Konya’da öyle bir mağara var ki! Girişi gizli, 40 odalı, içi altın dolu!

Konya’da öyle bir mağara var ki! Girişi gizli, 40 odalı, içi altın dolu!
 Editör
Konya’nın Akören ilçesi sınırlarında efsaneleriyle ünlü bir mağara bulunuyor. Kel Dağ’ın zirvesinde sarp arazide bulunan mağaranın yerini herkes bulamıyor. Mağara, gizem dolu yapısı ile efsanelere konu olacak nitelikte

Konya’nın Akören ilçesinde bulunan Akoğlan’ın Kayası adıyla bilinen mevkide, Kel Dağ’ın zirvesinde bulunan mağara, içinde birçok efsaneyi barındırıyor. Mağaranın gizemli yapısı, sarp kayalıkların arasında yer alıyor olması ile başlıyor. Herkesin bulamadığı mağarayı bulabilenler ise mağaranın girişine geldiklerinde adeta farklı bir iklime giriyor. Mağaranın içinden gelen hava akımı nedeniyle hava sıcaklığı yaz kış 16-17 derece olarak ölçülüyor.

Genel iklim yapısı nedeniyle incir ağacı yetişmeyen bölgede mağaranın girişinin etrafındaki incir ağaçları da dikkat çekiyor. Mağarayı efsanevi kılan asıl özelliği ise, bölge halkının rivayetlerine göre mağaranın 40 kapısının bulunması; 40’ıncı kapının ardında ise savaş zamanında kazılmış ve gömülmüş olan yüklü miktarda altının bulunduğu.

kirkkapi-magrasi1.jpg

MAĞARANIN GİZEMİ HENÜZ GİRİŞİNDE BAŞLIYOR

Bölgenin ikliminde yetişmeyen incir ağaçları, mağara girişini tamamen gizliyor. Bu durum, mağaranın esrarengiz havasını daha da artırıyor. Giriş, hem doğa hem de eski yıkıntılarla kamufle olduğu için mağarayı bulmak oldukça zor. Bu nedenle, bölgeye gitmeyi düşünenlere uzman bir rehberle hareket etmeleri öneriliyor

MEVSİMDEN BAĞIMSIZ BİR İKLİMİ VAR

Mağaraya girdiğinizde, yılın her döneminde 16-17 derece arasında sabit kalan serin bir hava sizi karşılıyor. Bu sabit sıcaklık, kış aylarında bile mağara girişinde kar birikmesini engelliyor. İlk dar geçitten sonra geniş bir odaya ulaşılıyor. Ardından, giderek daralan diğer geçitlerden ilerledikçe hem merakınız hem de heyecanınız artıyor.

kirkkapi-magrasi2.jpg

EN BÜYÜK SIR, KIRKINCI ODANIN ARDINDA

Bölge halkının dilden dile dolaştırdığı efsaneye göre, mağarayı geçmişte savaş dönemlerinde gizlenmek amacıyla kazılmış. Ancak, asıl efsane, kırkıncı odanın altın ve değerli eşyalarla dolu bir hazine sakladığı yönünde. Bugüne kadar bu iddiaları doğrulayan bir bulguya kimse rastlamadı. Yine de, bu efsaneler bölge halkının ilgisini canlı tutmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Kırk Kapı Mağarası, hem yapısı hem de hakkındaki söylencelerle önemli bir turizm potansiyeli taşıyor. Mağara, sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda geçmişten bugüne uzanan gizemli bir köprü gibidir.

kirkkapi-magrasi3.jpg

KIRK KAPI MAĞARASI’NA NASIL GİDİLİR?

Kırk Kapı Mağarası, Akoğlan'ın Kayası adıyla bilinen mevkide Akören'in güneyinde bulunur. Bölgeye ulaşım sağlayan birkaç alternatif yol varsa da Yarımca yolundan Kel Dağ’a doğru yarım saat süren bir tırmanışla mağaraların bulunduğu tepeye ulaşmak mümkündür. Kırk Kapı Mağarası, bir tepe üzerinde ardıç ve meşe ağaçlarının bulunduğu çevreye hâkim bir yükseltide yer alır. Tepe üzerinde mağaranın girişini bulmak hayli zor ve zahmetlidir. Üzerinde yıkıntıların bulunduğu ve incir ağaçlarının kapattığı, üç dört metre genişliğindeki mağarayı bir rehber eşliğinde gezmeniz tavsiye edilir.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum