Koronavirüse karşı yüzde 99 etkili burun spreyi ürettiler

Koronavirüse karşı yüzde 99 etkili burun spreyi ürettiler
Bursa'da 47 yıldır eczacılık yapan Nazif Kara ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Bursa'da 47 yıldır eczacılık yapan Nazif Kara ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, korona virüse karşı yüzde 99 etkili burun spreyi yaptılar.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyanın birçok yerinde görülen korona virüsün bir alt varyantı JN.1'i, hızla yayılması nedeni "dikkate alınması gereken varyant" kategorisine girdi. Yapılan bu açıklamalar yine insanların aklına maske, maske, mesafe ve aşıyı düşünceler arasına getirdi. Birçok insan, herkesin korkulu rüyası olan aşıyı olmadan kendince önlem almaya çalışsa da başaralı olunup olunmadığı söylenemez. İnsanların farklı fikirlerle aşı olmaktan kaçmasının önüne geçmek ve vatandaşlarımıza faydalı olmak için yola çıkan 47 senelik eczacılık yapan Nazif Kara ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, 2 yıldır üzerinde geliştirdikleri burun spreyinin son faz aşamasına geldiğini söyledi. Araştırma, geliştirme aşamasını bitirdiklerini belirten Kara ve Yeşilbağ, klinik faz faaliyetlerinde Sağlık Bakanlığı yetkililerinden destek beklediklerini söyledi.

iha-20240103aw111680-1.jpg

Laboratuvar da gerekli işlemleri titizlikle yürüten ekip, son faaliyetlerini paylaştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, "Kentsel hayatta insan temasları çoğaldıkça özellikle solunum yoluyla bulaşan hastalıkların bulaşma hızı ve görülme sıklığı daha da artabiliyor. Özellikle pandemi zamanında bunu iyi bir şekilde tecrübe edinmiş olduk. Tüm halkımızı bunu özümsemiş oldu. Buradan meydana çıkan bir takım ihtiyaçlar var. İnsan, çevre ve hayvan etkileşiminin arttığı vakitlerde hastalıkların görülme sıklığı ve çeşidi de artabiliyor. Bu da bazen pandemi şeklinde bazen daha hafif seyirli lokal epidemiler şeklinde ortaya koyabiliyor. Bu hastalıkların çok büyük bir bölümü de virüsler tarafından meydana çıkıyor. Çok hızlı bulaşıyor. Bu hastalıklar için kullandığımız ilaçların bir takım istenen etkileri nezilinde, istenmeyen etkilileri de ortaya çıkabiliyor. Biz istenmeyen etkileri çok az seviyelere düşürmeye çalıştık, fakat virüsü durdurabilecek henüz enfeksiyon başlamadan önce bunu oluşturabilecek bir ilaç geliştirmek için yola koyulduk. Doğal içeriklere sahip bir ürün yaptık. Bunun özellikle sitotoksisite deneyleri, herhangi bir zararlı etki oluşturma potansiyeli son derece düşük seviyelerde" dedi.

Virüs durdurma deneyleri yaptıklarında çok çarpıcı sonuçlar elde ettiklerini belirten, Yeşilbağ, "Virüsün çoğalmasını yüzde 99,9 seviyelerinde durdurduğunu gördük. Bu çok çarpıcı verinin yanı sıra, virüsün hücreye girmesini de yüzde 99 oranında engellediğini tespit ettik. Bu, enfeksiyon başlamadan vücudunuza yayılmadan durdurulduğu anlamını taşımaktadır. Başka bir deneyde ise alanda bulunan, vücuda girmeyen virüsü ne kadar durdurabiliyor diye gözlemledik Burada da yüzde 99,5 oranında başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Geliştirdiğimiz doğal içerikli yeni formülasyon hem ortamdaki virüsü durduruyor, hem vücuda girmesini yavaşlatıyor, hem de vücutta çoğalmasını engelleyen bir etki meydana çıkarıyor. Bizim için klinik öncesi aşamaya gelmiş önemli bir ilaç adayını ortaya çıkarmış olduk" diye konuştu.

iha-20240103aw111680-2.jpg

Bu ürünle ilgili laboratuvar deneyleri tamamlandığını ifade eden Yeşilbağ, "Hatta bu sonuçlarla ilgili patent başvurusu ve marka tescilini gerçekleştirdik. Şu anda patent sonucunu bekliyoruz. Ticarileştirme aşamasına gelmiş durumdayız. Tabi bu tür formüllerin etkin olması kadar, etkinliğini ne kadar süreyle koruduğu da çok değerliydi. Bu konuda da yaptığımız formülü, bir yıl süresince ortam sıcaklığında bıraktık. Formülasyonu tekrar test ettiğimizde, yine antiviral etkinlik gösterdiğini tespit ettik. Dolayısıyla bu ürünün etkinliğinin uzun süreli olduğunu da ortaya koymuş olduk. İlaç geliştirme, özellikle antiviral ilaçların geliştirilmesi çalışmalarının artık stratejik alan olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yerli ilaç sanayinin bu alanda çalışmalar yapması yerli ve özgün formülasyonları değerlendirmesi ve ürüne dönüştürmesi son derece önemli görünüyor" dedi.

iha-20240103aw111680-6.jpg

Burun spreyinin üretilmesi ve insanlara faydalı olması için gece gündüz çalıştığını belirten 47 yıllık eczacı Nazif Kara, "Pandemi döneminde kendimi sorumlu hissettim. Türkiye'de günde 300 kişinin hayatını kaybettiği bir dönemde, eczacı olarak ne yapabilirim diye düşündüm. Maske, mesafe ve hijyenin yetmediğini düşünerek, bir adım daha ileri gitmemiz gerektiğini düşündüm. Bazı formüller üzerinde çalıştım. Bunları da Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ ile paylaştım. Ekibiyle birlikte 2 yıldır, sabırla bunun üzerinde çalıştık. Güzel neticeler aldık. Biz en önemli faz olan araştırma, geliştirme ve preklinik aşamayı geçmiş bulunuyoruz. Sadece klinik dönem için faz çalışmalarında Sağlık Bakanlığı yetkililerinden destek bekliyoruz" şeklinde konuştu.

iha-20240103aw111680-3.jpg

Bunun bir aşı değil, antiviral burun spreyi olduğunu belirten Kara, "Virüsler özellikle burun, ağız ve gözden girmektedir. Gözler, kendini gözyaşı kimyasallarıyla her an temizlemektedir. Ancak burun ve ağızdan girecek virüsleri maske ile önlememiz her zaman mümkün değil. Nitekim maske kullanılmış olsa da yüzlerce ölüm gerçekleşti. Bizim antiviral spreyin yüzde 99 etkili olmasının sebebi ise, kimyada ve biyokimyada şelasyon denilen denatürasyon ve pH vardır. Bu tür kriterlerle güçlü bir şekilde biz virüsün bağlanma zincirini kırdık. Ürün antiviral ve koruyucu bir spreydir. Önemli olan bu virüsü kapıdayken burundan ve ağızdan geçmeden önlemektir. Kimyasal değil, tamamen doğal yollarla elde edilmiş bitkisel kökenlidir. Zararlı bir etkisi yoktur. Ruhsatlandırılıp kullanılması için Sağlık Bakanlığının sahip çıkıp faz aşamasının yapılması gerekiyor. Türkiye ve insanlık açısından bunun önemli bir buluş olduğunu düşünüyoruz. Özellikle biz korona virüs üzerine çalıştık. Ama benzer virüslerde de etkili olduğunu gördük. Varyant değiştirmiş olsa da biz bu zinciri kırdık. Bağlanmasını engelliyoruz" diye konuştu.

Antiviral burun spreyinin kullanma sıklığının 6 saat aralıkla olabileceği laboratuvar deneyleriyle de desteklendi.

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.