Oktay Unkur: Asıl sorun uygulamalar

Oktay Unkur: Asıl sorun uygulamalar
 Muhabir
Konya Barosu Başkanı Av. Oktay Unkur, toplumsal düzeni ve adaleti sağlamak için yasaların kısmen yeterli olduğunu belirterek, "Asıl sorun uygulamalar ve uygulayıcılar" dedi

Konya Barosu Başkanı Av. Oktay Unkur, suçlulara verilen cezaların caydırıcı olması ile alakalı Pusula Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Unkur, ekonomik problemlerin arttığı yerde suç oranlarında artmalar meydana gelebileceğini ifade etti. Unkur, “Bu, ülkede önce ekonomik suçlarda artışla başlıyor ama ondan sonra toplumsal anlamda bir dezenformasyon ve çürümeyle birlikte toplumun tüm katmanlarına yayılan bir hâl alıyor. Yani ekonomik refahın yüksek olduğu ülkelerde suç oranları daha düşük. Yani suç işlenmiyor değil, tabii ki suçların çeşitliliği artıyor. Ama öncelikli olarak ekonomik nedenler suç oranlarının artmasına sebep oluyor. Tabii ki toplumsal nedenleri de var. Yani şunu demek istiyorum, bir kere adil, düzgün ve refah içerisinde bir toplumun oluşabilmesi için ekonomik refahın tabana yayılması ve gelir eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bununla birlikte bir hukukçu olarak olmazsa olmazın net kurallar ve o net kuralların istisnasız yaptırımları olduğunu düşünürüm. Yani mesela Batıyı medeni olarak görüyoruz ama Batı aslında medeniyetini, açık kurallara ve o net kuralların karşılığındaki yaptırımların istisnasız uygulanmasına borçlu. Kişilere veya zümrelere göre değişen bir durum yok orada. Dolayısıyla toplumsal düzeni ve adaleti, kurallarla ve istisnasız yaptırımlarla, sonrasında ise uzun erimli olarak eğitimle sağlayabiliriz” dedi.

YARGIYA GÜVEN YETERLİ DÜZEYDE DEĞİL

Türkiye’deki insanların yüzde 70 veya 80’ninin yargıya güvenmediğini dile getiren Unkur, bunun olumsuz sonuçları neden olduğunu anlattı. Son yıllarda uyuşturucu ve uyuşturucuya bağlı suçların arttığına dikkat çeken Unkur, “Ülkenin uyuşturucuyla mücadelesiyle ilgili ciddi sorunları olduğunu görüyorum. Ben burada kimseyi kesinlikle suçlamıyorum ama sınır güvenliğimiz ve sınır güvenliğiyle beraber mülteci politikasının bir parça eleştirilmesi gerekiyor. Ben bunu açık bir şekilde söylüyorum. Özellikle son 10-12 yıl içerisinde ülkede uyuşturucu ve uyuşturucuyla bağlı suçların artmasını başka türlü açıklamak mümkün değil. Bence gelecek nesilleri çocuklarımızı, ülkemizin geleceğini korumak hepimizin ortak görevidir. Bu anlamda da uyuşturucu ve uyuşturucuyla bağlı suçların tamamıyla mücadele etmemiz gerekiyor. Ama aslolan bu suçların oluşumundan önce önleyici bir takım tedbirler almak” diye konuştu.

YASALAR KISMEN YETERLİ AMA UYGULUMA BİRLİĞİ YOK

Unkur, toplumsal düzeni ve adaleti sağlamak için yasaların aslında kısmen yeterli olduğuna dikkat çekti. Unkur, “Hukuk sosyolojisi ve felsefesi açısından bir değerlendirme yapmak gerekirse, gelişimin doğası gereği hukuk kuralları toplumun her zaman gerisinde seyreder. Bu bütün demokratik ve modern ülkelerde de böyledir. Ama şu haliyle bile bence toplumsal düzeni adaleti gerçekleştirmek için yasalarımızın kısmen yeterli olduğunu düşünüyorum. Elbette toplum çok hızlı ilerliyor, teknoloji çok hızlı ilerliyor, hukukun gelişmeyi yakalaması nispeten zor olabilir ancak bu haliyle bile toplumsal düzeni adaleti sağlayacak hukuk sistemimiz var aslında. Asıl sorun farklı uygulamalar ve uygulayıcılar, sonrasında ise bu işin infazında yaşanan sorunlar ve sürekli değişen infaz rejimi. Yani cezaların caydırıcılığının söz konusu olmalı. Hukuk kullarının asıl amacı ve hedefi toplum düzenini korumak ve adaleti gerçekleştirmek olmalıdır. Ancak geldiğimiz noktada maalesef suç oranındaki artış, suçlu sayısındaki artış toplumsal ve ulusal bir sorun teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

SUÇUN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALARA VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLERE ÖNEM VERİLMELİ

Türkiye’nin bazı yerlerine yeni cezaevleri inşa edildiğini dile getiren Unkur, “Bence yeni ceza evleri yapmak yerine suçun önlenmesine ilişkin çalışmaları yapmak çok daha doğru sosyolojik yaklaşım olur. Bu bilinçle hareket edersek eğer, toplumsal anlamda bu sıkıntılarımızı giderecek önlemler alabiliriz. Bunu da tabii bilinç ve eğitimle yapabiliriz. Ben de toplumun geneli gibi suçların infaz rejimi nedeniyle caydırıcılığının olmadığını düşünenlerdenim. Bir kişi yapmış olduğu eylem karşısında yasalarda öngörülen cezasını tam ve net bir şekilde çekmeli ki o ceza tedbiri o kişi açısından ıslah edici ve daha suça teşvik edici olmasın” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.