Konyalı Avukat af bekleyen milyonlara seslendi!

Konya'da avukatlık mesleğini icra eden Burak Akkurt, ceza infaz hukukuna ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan kanun teklifini değerlendirdi. Aylardır cezaevindeki hükümlüler ve aileleri tarafından merakla beklenen bu gelişmenin, kamuoyunda yanlış bir şekilde genel veya özel af beklentisi yarattığını belirten Avukat Akkurt, düzenlemenin asıl amacının mevcut bir adaletsizliği gidermek olduğunu söyledi.

"CEZA İNFAZ SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK BİRÇOK DÜZENLEME YER ALIYOR"

Ceza infaz hukukuna ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulduğunu ifade eden Akkurt, "Bu gelişme, cezaevindeki hükümlüler ve aileleri tarafından aylardır merakla bekleniyordu. Ancak, halk arasında bu düzenlemenin genel veya özel bir af olarak algılanması doğru değildir. İlgili mevzuat düzenlemesiyle mevcut bir adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmaktadır. Peki, bahsedilen bu adaletsizlik nedir? 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ve cezası kesinleşen hükümlüler, COVID-19 salgını dönemindeki düzenlemeyle denetimli serbestlikten yararlandırılarak tahliye edilmişlerdi. Ancak, 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işlemesine rağmen cezası bu tarihe kadar kesinleşmeyen hükümlüler bu düzenlemeden yararlanamamışlardı. Dolayısıyla, uzun süren yargılamalar sonucunda adaletsiz bir durum ortaya çıkmıştı. Halk arasında genel veya özel bir af çıkacağına dair söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Aksine, 10. Yargı paketinde hükümlülerin aleyhine olacak şekilde ceza infaz sistemini güçlendirecek birçok düzenleme yer almaktadır. COVID-19 düzenlemesindeki adaletsizliği gidermek adına, kişilerin eşit şartlarda yargılanarak eşit infaz rejimine tabi tutulması noktasında bazı kişilerin tahliye edilmesi beklenmektedir" diye konuştu.

"55 BİN HÜKÜMLÜNÜN TAHLİYE EDİLMESİ BEKLENİYOR"

Bir örnekle açıklık getirmek istediğini ifade eden Akkurt, "1 Eylül 2021 tarihinde aynı suçu işleyip 4 yıl hapis cezası alan A kişisi ve B kişisini ele alalım. A kişisinin yargılaması kısa sürede tamamlanarak cezası 1 Haziran 2023’te kesinleşiyor, B kişisinin yargılaması ise uzun sürerek 1 Ağustos 2023’te kesinleşiyor. Koşullu salıverilme süreleri düşüldüğünde ceza süresi 2 yıl oluyor. A kişisinin cezası 31 Temmuz 2023’ten önce kesinleştiği için doğrudan denetimli serbestlikten yararlanıyor ve cezaevine hiç girmeden cezasını çekmiş oluyor. B kişisinin cezası 31 Temmuz 2023’ten sonra kesinleştiği için 1 yıl cezaevinde kaldıktan sonra denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye oluyor. Görüldüğü gibi, her ikisi de aynı tarihte suç işlemiş ve aynı hapis cezasını almış olmalarına rağmen, biri hiç cezaevine girmeden cezasını infaz ederken diğeri 1 yıl cezaevinde kalarak cezasını infaz ediyor. İlgili adaletsizliğin giderilmesi amacıyla geçtiğimiz günlerde Meclis’e sunulan kanun teklifiyle, 31 Temmuz 2023’ten önce suç işleyip cezası bu tarihten sonra kesinleşen kişilerin de denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye olması hedefleniyor. Bu düzenlemeyle yaklaşık 55 bin hükümlünün tahliye edilmesi beklenmektedir. Bu düzenlemenin ne zaman kanunlaşacağına dair kesin bir bilgi vermek mümkün değildir" dedi.

"DÜZENLEMENİN BAYRAMDAN SONRAYA KALMA İHTİMALİ DAHA YÜKSEK""

55 bin hükümlünün tahliyesine dair net bir tarihin söz konusu olmadığını aktaran Akkurt, "Meclis’in yoğunluğuna göre Kurban Bayramı’ndan önce ilgili kişilerin tahliye edilmesi beklense de, düzenlemenin bayramdan sonraya kalma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır" ifadelerini kullandı.