Konya’nın tarihteki önemi nedir?

Konya’nın tarihteki önemi nedir?
Anadolu’nun orta yerinde bulunan ve M.Ö. 7000’li yıllara dayanan geçmişi ile buram buram tarih ve medeniyet kokan Konya, insanlık tarihinin en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor

M.Ö. 7000'li yıllardan itibaren, insanlık tarihi açıdan önemli medeniyetlere sahne olmuş, oldukça zengin bir kültürün izlerini bağrında taşıyan Konya, Mevlana gibi yetiştirdiği İslam büyükleri ile gönülleri fetheden, tarihi ipek yolunun ticaret ve konaklama merkezi olarak adeta bir müze şehir kimliğine sahip olan istisna bir şehir olarak öne çıkıyor. Türk tarihinin en eski ve kıymetli eserlerini sinesinde barındıran Konya, ayrıca bir gönül diyarı olarak biliniyor.

konya-genel.jpg

KONYA’NIN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Konya’nın eski çağlardan, günümüze değin çok fazla değişime uğramayan ismi var. Söylentiye göre; eski çağlarda şehre zarar veren bir canavarı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılmış, bunun üzerine de bu olayı anlatan bir resim çizilmiş. Bu anıta da İkonion ismi verilmiş. Zamanla İkonion adı, İcconium'a dönüşmüş. Roma döneminde İmparatorların adlarıyla değişmiş, Claudiconium, Colonia Selie, Augusta İconium gibi isimlerle anılmış. Bizans kaynaklarında Tokonion olarak geçen Konya’ya Ycconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia isimleri yakıştırılmış. Arapların Kuniya dedikleri bu isim, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de değişmemiş, günümüze kadar gelmiş.

sultan-selim-camisi-minaresinden-eski-konya.jpg

BU KALINTILAR KONYA’NIN TARİHİ GEÇMİŞİNİ TESCİLLİYOR

Konya’nın ilk yerleşimi Neolitik Çağa (M.Ö. 8000-5500) kadar iniyor. Bunu Kalkolitik Çağ (M.Ö. 5500-3500), İlk Tunç Çağı (M.Ö. 3500-2000) yerleşimleri izliyor. Ayrıca Karahöyük ve Ereğli’de yapılan araştırmalar Hitit döneminde de yörede yerleşim olduğunu gösteriyor. Neolitik Çağa ait yerleşimlerin Canhasan, Çataklhöyük ve Erbaa’da; Kalkolitik Çağa ait yerleşimlerin Canhasan, Çatalhöyük; İlk Tunç Çağına ait yerleşimlerin Alaaddin Tepesi ve Karahöyük’te olduğu yapılan kazılarda ortaya çıktı. Bu bakımdan Konya Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinin bulunduğu biri.

atalhoyuk.jpg

ÇATALHÖYÜK, KONYA’NIN TARİHİNE IŞIK TUTUYOR

Konya’nın Çumra İlçesi’nin 10 kilometre doğusunda yer alan Çatalhöyük’te yapılan kazılarda 13 yapı katı ortaya çıkarıldı. Buradaki en erken yerleşim katı M.Ö. 5500 yıllarına işaret ediyor. Burada ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait özgün buluntularla karşılaşılıyor. Çatalhöyük’teki yerleşimin, şehirciliğin en iyi bilinen dönemi 7. ve 11. katlarda ortaya çıkmış. Bu evler tek katlı olup, girişler damdaki bir delikten merdivenlidir. Evlerin duvarları sıvalı, üzerlerine resimler yapılmıştır. Bunlar eski çağ insanının duvarlara yaptığı ilk resim örnekleridir. Ayrıca Çatalhöyük kazısında ele geçen heykelcikler, ana tanrıça kültürü ibadetin başlangıcı ve zamanın inançları hakkında özgün bilgiler veriyor.

eski-konya-ince-minareli-medrese.jpg

KONYA TOPRAKLARINDAN KİMLER GELMİŞ, KİMLER GEÇMİŞ!

M.Ö. 13. yüzyılda Hititler yöreye egemen olmuş, Eflatunpınar ve Ereğli’deki kaya kabartmaları da bu dönemden günümüze kadar ulaşmış. Hititlerin ardından yöre Friglerin ve Kimmerlerin egemenliğine girmiştir. M.Ö. 7. yüzyılda Lydialıların, M.Ö. 6 .yüzyılda Perslerin egemenliğindeki yöre, Kapadokya Satraplığının sınırları içerisinde kalmıştır. Büyük İskender’in Pers Devletini Anadolu’da ortadan kaldırması ile birlikte M.Ö. 334’te Makedonya Krallığına bağlanmıştır. Konya yöresi M.Ö. birinci yüzyılda Pontus yönetiminde kalmış, daha sonra Pontus ve Romalılar arasında zaman zaman el değiştirmiştir. M.S. 7. yüzyılın başlarında Sasaniler, yüzyılın ortasında Araplar kısa süreli de olsa yöreye hâkim olmuşlardır.

eski-konya.jpg

ANADOLU SELÇUKLU’LARINA BAŞKENTLİK YAPAN ŞEHİR: KONYA

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boyları Anadolu’ya hâkim olmuş, Alparslan’ın komutanlarından Kutalmışoğlu Süleyman Şah Konya ve yöresini fethettikten sonra batıya yönelmiş, Anadolu Selçuklu Devleti de 1074’te kurulmuş. Anadolu Selçukluları devletin başkentini İznik olarak seçmişlerse de I. Haçlı seferi sırasında İznik’i kaybedince Konya’yı kendilerine merkez yapmışlar. Bundan sonra Konya Anadolu Selçukluları’nın mimari eserleri ile bezenmiş ve kısa sürede Anadolu’nun en gelişmiş kentlerinden biri olmuş. Anadolu Selçukluları döneminde Konya, kültür ve sanatta altın çağını yaşamış.

eski-konya-resimleri-mevlana.jpg

ALİMLER, MUTASVVIFLAR, ŞAİRLER, FİLOZOFLAR BU TOPRAKLARDA YETİŞMİŞ

Devrin ünlü bilginleri, filozofları, şairleri, mutasavvıfları, musikişinasları ve diğer güzel sanatların üstatlarını bir araya getirmiş. Bahaeddin Veled, Mevlâna Celaleddin başta olmak üzere Kadı Burhaneddin, Kadı Sıraceddin, Sadreddin Konevi, Şahabeddin Sühreverdi gibi bilginler, Muhyiddin Arabî gibi mutasavvıflar Konya’da yerleşmişler, verdikleri eserlerle şehri bir kültür merkezi haline getirmişler. 1071 yılında, Malazgirt savaşından sonra Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış ve Büyük Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Sultan Süleyman Şah tarafından da Konya fethedilmiştir. 1074 yılında kurulan ve başkenti İznik olan Anadolu Selçuklu Devleti 1'inci Haçlı Seferi sonunda İznik'i kaybedince, Başkent Konya'ya taşınmış. Başkent olduktan sonra günden güne gelişen ve pek çok mimari eserle süslenen kent, kısa zamanda Anadolu'nun en gelişmiş şehirlerinden biri haline gelmiş. 1097 yılından 1308 yılına kadar 211 yıl boyunca, Anadolu Selçuklu Devletinin egemenliği altında kalan Konya, Selçuklu Devletinin yıkılışını takiben Karamanoğulları Beyliğinin hakimiyeti altına girmiş.

aziziye-camii-konya.jpg

OSMANLI’NIN 4’ÜNCÜ EYALETİ KONYA OLMUŞ

1465 yılında Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından Karamanoğulları Beyliği ortadan kaldırılmış ve Konya Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine alınmış. Fatih Sultan Mehmet, 1470 yılında 4'üncü Eyalet olarak Karaman eyaletini kurmuş, merkezini de Konya şehri yapmış. 17'inci yüzyılda Karaman eyaletinin sınırları genişlemiş, Tanzimat döneminde de ismi değişerek Konya Eyaleti adını almış. Konya şehrinin nüfusu o tarihlerde 1.825 olup, Türkiye'nin 11'inci ve dünyanın da 69'uncu büyük şehriydi.

sultan-selim-camisi-minaresinden-eski-konya-001.jpg

İTALYANLAR KONYA’YI İŞGAL ETTİ

İstiklal Savaşı yıllarında da Konya üzerine düşen görevi yapmış, Batı Cephesi Karargâhı Akşehir'de kurulmuş. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra, Konya İtalyanlar tarafından işgal edilmiş ise de, 20 Mart 1920 tarihinde işgalden tamamen kurtarılmış.

konya-genel-001.jpg

EN MUHTEŞEM TÜRK ŞEHRİ KONYA OLDU

Cumhuriyet Devrinde hızla büyüyen ve gelişen Konya, kültür tarihi eserleri ile bugün açık hava müzesi görünümünde bir şehirdir. Tarihi eserleri bakımından Türklük' ün sayılı şehirleri arasında yer alan Konya, Selçuklular'a iki asırdan fazla başkentlik yapması sebebiyle, Türk mimarisinin gözde eserleri sayılan abidelerle süslenmiş. Bu yönden Selçuklu Devri'nde Konya, Bursa, Edirne ve İstanbul'dan önce "En muhteşem Türk şehri" mertebesine yükselmiş.

Konya'da Türk-İslam döneminden önce yapılan eserlerin çoğunun günümüze ulaşamadığı söylenebilir. Yine de Konya çeşitli tarihi eserleriyle bezenmiş istisna şehirlerden biri. Bu eserlerin başında Konya' nın sembolü sayılan Mevlana Müzesi gelir. Mimar Bedrettin Tebrizi tarafından yapılan ve Kubbe-i Hadra (En Yeşil Kubbe) denilen 16 dilimli bu muhteşem abide firuze çinilerle kaplıdır ve bugünkü görüntüsüne Cumhuriyet döneminde kavuşturulmuş.

Alaeddin Camisi, Sahip Ata Külliyesi, Karatay Medresesi, İnce Minareli Medrese, Sırçalı Medrese Selçuklu dönemi eserlerindendir. Selçuklu ve Beylikler dönemine ait pek çok cami, hamam, çeşme, köprü, tekke, kervansaray, hastane, suyolu ve diğer altyapı kuruluşlarına sahip bulunan Konya' da Osmanlı dönemine ait eserlerin en tanınmışı ise Sultan Selim ve Aziziye Cami'leridir.

eski-konya-mevlana-caddesi.jpg

DÜNYANIN İLİM VE SANAT MERKEZİ OLDU

Konya 12. yüzyılın ilk yarısında Sultan Alaeddin Keykubat (1219, 1236) devri ve sonrasında, Dünyanın ilim ve sanat merkezi özelliğini kazanmış. Türk-İslam Dünyası' nın her tarafından gelen bilim ve sanat adamları Konya'da toplanmışlar. Bahaeddin Veled, Muhyiddin Arabi, ve Mevlana Celaleddin Rumi, Sadreddin Konevi, Şemsi Tebrizi, Kadı Burhaneddin, Kadı Siraceddin, Urmemi gibi bilgin mutasavvıf ve filozoflar kıymetli eserlerini Konya'da hazırlayarak, dünyaya ışık tutmuşlar. "Konya' nın Altın Çağı" denilebilecek bu özelliği, 12. yüzyıl ortalarına kadar devam etmiş. Bu şahsiyetlerin ve Anadolu'nun yeni sahiplerinin engin hoşgörüleri, bilim, sanat ve teknik alanlardaki üstünlükleri, köklü kültürel ve sosyal yapıları, Anadolu'nun "Ana Yurdumuz" olmasında büyük etken olmuş. Böylece ne Bizans saldırıları, ne Moğol istilası, ne Haçlı orduları, ne İtalyan, ne Yunan işgalleri, Türk' ün Anadolu'daki egemenliğini yok edememiş.

eski-konya-001.jpg

ANADOLU SELÇUKLULARI DEVRİNDE KONYA

Konya'nın 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklu Türklerinin eline geçmesiyle (1076-1080) kurulan Anadolu Selçukluları Devletinin Başkentliği (1096-1277) döneminde Kültür ve Sanatta altın çağını yaşar. Devrin ünlü Bilginleri, Filozofları, Şairleri, Mutasavvıfları, Hoca, Musikişinas ve diğer sanatkârlarını bağrında toplamıştır. Bahaeddin Veled, Mevlâna Celaleddin başta olmak üzere Kadı Burhaneddin, Kadı Sıraceddin, Sadreddin Konevi, Şahabeddin Sühreverdi gibi bilginler, Muhyiddin Arabî gibi mutasavvıflar Konya’da yerleşmişler, verdikleri eserlerle şehri bir kültür merkezi haline getirmişlerdir. Bilhassa Hz. Mevlâna fikir ve felsefesi ile insanlığı aydınlatmış Mesnevi, Divan-ı Kebir gibi eserleri ile de bu etki halen devam etmektedir. Yine Nasreddin Hoca da güldüren ve düşündüren fıkraları ile Konya’nın kültür ve sosyal hayatının gelişmesinde asırlardır devam eden bir bilge kişidir. Selçuklular dönemi Konya’sında Kütüphaneler açılmış, bu dönemde Tarih, Edebiyat, Felsefe, Sanat, Tıp, Kozmoğrafya, Hukuk ve Din alanında büyük tarihi ve kültürel atılımlar yapılmış, buna bağlı olarak Medreseler, Camiiler, Kütüphaneler, türbeler, çeşmeler, kaleler, hanlar, hamamlar, çarşı ve bedestenler, köprüler, saraylar yapılmıştır.

sultan-selim-camisi-minaresinden-eski-konya-002.jpg

KARAMANOĞULLARI DEVRİNDE KONYA

Konya da Karamanoğulları (1277) devrinde de bilim ve kültür alanındaki gelişmeler devam etmiş, Ulu Arif Çelebi ve oğulları Adil ve Alim Çelebiler ile Ahmet Eflâkî ve Sarı Yakup gibi bilgin ve Mutasavvıflar yetişmiştir.

OSMANLILAR DEVRİNDE KONYA

Konya, 1467 yılında Osmanlı sınırlarındadır. Doğu seferlerine çıkan Osmanlı Sultanlarından Yavuz Sultan Selim, Kanunî Sultan Süleyman ve II. Murat'ın uğrak yeridir. İlim, kültür ve sanat hareketleri kesintisiz devam eder. Ünlü şairler, bilginler, tarihçi ve filozofların toplandığı merkez halindedir. Bu dönemde de mimarî yönden; Camiiler, Çeşmeler, Medreseler v.s. eserler meydana getirilir. Konya İl Halk Kütüphanesi de 1910 yılında ilk defa Milli Kütüphane adı ile bu dönemde kurulmuştur.

eski-konya-yasar-barisik-meshur-semsiye.jpg

CUMHURİYET DEVRİNDE KONYA

29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile eskilere ilave yeni okullar açılarak, yeni gazete ve dergiler yayınlanmaya başlanır. Yurt genelinde olduğu gibi Konya'da da İlk, orta, Lise ve Yüksek Öğretim devlet yönetimine geçer, okul yapma ve okuma seferberliğine başlanılarak öğretmen yetiştiren okullar ile teknik ve sanat okulları, yüksekokullar memleketin ihtiyacına göre yenilenerek çoğaltılmıştır. Kültür Bakanlığının kurulması ile kütüphaneler ve müzeler, Kültür ve Tabiat Varlıklarımızın korunması 2863 ve değişik 3386 Sayılı " Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurumu " çerçevesinde Kültür Bakanlığının denetimine verilmiştir. Tüm illerde Bakanlığı temsil edecek İl Kültür Müdürlükleri teşkilatlandırılarak Cumhuriyet dönemi kültür ve sanat hareketleri sistematik hale getirilmiştir.

konya.jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.