Nükleer Güvenlik Zirvesi beklentileri karşılamayabilir

Nükleer Güvenlik Zirvesi beklentileri karşılamayabilir
ABD'nin başkenti Washington'da yarın başlayacak Nükleer Güvenlik Zirvesi, son kez düzenlenecek olması nedeniyle özel önem taşıyor- ABD yönetimi, son zirvede nükleer güvenlik alanında şimdiye kadar kaydedilen sınırlı ilerlemeyi genişletmeyi hedeflerken,

WASHINGTON (AA) - GÜLBİN YILDIRIM - ABD'de düzenlenecek 4. Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin dünyayı nükleer terörizmden korumaya ne kadar katkı sağlayacağı belirsizliğini koruyor.

Başkent Washington'da 31 Mart -1 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenecek 4. Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 52 devlet ve hükümet başkanının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Polis Teşkilatı (INTERPOL) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) temsilcileri katılacak.

ABD Başkanı Barack Obama'nın, nükleer silahlardan arındırılmış dünya fikriyle 2010'da başlattığı ve iki yılda bir tekrarlanan zirve, bu yıl son kez toplanacak olması nedeniyle özel önem taşıyor.

Buna karşın, yaklaşık 7 bin 700 nükleer başlıkla dünyanın en büyük nükleer gücüne sahip Rusya'nın zirveye davet edildiği halde katılmaması dikkati çeken bir diğer noktayı oluşturuyor.

- "Rusya'nın katılmaması üzücü"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Obama'nın davetini ilişkilerin halihazırda gergin olduğu bir dönemde geri çevirmesi zirveyle ilgili brifinglere de damgasını vurdu.

Obama'nın Özel Asistanı ve Ulusal Güvenlik Konseyi Direktörü Laura Holgate, Washington'da dün katıldığı bir brifingde, Rusya'nın zirveye katılmayacağının kendilerine geçen yılın eylül ayında bildirdiğini açıkladı.

Holgate, "Rusya'nın zirveye katılmama kararını üzüntüyle karşıladık. Umuyoruz ki Rusya, nükleer materyallerin korunması ve terörle mücadelenin, dünya liderlerinin kişisel dikkatine değecek öncelikler olduğu görüşünü hala paylaşıyordur" ifadelerini kullandı.

- "Rusya'nın eksikliği sürpriz değil"

AA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Uzmanı Thomas Karako, Rusya'nın dördüncü ve son Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde yer almamasının sürpriz olmadığını söyledi.

Rusya'nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) anlaşmasını sürekli ihlal ettiğini kaydeden Karako, "Rusya, son birkaç yıldır, özellikle Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'nı açıkça ve sürekli ihlal ederek nükleer güvenlik sorunlarının kaynağı oldu." değerlendirmesini yaptı.

Karako, Avrupa ülkelerini ve NATO üyelerini, nükleer gücünü kullanarak tehdit eden Rusya'nın iş birliğine açık olmadığını savunurken, "Rusya'nın zirvedeki eksikliği hiç de sürpriz olmadı" dedi.

- İran zirveye davet edilmedi

Diğer taraftan, ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, AA muhabirinin sorusu üzerine İran'ın zirveye davet edilmediğini bildirdi.

Yetkili, açıklamasında "Zirveye sadece yapıcı ülkeleri davet edeceğimize yönelik bir beklenti vardı. Birbiriyle hemfikir olmasa da nükleer güvenlik sürecine aktif şekilde katkı sağlayacak ülkeleri davet etmemiz istendi. 2010'da İran'ın böyle bir ülke olduğunu düşünmedik ve İran bu yüzden o zamandan bu yana hiçbir zirveye davet edilmedi" ifadelerini kullandı.

Zirvenin evrensel bir platform özelliği taşımadığını belirten yetkili, ayrıca şunları kaydetti:

"Zirvenin amacı birbirinden farklı perspektifleri olan ülkelerle, temsil yeteneğini yüksek bir diyalog oluşturmak. Zirveye katılanlar listesine baktığınızda aynı görüşü paylaşan ülkelerden oluşmadığını göreceksiniz, bu özellikle planlandı. Bu kadar farklı ülkenin bir konsensüs sağlayabilmesinin güçlü bir mesaj vereceğini düşünüyoruz".

- "Kuzey Kore'yle mücadele önemli başlıklardan biri olacak"

Harvard Üniversitesi Belfer Bilim ve Uluslararası İlişkiler Merkezi Direktörü Gary Samore, zirvede Kuzey Kore'nin nükleer tehdit ve provokasyonlarıyla nasıl mücadele edileceğinin en önemli başlıklardan biri olacağını ifade etti.

Konunun, Obama'nın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı ikili görüşmenin yanı sıra Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve Güney Kore Cumhurbaşkanı Park Geun-hye ile gerçekleştireceği üçlü görüşmede de ele alınacağını öngören Samore, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başkan Obama, Şi, Abe ve Park ile bir araya geldiğinde Kuzey Kore'ye ilişkin zor soruları masaya yatıracak. Bunların arasında, Çin'in BM'nin aldığı yaptırım kararlarını ne derece uygulayacağı ve ABD'nin Kuzey Kore'yi yeniden müzakere masasına getirmek için ön şartları değiştirip değiştirmeyeceği gibi sorular yer alıyor."

BM Güvenlik Konseyi, mart başında Kuzey Kore'nin önceki ay gerçekleştirdiği nükleer silah denemesi üzerine son 20 yıl içindeki en sert yaptırım kararlarını onaylamıştı.

Zirvede, aynı zamanda DAEŞ'in son dönemde düzenlediği terör saldırıları ve İran'la P5+1 ülkeleri arasında imzalanan nükleer anlaşmada kaydedilen ilerlemenin görüşüleceği tahmin ediliyor.

- Son zirvenin hedefleri neler?

Nükleer terörizmin dünyayı tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olduğuna dikkati çeken ABD yönetimi, son zirvede bu alanda şimdiye kadar kaydedilen sınırlı ilerlemeyi genişletmek istiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Thomas Countryman, konuya ilişkin açıklamasında, "Bu yılki zirve sadece şimdiye kadar alınan sonuçların deklarasyonunu, zenginleştirilmiş uranyum ve plütonyum stoklarının tasfiyesini öngörmüyor, ayrıca kayda değer fisil maddeye sahip olan her ülkenin, fiziksel güvenlik ve güvenlik prosedürlerinin gerçekten iyileştirilmesi anlamına geliyor" diye konuştu.

Bu arada, zirve için hazırlanan internet sitesinde yayımlanan verilere göre, 2010 yılında başlayan uluslararası nükleer güvenlik girişimiyle, dünya genelinde 150 nükleer silah üretmeye yetecek 3,8 metrik ton nükleer materyal imha edildi.

Ayrıca, ABD binin üzerinde nükleer silaha denk gelecek 29 metrik ton aşırı zenginleştirilmiş uranyum (HEU) stoğunun derecesini düşürdü, Rusya ise 138 metrik ton HEU'yu yok etti.

Buna karşın, bazı nükleer güvenlik uzmanları, Obama'nın başlattığı bu girişimin, dünyanın dikkatini nükleer tehlikeye çekmeyi başarmış olsa da yeterli somut başarı sağlayamadığını düşünüyor.

Bu görüşü paylaşanların temel argümanını, bu tür uluslararası girişimlerin ve çağrıların Kuzey Kore gibi ülkeler için herhangi bir şey ifade etmemesi oluşturuyor.

Yarın başlayacak dördüncü ve son zirvenin bu eleştirileri bertaraf edip edemeyeceği ise belirsizliğini koruyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.