Mali Müşavirlerden Vergi Yapılandırması Ve Konaklama Vergisi Mesajı

ANKARA (AA) - DENİZ ÇİÇEK - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, vergi borçlarının yapılandırılması beklentisinin had safhaya ulaştığını belirterek, "Nisan ve mayıs aylarında kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesinin ardından böyle bir düzenleme çıkacağı beklentisi bulunuyor. Düzenleme artık zorunluluk oldu." dedi.

Kartaloğlu, AA muhabirine, pazartesi günü başlayacak Vergi Haftası dolayısıyla değerlendirmede bulundu.

Verginin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü ödeme alışkanlığının artırılması amacıyla Vergi Haftası'nın kutlandığını ifade eden Kartaloğlu, "Vergi bilinci yüksek toplumlarda ekonomik ve kültürel gelişimler de yüksektir. Kamusal harcamaları karşılamanın tek yolu vergilerdir. Kamusal hizmetlerin nitelik ve kalitesinin artması, vergiye karşı direnci azaltacak en önemli unsurdur. Adil bir vergi sistemi ve toplanan vergilerin vatandaşa hizmet olarak dönmesi, vergi bilincinin artmasının temel zeminini oluşturmaktadır. Vergi gelirlerimizi artırmak, adil ve etkin bir vergi sistemi için birlikte hareket etmek, vergisel hedeflere ulaşmada ülkemizi başarıya götürecek temel yoldur." diye konuştu.

Kartaloğlu, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin de Gelir İdaresinin en büyük destekçisi olduğunu söyledi.

- "Gecikme faizi çok yüksekti"

Vergi mükelleflerinde ciddi bir borç yapılandırması beklentisi olduğuna işaret eden Kartaloğlu, şöyle konuştu:

"Bu beklenti had safhaya ulaştı. Nisan ve mayıs aylarında kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesinin ardından böyle bir düzenleme çıkacağı beklentisi bulunuyor. Düzenleme artık zorunluluk oldu. Çünkü, 2019 yılı boyunca aylık yüzde 2,5 gecikme faizi ve gecikme zammı cezası uygulandı. Bu, yıllık yüzde 30 faiz yapar. Hiçbir banka kredi faizi böyle yüksek değil. Sigorta primlerinin gecikmesinde de bu faiz alınıyor. Mükellefler bu kadar faiz yükü altına girdiler, bunun düzeltilmesi lazım. Bunu düzeltmek için de yapılandırma zorunluluğu var."

Kartaloğlu, geçmiş dönemde gerçekleştirilen yapılandırmaların da ödeme yapılamaması nedeniyle bozulduğuna dikkati çekti.

Gelir İdaresinin kayıt dışı ekonominin önlenmesi için ciddi çaba harcadığını vurgulayan Kartaloğlu, belgelerde yapılan elektronik dönüşümle artık her şeyin kontrol altına alındığını dile getirdi. Kartaloğlu, e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter gibi uygulamalarla her adımın görüldüğünü belirterek, "Tüm mal hareketlerini görüyorlar. Bunlar, gelişmiş batı ekonomilerinde bile olmayan uygulamalar. Mükellefler daha dikkatli olsun, sahte, yanıltıcı belge kullanımının tespiti çok daha kolay. Risk analizleri çok gelişti. Mükelleflerin bundan kaçınması, devletimize yardımcı olması lazım." ifadelerini kullandı.

Kartaloğlu, verginin tabana yayılması ve vergi sisteminin sadeleştirilmesi yönünde çalışmaların yapılması, gelir vergisi ve vergi usul kanunlarında güncellemeye gidilmesi gerektiğini bildirdi.

- "Değerli konuttaki düzenleme olumlu"

Değerli konut vergisinde değişiklik yapılması ve bu verginin ertelenmesini çok olumlu bulduklarını ifade eden Kartaloğlu, konutun değerinin belirlenmesi ile tek konutu olanlardan verginin alınmaması gibi yeni düzenlemelerin TÜRMOB'un da TBMM'ye sunduğu raporlar doğrultusunda olduğunu anlattı.

Kartaloğlu, 1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girecek konaklama vergisinin ertelenmesi gerektiğini belirterek, "Türk turizminin teşvik edilmesi isteniyorsa verginin yürürlük tarihi de 1 Ocak 2021 olarak güncellenmeli. Çünkü sektör, bu kanun çıkmadan önce 2020 yılına ilişkin turları satmıştı ama bu turlar satılırken böyle bir vergi yoktu. Bu vergi turiste yansıtılamayacağı için turizmciden alınacak." değerlendirmesinde bulundu.

Kartaloğlu, adında "konaklama" olan verginin, otellerde verilen yeme içme, hamam, sauna ve havuz gibi hizmetlerden alınmaması gerektiğini söyledi.

Dijital hizmet vergisinin de uygulanmasının zorluğuna işaret eden Kartaloğlu, Fransa'nın dahi bu verginin uygulanmasından vazgeçtiğini ve OECD çatısı altında bu konunun yeniden ele alınacağını dile getirdi. Kartaloğlu, Türkiye'nin de OECD bünyesindeki bu çalışmaya dahil olması gerektiğini kaydetti.