Light sigara daha mı az zararlı?

Light sigara daha mı az zararlı?
Prof. Dr. Metintaş, light sigaraların kanser riskini azaltmadığını, 'adenokanser' tipinde bir akciğer kanseri salgını olduğunu belirtti

Sigara içicisi bir kişide kanser gelişiminin sigaraya başlama yaşı, sigara içilen yekün sene sayısı ve günlük içilen sigara sayısı ile ilişkili olduğunu ifade eden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Akciğer ve Plevra Kanserleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Muzaffer Metintaş, kişinin günde içtiği sigara sayısı arttıkça akciğer kanseri riskinin de o ölçüde arttığını ifade etti. Kişinin günlük sigara sayısı az da olsa eğer o şahıs uzun seneler sigara içiyorsa, bu durumun da akciğer kanseri riskini arttırdığını kaydeden Prof. Dr. Metintaş, “ Bu sebepten ötürü erken yaşta sigaraya başlayanlar vakit geçtikçe daha çok fazla akciğer kanseri riski kazanırlar” diye belirtti .
Prof. Dr. Metintaş, sigara içen birinde akciğer kanseri gelişme riskinin hiç içmeyenler düzeyine inmesi için 12-14 sene geçmesi gerekmekde olduğunu aktararak, “Light sigaralar kanser riskini azaltmaz. Tersine bugünlerde gelişmiş ülkelerde artan light sigara içimi dolayısıyla “adenokanser” tipinde bir akciğer kanseri salgını olduğu kabul edilir” diye ifade etti . Prof. Dr. Metintaş, edilgen sigara içiciliğinin de miktara bağlı olarak akciğer kanseri riskini arttırdığını, edilgen içiciliğin kabul edilebilir bir vaziyet bulunmadığı vurguladı.
YAKIN AKRABANIZ KANSERSE...
Akciğer kanserinin çeşitli yollarla artan riskinden bahseden Prof. Dr. Muzaffer Metintaş, “Ülkemizin bazı bölgelerinde kırsal alanındaki köylerde seneler evvel evlerin sıva-badana işlerinde, çatı izolasyonlarında kullanılmış olan “aktoprak” ya da “çorak toprak” ismi verilmekte olan bir tür toprağın asbest içermesi dolayısıyla önemli bir sorundur. Ülkemizde Eskişehir, Kütahya, Sivas, Elazığ, Konya, Tokat, Çorum, Yozgat, Çankırı, Balıkesir, Burdur, Isparta, Antalya, Adıyaman, Diyarbakır ve Hatay bu sorunun sık yaşandığı bölgeler arasında yer almaktadır. Bu bölgelerin kırsal alanında asbest teması nedenli akciğer hastalıkları ve dolayısıyla akciğer kanseri başka bölgelere oranla nispeten sıktır. Özellikle köyde yaşamını sürdüren erkeklerde sigara içimi sık olduğundan, bu kişilerde asbest teması da varsa akciğer kanserine yakalanma riski çok fazla artmaktadır. Diyer yandan hava kirliliği akciğer ve kalp hastalıklarından ölümleri arttırdığı gibi, akciğer kanserini de bilhassa sigara içenlerde arttırır. Daha evvel meme ya da göğüs duvarına radyoterapi almak düşük oranda da olsa akciğer kanseri riskini arttırabilir. Yakın akrabalarında akciğer kanseri hastası olan kişinin, sigara içmesi ya da riskli maddelerle temas etmesi akciğer kanserine yakalanma riskini çok fazla arttırır. Yakın akrabalarında akciğer kanseri olan şahıs , sigara içmiyor ya da riskli maddelerle teması olmuyorsa, bu hastalığa yakalanma riski sigara içenlere göre bir hayli daha azdır” olacak şekilde açıkladı . Prof. Dr. Metintaş bunun yanı sıra , günümüzde akciğer kanseri tedavisinde bir çok fazla seçenek olduğunu, cerrahi tedavi, radyoterapi, kemoterapi uygulamaları ile hedefe yönelik tedavi ajanlarıyla gercekleşen kişiselleştirişmiş tedavi programlarının bir hayli iyi yaşama süreleri sağladığını ve bu nedenle akciğer kanseri tanılı hastaların sürat ile bütün tedavi seçeneklerini uygulayabilecek uygun tanı ve tedavi merkezlerine danışmalarının etkili tedaviler için gerekli olduğunu sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.