'Korona aile yapımızı değiştirdi'

'Korona aile yapımızı değiştirdi'
Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbetleri’nde, Hak-Bâtıl Mücadelesi’ni ele alırken Koronalı gelişmelere de değinen Dr. Mustafa Güçlü, “Biz yıllardır aile yapısını savunduk..

Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbetleri’nde, Hak-Bâtıl Mücadelesi’ni ele alırken Koronalı gelişmelere de değinen Dr. Mustafa Güçlü, “Biz yıllardır aile yapısını savunduk. Batılılar gibi olmayalım dedik. Bir korona çıktı hepimizi Batılı ailelerden çok çekirdek aileye döndürüverdi. Her konuda pek çok anlayışımız değişti.” dedi.

 

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde Hak-Bâtıl Mücadelesi’nin dokuzuncu kısmında, Hz. Âdem ile şeytan arasında başlayan Hak-Bâtıl ve İman-Küfür mücadelesinin Hindistan’daki süreci ele alan Dr. Mustafa Güçlü, Harappa medeniyetinin bu bölgeye göç eden Sümerler’den de etkilenerek paganlaştığı ve putperest bir anlayış olan Hinduizm’in nüvesinin de oluşmaya başladığını, felsefesi ve ritüelleriyle birlikte sistemli hale geldiğini anlattı.

Hint kültürünün değişik medeniyetlerden harmanlanarak etkilendiğini ve İndra, Brahma, Şiva, Ganj, Kali diye tanrı/tanrıçalar ortaya çıktığını ifade eden Dr. Güçlü, Hint kültürüne, Tevrat inancı ile Mısır’dan kopup gelen Beni İsrailoğullarının buzağıyı put yapıp tapma inancının da karıştığını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Hinduizm’de kast sistemi uygulanıyordu. Toplum dört kast sistemine ayrılmıştı. Birinci sınıf Brahmanlar; din adamları (Veda okuyucuları), ikinci sınıf Kshatriyalar; krallar, askerler, yöneticiler, bürokratlar, üçüncü sınıf Vaişyalar; halk, esnaf, tüccar, çiftçiler, dördüncü grup olan Şudralar ise işçiler ve kölelerden oluşuyor. Bunların inancında reenkarnasyon da var. Bir beden ölünce ruhu bir başka bedene geçiyor ve reenkarne oluyor. Yâni inançlarında sınıf değiştirme ve diğer sınıftan bir diğer sınıfa geçiş yok. Hangi sınıfta doğduysan o sınıfta öleceksin. Ama şu var. Reenkarne olup dünyaya bir başka bedenle geldiğin zaman sınıf değiştirebilirsin. Bir alt sınıfa da düşebilirsin bir üst sınıfa da çıkabilirsin. Bu yüzden insanlar erdemli ve iyi bir insan olma gayreti içerisindeler. Herkes bulunduğu sınıfı kabulleniyor, katlanıyor. Demek ki bu toplumu yönetmek isteyenler iyi bir sistem kurmuşlar. Her şeyi kabullenen bir halk oluşturmuşlar, üzerlerinde de iktidarlarını devam ettirmişler. Hekimleri bile kendi sınıfının hastalarına bakmak zorunda. Reenkarnasyona inandıkları için en alt sınıftakiler ne olacak? Onlar da hayvan olarak gelecek! Bu sefer hayvanlara da dokunamıyorlar. Solucan bile öldüremiyorlar. Sonra din adamları kendi kutsal metinleri olan ve 30 çeşidi bulunan veda’ları yazıyorlar. Hinduizm’in başkenti de Varanasi, ortasından Ganj nehri geçiyor. Ganj nehri tanrıça Ganja’nın adını taşıyor. Bu nehirde yıkananlar arınıyorlar, günahlarından kurtuluyorlar. Ölülerini gömmüyorlar. Yakarak küllerini Ganj nehrine serpiyorlar. Çeşitli renkte elbise giyen din adamları, brahmalar ve azizler ömürlerinin son dönemlerini Varanasi’de geçirmek için hususi evler (Kurtuluş Evleri)yapmışlar.”

 

PİSAGOR YUNAN DEĞİL HİNT ASILLI ÂLİMDİR

Dr. Güçlü ayrıca, M.Ö. 500’lü yıllarda yaşayan Pisagor’un da Hintli bir âlim olduğunu ve adının “Pitaguru” olduğunu belirterek “Guru “aziz” anlamına geliyor.  Aziz Pita Batı’da “Pisagor” olarak biliniyor. Bu adam, kast sistemine itiraz ettiği için sevilmiyor ve oradan kovuluyor. Anadolu üzerinden Yunanistan’a geçiyor. Burada teorisi, matematiği, sayıları ile Pisagor oluyor.” dedi.

 

KORONA AİLE YAPIMIZI DEĞİŞTİRDİ

Sohbetin sonunda Koronalı aylar ve günlerde yaşanan değişimleri de ele alan Güçlü, bu konuda şunları söyledi: “Korona pek çok geleneği bitirdi. Bu sırada kimsenin kimseye gitmemesi yadırganmıyor artık. 300 yıldır batılılaşıyorduk. Bu üç aydaki batılılaşma sürecimiz 100 yıldaki batılılaşma kadar hızlı oldu. Şimdi çekirdek aileye dönüverdik. Biz yıllardır aile ile kolektif aile yapısını savunduk. Batılılar gibi olmayalım dedik. Bir korona çıktı hepimizi Batılı ailelerden çok çekirdek aileye döndürüverdi. Her konuda pek çok anlayışımız değişti. Yâni “safları sıkı tutun”dan, “musafaha edin günahlar dökülsün”e varıncaya kadar bütün ihlaslar kaldı! O safları sıkı tutmaktan dolayı sahabenin omuzları eksirmiş! Camiler kapatıldı, Cuma kılınmadı bu memlekette.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.