NUHOĞLU: KRİZ TAM OLARAK YANSITILMIYOR

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu kötü giden ekonomik vaziyetin 31 Mart Yerel Seçimleri için üzerinin kapatıldığını söyledi.

31 İLÇEDEN ADAY ÇIKARACAĞIZ

Toplantıda konuşan İyi Parti Konya İl Başkanı Gökhan Tozoğlu, “Partimizin yerel seçimlere hazırlıklarının eksiksiz yürümesi için il başkanlığımız bünyesinde 30 kişilik mahalli idareler komisyonu kuruldu. İyi Parti hem büyükşehir hem de tüm ilçelerimizde kendi adaylarıyla seçime gidecektir. 31 Mart yerel seçimlerinde Konyamızı ve bütün illerimizi “İyi belediyecilik”le tanıştıracağız. Kullandığımız dil sevgi dili olacak ve kavgadan beslenmeyeceğiz. Nazik bir siyaset amacı ile tüm insanımıza ulaşacağız” dedi.

SİYASETTE BÜYÜK BİR YOL KATETTİK

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu son 1 yıl Türk siyaseti çok hareketli ve renkli geçti. 1 yıl önce kurulan iyi parti bir ihtiyaçtan doğmuştur. Türk siyasetinde uzun yıllardır ülkemizi yönetmekte olan AK Parti’ye karşı muhalefet partilerinin ciddi bir varlık gösteremediği bir ortamda pek çok yerde karşılaştığımız ‘başka kim var kime oy verelim’ sorularına muhatap olduk. Kurulduğumuz günden itibaren siyasette büyük bir yol aldık” ifadelerini kullandı.

TÜRK MİLLETİ BORÇLU YAŞAM TARZINI BENİMSEDİ

Ekonomik duruma da değinen Nuhoğlu, “Türkiye’nin en yetişmiş en dinamik ekonomik kadroları İyi Parti’dedir. Kurduğumuz ekonomik kadrolar çok güzel raporlar hazırladı. Kriz başladıktan sonra biz bu krizin yapısal bir değişikliği gerektirdiğini ve elimizde hazırlıklar olduğunu, bunu da isterlerse ülkeyi yöneten AK Parti’yle paylaşmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Bu kriz şuanda tam olarak yansımış bir kriz değildir. Daha derinleşmesini istemiyoruz ama bazı makyajlarla gizlenen meseleler var. Önce papaz meselesi sonra Amerikalı danışman meselesi daha sonra da fiyatlarda mecburi indirim meselesi tamamen 31 Mart 2019’da yapılacak mahalli seçimlere dönük erteleme durumudur. Tüketim modelinden üretim modeline geçmemiz gerekiyor. Sadece inşaat sektörüne dayalı katma değer üretmeyen, Cumhuriyet döneminin ilk 80 yılında üretilen pek çok tesisi, fabrikayı satan; ithalat üzerine kurulu, Türk milletinin borçlu yaşama hayat tarzını benimsediği bir ekonomik modelin elbette gideceği başka bir yer yoktur” şeklinde konuştu. 

Haber: Ebrar Küçükakın