Konya'da Paralel Yapılanması Davasında Tahliyeler

Konya'da Paralel Yapılanması Davasında Tahliyeler
"Paralel Devlet Yapılanması" iddialarına ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşma sonunda tahliyeler oldu.

"Paralel Devlet Yapılanması" iddialarına ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında açılan davanın duruşmasında, tutuklu sanık avukat Memduh Oğuz, dosyada suç işlediğine dair somut hiçbir delil olmadığını savunarak, "Okyanus ve Final operasyonunun hiçbir yerinde olmadım. Konya'da bir şeyler yapmak istiyorduk ama bu kadar hasetliğe neden olacağını bilmiyordum" dedi.

Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, iddianamenin okunmasının tamamlanmasının ardından sanıklara söz verilmeye başlandı.

Tutuklu sanıklardan Hasan Çelik, HTS kayıtları çerçevesinde suçlandığını, ortada sadece bir kişinin polisteki beyanı ve HTS kayıtlarının olduğunu söyledi.

Kendisiyle ilgili iddiaların kurgu ve hayal ürünü olduğunu savunan Çelik, kendisine yaşatılanların "ayıp", "günah" ve "zulüm" olduğunu dile getirdi.

İçeriği belli olmayan HTS kayıtlarına dayanarak örgüt üyesi yapıldığını öne süren Çelik, "Hukukun ve vicdanımın önünde suçlu olmadığımı biliyorum. Suçlu olmak için suçlanmak yeterli olmamalı. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum" dedi.

Tutuklu sanık avukat Memduh Oğuz ise savunmasına Ankara'daki terör saldırısında ölenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

Ülkenin zayıflatılmak, insanların birbirine kırdırılmak istendiğini anlatan Oğuz, "Dünyada söz sahibi olmamızın önüne geçiliyor. Birçok oyun oynanıyor ve bu oyunların bir parçası olarak karşınızdayım. Oyunların tamamını tüm Türk milleti gibi ben de lanetliyorum" diye konuştu.

Oğuz, soruşturmanın kolluğun yönlendirilmesiyle başladığını ileri sürerek, oğlunun mezuniyetine gitmek için bulunduğu havaalanında, sanki kaçıyormuş gibi gözaltına alındığını söyledi.

- "Dosyada somut suç işlediğime dair hiçbir delil yoktur" 

 Örnek olacak şekilde cezalandırmayla kendisinin kurban edilmeye çalışıldığını ancak yanlış kişinin kurban seçildiğini ifade eden Oğuz, şunları kaydetti:

"Operasyon, Okyanus ve Final operasyonunu, Nusret Argun'u aklama operasyonudur. Bu süreçte korkunun, yönetme tekniği olduğunu biz de gördük. Neyle suçlandığımı bilmiyorum. İddianamedeki örgüt, hayal ürünüdür. Bu haksız yollarla mesleki çıkar sağlamaya ve Okyanus davasını aklamaya yönelik operasyon, dava, ekip çalışmasıdır. Paralele vurmak, günümüz Türkiye'sinde kalkan oluşturuyor. Bu oyuna sizlerin alet olmaması lazım. Gerçek ortaya çıkacaktır. Nusret Argun, kurtulmak adına herkesi sindirmeye çalıştı. Nusret kendisini kurtarmak için komplo kurdu. 17-25 Aralık'a kadar herkes bu hizmetle can ciğerdi. Dosyada suç işlediğime dair somut hiçbir delil yoktur. Okyanus ve final operasyonunun hiçbir yerinde olmadım. Konya'da bir şeyler yapmak istiyorduk ama bu kadar hasetliğe neden olacağını bilmiyordum. Ekonomik anlamda kayıplarım oldu."

- Üniversite arazisinin naklinde "Paralel" kumpas iddiası

Memduh Oğuz, Selçuk Üniversitesinin arazisinde yer alan, sadece turizm amacıyla kullanılabilecek alışveriş merkezinin Mevlana Üniversitesi'ne devri için birçok usulsüzlük yapıldığı iddialarına değindi.

İddianamede bu konuyla ilgili adı geçen tutuklu sanıklardan, eski Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı ve bir dönem Konya Emniyet Müdürlüğü'nde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yapan Anadolu Atayün ile aralarında avukat-müvekkil ilişkisinin olduğunu dile getiren Oğuz, şöyle konuştu:

"Savcılığın yaptığı kuruntu ve kumpaslardan başka hiçbir şey değil. Alışveriş merkezi çöp yığını şeklinde duruyordu. Orası güzel bir üniversite oldu. Üniversite kurmak için, Allah rızası için vakıf kurduk. Mevlana Üniversitesi Konya'da ilk kurulan vakıf üniversitesidir. Vakfın Mevlana Üniversitesi'ni kurması terör olayı gibi gösteriliyor. Amaç Mevlana Üniversitesi'ne el koymak. Bu davadan suç çıkmaz, suçlu hiç çıkmaz. Ben örgüt üyesi değilim, bu örgütü de bilmem. Benim paralarım terörün finansmanında kullanılıyormuş gibi gösteriliyor. Oğlum ABD'de okuduğu için oraya gönderdiğim paralar sanki terörün finansmanı gibi gösteriliyor."

"Paralel yapı iddiası adil bir yargılamanın sınavından geçemez" diyen Oğuz, "Devletin içinde bir yapı varsa tabii ki hoş görülemez. Hukuk ne cemaat ne de siyasi irade çıkarlarına feda edilmemelidir" ifadelerini kullandı.

Duruşmada sanıkların dinlenmesine devam edilirken Memduh Oğuz ve beraberindeki üç kişinin serbet kaldığı bildirildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.