonra da bambaşka duygular yaşadık. Arada bir gidip bakarım, 'ben mi yaptım burayı, ben yaptım herhalde, evet ben yaptım' derim kendi kendime" dedi.

Ürettiği çinilere ruhundan bir parça da eklediğini anlatan Güler, her çiniyle arasında ayrı bir bağ oluştuğunu belirtti.

aa-20250623-38362129-38362125-cini-ustasi-arkeologun-imza-eseri-kubbei-hadra-oldu.jpg

aa-20250623-38362129-38362118-cini-ustasi-arkeologun-imza-eseri-kubbei-hadra-oldu-1.jpg

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ VE TEK ÇIRAĞI EŞİ

Çini ustası Kemal Güler'in en büyük destekçisi ve tek çırağı ise 57 yaşındaki eşi Neval Güler.

Neval Güler, restorasyon sürecinde çok duygusal ve heyecanlı bir dönem geçirdiklerini söyledi.

Eşinin, zor beğenen, çok titiz çalışan ve zor memnun olan bir yapısı olduğunu kaydeden Güler, "Hep daha iyisini, daha güzelini arıyor. Yeri geliyor kendi yaptıklarını beğenmiyor. Onun çırağı olmak çok güzel bir duygu. Yaptığı eserlerle gurur duyuyorum. Yeşil kubbenin çinileri bizim için çok önemliydi. Bittikten sonra bile her gün gidip baktık." dedi.

aa-20250623-38362129-38362116-cini-ustasi-arkeologun-imza-eseri-kubbei-hadra-oldu.jpg

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.