Kültür Sanat Dünyasından Haber Turu

Kültür Sanat Dünyasından Haber Turu
Kültür sanat dünyasından derlediğimiz güncel haberleri ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz

AYASOFYA İSLAM MABEDİDİR

Tarih araştırmacısı, yazar Mehmet Dilbaz, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Şehir Okumaları” programına konuşmacı olarak katıldı. Dilbaz; İstanbul’un tarihi, kültürü, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında Mehmet Önder Karakaş’ın sorularını cevaplandırdı.

İstanbul’u idrak edebilmek için en az dört beş farklı İstanbul’un anlatılması gerektiğini belirten Dilbaz, tarihsel süreç içinde İstanbul’un tek bağımsız İslam devleti başkenti olduğunun altını çizdi. Pek çok medeniyet ve kültüre ev sahipliği yapan İstanbul’un jeopolitik konumunun öneminin, Napolyon’un “Dünya tek bir devlet olsa başkenti İstanbul olurdu” cümlesiyle idrak edilebileceğini söyleyen Dilbaz, şehrin altın çağını Osmanlı İmparatorluğu ile yaşadığını belirtti.

İslam’ın “Kızılelma”sının İstanbul olduğunun altını çizen Dilbaz, bu sebeple Batı’nın İstanbul emelinden asla vazgeçmediğini söyledi.

Latin işgali ile İstanbul’un tarumar olduğunu ve Osmanlı’nın yıkık bir şehri daha fazla yıkmak yerine yeniden imar ettiğini belirten Mehmet Dilbaz, Fatih Sultan Mehmet’in şehri kültürel bir hüviyete taşıdığını söyledi. 1453 yılındaki fethin fiziksel, 1458 yılında 12 Havari Kilisesi’nin yerine Fatih Cami’nin yapılması ile gerçekleşen fethin ise kültürel fetih olduğunu,12 Havari Kilisesi’nin fetih sonrası yıkılan tek inşa olmasının sebebinin Türk-İslam tasavvurunun İstanbul’a kök salmasının ve şehri bir Türk-İslam şehri yapmasının en önemli adımı olduğunu belirtti. Ayasofya’nın yıkılmak yerine dönüştürülmüş olmasının yıkıcı yerine inşa edici bir fikrin mahsulü olduğunu belirten Dilbaz, Osmanlı’nın kendisi için aynı zamanda Ayasofya da demek olduğunu vurguladı.

Şehir ve kent kavramları açısından İstanbul’un tarihsel anlamdaki değişimini ve bu değişim neticesinde kaybettiği maddi ve manevi değerlerle ilgili de konuşan Dilbaz, “Kaybolan Tarihin Peşinde”  hareketiyle bu ecdadın mirasına sahip çıkmaya gayret ettiklerini belirtti.

Değişen ve gelişen İstanbul’un tehlikede olduğunu ve her yıkılan tarihi yapıda kendi kültürümüze darbe vurduğumu söyleyen Dilbaz, Ayasofya’nın kılıç hakkımız olduğunu ve aynı zamanda kadim kültürümüzün en kıymetli sembolü olduğunu vurgulayan Mehmet Dilbaz, Ayasofya’nın bir İslam mabedi olduğunu, kilise yahut müze olmadığını belirtti.

KÜLTÜR BAKANLIĞINA İKİ ÖDÜL

Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin dijital mecralarda uluslararası tanıtımını yapan "Go Turkey" internet sitesi bu yıl 18'incisi düzenlenen Altın Örümcek İnternet Ödülleri'nde "Kamu Kurumları" dalında "en iyi internet sitesi" seçildi. 

Türkiye ile dünya sinema endüstrisi arasında köprü vazifesi gören "Filming in Turkey" internet sitesi ise yine aynı kategoride ikincilik ödülüne layık görüldü.

İnternet, dijital pazarlama ve mobil teknolojiler kullanılarak oluşturulan başarılı projelerin ödüllendirildiği ve 2002 yılından günümüze düzenli olarak gerçekleştirilen Altın Örümcek Ödüllerinde, bu yıl farklı kategorilerde 246 proje finalist olarak belirlendi. Finale kalan 246 proje için 18 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında yapılan halk oylamasında toplamda 577 bin 284 oy kullanıldı.

Yenilenen site örnek gösterilecek işlere imza atıyor

Altın Örümcek Ödüllerinde birinciliğe layık görülen Go Turkey internet sitesi, Türkiye'nin geleneksel kanallarda sürdürmekte olduğu iletişimi dijital platformlara taşıyor. Kısa sürede bugünün dijital dünyasının evrensel dilini konuşabilir hale gelen Go Turkey, ürettiği küresel eğilimlere uygun, konusuna hakim ve özgün içeriklerle iletişimini sürdürmeye devam ediyor. Site, SEO Marketing dinamiklerine uygun çalışmalarıyla da örnek gösterilebilecek işlere imza atıyor.

Dünya film endüstrisinin ihtiyacı olan tüm bilgiler bu sitede

Kamu Kurumları alanında birinciliğe layık görülen "Filming in Turkey" internet sitesi, Türkiye'deki film çekim lokasyonlarını tanıtmak ve yabancı yapımcıların ihtiyaç duyacağı tüm bilgilere tek yerden ulaşabilmelerini sağlamak için hazırlandı.

Bakanlığın hazırladığı internet sitesinde, bir açık hava film platosu olan Türkiye'deki film çekim mekanlarından yapım şirketlerine, oyuncu ajanslarından konaklama ve ulaşım olanaklarına kadar dünya film endüstrisinin ihtiyaç duyabileceği tüm bilgiler yer alıyor.

Uluslararası film yapımcıları "www.filminginturkey.com.tr" adresinden yeni Sinema Kanunu ile yürürlüğe konulan "Yabancı Film Destekleri" hakkında tüm bilgi ve belgelere ulaşabiliyor, çekim izin başvuruları da çevrimiçi yapabiliyor.

KAZIM KOYUNCU ANILDI

33 yaşında kanser nedeniyle hayatını kaybeden Kazım Koyuncu'nun ailesinin isteği doğrultusunda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle alınan tedbirler kapsamında bu yıl toplu anma töreni düzenlenmedi.

"Şair Ceketli Çocuk" olarak tanınan sanatçının sevenleri, günün erken saatlerinden itibaren ilçeye bağlı Yeşilköy köyüne gelerek Koyuncu'nun mezarına gül ve karanfil bırakıp dua etti.

Ziyaretçileri karşılayan Niyazi Koyuncu, gazetecilere yaptığı açıklamada, ağabeyini, ölümün 15. yılında özlemle andıklarını söyledi.

Ağabeyine karşı her yıl katlanarak artan bir özlem olduğunu belirten Koyuncu, "Sadece ben değil, tüm sevenleri olarak çok özlüyoruz. 15 yıldır her 25 Haziran'da sevenleri olarak buradayız, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz." dedi.

Koyuncu, bu yıl Kovid-19 nedeniyle farklı bir anma olduğunu ifade ederek, "Pandemi nedeniyle buraya gelenlerle kucaklaşamadık, ağlaşamadık ama sevenleri akın akın kabre gelerek burada ağabeyimi anıyor, yad ediyor. Kazım Koyuncu, duruşuyla sanatıyla her şeyiyle topluma mal olmuş bir insandı. Dünya döndükçe ona olan sevgi katlanarak artacaktır. Ağabeyim bir ozandı.” diye konuştu.

NETFLİX’TEN KARANTİNAYA ÖZEL

Netflix, farklı ülkelerden ünlü sinemacıların çektiği kısa filmlerden oluşan "Homemade" içerik koleksiyonunu 30 Haziran'da yayınlayacak.

Koleksiyonda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle evlerinde kalan sinemacıların karantina koşullarındaki deneyimlerini yansıtan 17 duygu yüklü kısa film yer alacak.

Yapımcılığını The Apartment Pictures ile Fabula'nın üstlendiği koleksiyonda Fransa, İtalya, ABD, Şili, Portekiz, Meksika, Almanya, Japonya, İskoçya, Lübnan ve İngiltere'den yapımlar bulunuyor.

Filmlerini sadece evlerindeki ekipmanları kullanarak çeken yönetmenlerin anlattığı hikayeler, günlük yaşam hakkında samimi paylaşımlardan çeşitli türlerde kısa kurgu öykülere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor ve karantina sürecinin farklı ülkelerde yaşamları nasıl etkilediğine mercek tutuyor.

whatsapp-image-2020-06-26-at-20-30-40.jpeg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.