Konya’da “Kur’an Arkeolojisi” konuşuldu

Konya’da “Kur’an Arkeolojisi” konuşuldu
 Editör
Konya Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Prof. Dr. Güngör Karauğuz, “Kur’an Arkeolojisi ve Davut-Süleyman Krallığı” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Konya Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Prof. Dr. Güngör Karauğuz, “Kur’an Arkeolojisi ve Davut-Süleyman Krallığı” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

KUR’AN ARKEOLOJİSİ HURAFELERİ ORTAYA ÇIKARIYOR

İl Halk Kütüphanesi Salonunda düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Mart ayına kadar programların 20.00’de başlayacağını belirterek, Ramazan ayına yönelik bir güncelleme yapacaklarını duyurdu. Konuşmasında, Müslümanların, tarih ve varoluşu Kur’an merkezli ele alması gerektiğini vurgulayan Güçlü, diğer inanç mensuplarının kendi dini metinlerine uygun sonuçlar bulma çabasına dikkat çekti.

Ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Güngör Karauğuz, Kur’an Arkeolojisi kavramını detaylandırarak, hurafeleri ortadan kaldıran bir yöntem olduğunu ifade etti. Hz. Davut ve Süleyman Krallığı dönemine dair Kur’an ayetleri, Tevrat metinleri ve haritalarla desteklenen bir sunum gerçekleştirdi.

KUR’AN ARKEOLOJİSİ NASIL YAPILIR?

Kur’an Arkeolojisinin temel metodolojisini açıklayan Karauğuz, şu prensiplere dikkat çekti:

  • Kur’ani kavramların netleştirilmesi
  • Kur’an’ın teyit ve tasdik kitabı olduğunun bilinmesi
  • Kur’an’ın muhalif ve reddediş kitabı olması
  • Kur’an’ın detay veren bir kitap olması
  • Kur’an’ın değişmemiş ve değiştirilmemiş bir vahiy kitabı olması

Karauğuz, Maide Suresi 15. ayetini örnek göstererek, Kur’an’ın tahrif edilmiş önceki kitaplara işaret ettiğini söyledi. Maide Suresi 45. ayetinin ise, Tevrat’ta yapılan değişiklikleri ortaya koyduğunu belirtti.

“İSRAİL, OLMADIĞI YERDE TARİH ARIYOR”

Prof. Dr. Karauğuz, Tevrat’ın, Hitit ve Hamurabi yasalarından alıntılar içerdiğini ifade ederek, Yahudi kaynaklarında geçen birçok ifadenin tarihsel gerçeklikle örtüşmediğini belirtti. İsrailoğulları'nın tarih boyunca Filistin topraklarına girmediğini vurgulayan Karauğuz, İsrail’in kazılarla kendine tarih yaratmaya çalıştığını, ancak bunu ispatlayacak herhangi bir bulgunun olmadığını dile getirdi.

HZ. DAVUT VE SÜLEYMAN KRALLIĞI DÖNEMİ

Tarihsel süreç içinde Hititlerin sahneden çekilmesiyle Güney Anadolu’da küçük beyliklerin oluştuğunu belirten Karauğuz, 1200’lü yıllarda Filistin topraklarında Yahudilerin olmadığını söyledi. İbrani kavramının tarih kayıtlarında geçmediğini, Yahudi tarihinin tahrif edilmiş Tevrat ile şekillendirildiğini kaydetti.

ARZ-I MEV’UD VE TARİHSEL GERÇEKLER

Karauğuz, Arz-ı Mev’ud meselesine de değinerek, tahrif edilmiş Tevrat’ın Nil’den Anadolu’ya kadar geniş bir alanı Yahudilere ait gösterdiğini ancak tarihsel ve Kur’ani verilerin bunun aksini ortaya koyduğunu ifade etti.

Programın sonunda, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Prof. Dr. Güngör Karauğuz’a günün anısına bir kitap takdim etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.