Ömer Ali açıkladı: Gidecek mi?

RÖPORTAJ HASAN DURUCAN

[email protected]

Ömer Ali Şahiner kimdir desem bize nasıl cevap verirsin?

İlk başta soru işareti oluyor. Bu adam futbolcu, havalı biri kanısını oluşuyor. Bizi tanıdıktan sonra biraz konuşma imkanı bulduktan sonra herkesin bu fikri değişiyor. Sonuçta biz de sıradan bir insanız. Özellikle benim burada doğup büyümemden dolayı insanlar konuştuktan sonra beni tanıdıktan sonra onlardan biri olduğuma kesin kanaat getiriyorlar. Ben de kendi gözümle baktığımda sıradan, buranın yetişmiş bir evladıyım. Kendimi öyle görüyorum.

Aykut Kocaman Ömer Ali Şahiner’e neler kattı?

Sadece saha içerisinde değil, saha dışarısında da çok önemli şeyler kattı. Hem saha içerisinde oyunu okuma açısından hem de dışarıda iyi bir birey olma açısından geleceğe; yaptığımız hedeflere baktığımız durumda neleri öngöreceğimiz, neleri yapacağımız konusunda bize çok katkısı oldu. Bize diyorum çünkü sadece bireysel anlamda değil, tüm takıma Aykut Hoca birçok şey kattı. Bunların en başında gelen şey karakter konusudur. Çok karakterli, dik duran, son derece beyefendi bir kişiliği var. Biz de o anlamda baktığınız zaman üstüne koyduğumuzu düşünüyorum. Hem saha içerisinde oyunu geliştirmemiz açısından, hem oyun sitilimizi değiştirmemiz açısından hem de saha dışında ki bireysel duruşumuz açısından Aykut hoca çok şeyi değiştirdi.

Peki, önümüzde yeni bir dönem var. Mustafa Reşit Akçay’lı bu yeni dönemde Ömer Ali Şahiner’i neler bekliyor?

Önce üç seneden sonra yeni bir sisteme geçmek kolay değil. Bunu Reşit hocamız da zaman zaman bize söylüyor. Biz de farkındayız. Çünkü sezon içerisinde de göreceksiniz; şuan hızlı oynayan, hızlı hücuma çıkan bir Konyaspor yapısı olmaya çalışıyoruz. Alınan oyuncular da o şekilde diyebilirim. Ben kendi açımdan bana da uyan bir stil olduğunu söyleyebilirim. Hızlı bir oyuncuyum, hücuma gitmeyi seviyorum; tabi bütün futbolcular sever ama bunun dezavantajları da olacaktır. Zaman içerisinde oyun stilimizi, oyun tarzımızı oturtursak Reşit hocamızla birlikte iyi bir Konyaspor olacaktır.

İçinde bulunduğumuz günlerde Galatasaray’a gideceğin söylentileri ulusal basında sık sık yazılır hale geldi. Daha önceleri ismin Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş’in da transfer listesinde geçiyordu. Konyaspor’dan ayrılacak mısın?

Devre arasında Trabzonspor’dan teklif geldi. Fenerbahçe’ye ise Aykut Kocaman’dan dolayı yakıştırdılar. Ama Fenerbahçe ile ilgili en ufak bir transfer söz konusu olmadı. Ne hoca tarafından ne de yönetim tarafından ama sürekli yakıştırdılar. Son dönemde yazılan bazı şeyler var. Şuan resmi bir teklif gelmeden de üzerine konuşmak, beklenti içinde olmak doğru olmaz. Ama Galatasaray’ın resmi bir girişiminin olacağı söyleniyor. Ben tamamen buraya yani Konyaspor’a konsantre oluyorum. Olması gerekeni yapıyorum. Çünkü daha önceden böyle şeyleri çok yaşadım, git geller çok oldu. Futboluma ve kulübüme zarar verir. Ben bu anlamda kafa yapımı sağlıklı tutmaya çalışıyorum. Ama teklif gelirse değerlendiririz.

Peki, bir gün Avrupa’dan teklif alsan gider misin?

Öyle bir planım her zaman oldu. Düşünce, hayal, hedefler konusunda daima Avrupa’yı birinci sıraya koydum. Bu konuda geçen sene bir girişim oldu ama ileriye doğru çok olumlu ilişkiler yürümedi. Bence bu Avrupa Ligi’nde oymamanın katkısıyla oluşmuştu. O arenaya çıkmak, orda scout ekipleri tarafından izlenmek büyük bir avantaj diyorum. İlerleyen dönemlerde teklifler olursa kesinlikle birinci tercihim olur.

Önümüzde ligi üçüncü sırada bitirmiş ve Ziraat Türkiye Kupası’nı almış başarılı bir Konyaspor var. Ama Fatih Terim bu başarıya rağmen Konya’dan hiçbir oyuncuyu Milli Takım’a davet etmedi. Genel otorite senin milli formayı giymen gerektiğini düşünüyordu. Ömer Ali Şahiner’in milli takım forması giyememesinde Fatih Terim’in art niyeti olabilir mi?

Bireysel anlamda baktığım zaman Fatih hocanın art niyeti olduğunu düşünmüyorum. Milli takım Konya’da çok güzel maçlar oynayıp ortaya çok güzel işler çıkardı. Avrupa Şampiyonası’na gittiğimizde burada önemli kritik maçlar oynadık. Bu anlamda ben aklıma en ufak bir olumsuzluk getirmiyorum. Böyle şeyler konuşuluyor ama ben hiçbir zaman böyle bir düşünce içerisinde olmadım.

Ömer Ali Şahiner’in sahada en büyük eksikliği nedir kendine göre?

Biraz önce dediğim gibi her zaman üzerine koyabiliriz. Attığımız gol sayısı, yaptığımız asist; bunların üzerine koyabiliriz ama benim gördüğüm en önemli şey her sene daha çok pozisyona giriyorum ve her sene daha çok gol atabilirim. Skora daha fazla katkıda bulanabilirim, olması gereken de bu diye düşünüyorum. Bu anlamda en büyük eksikliğim budur. Geçtiğimiz sezon beş gol attım ise bu sezon neden on gol olmasın ki çok rahat olabilir. Çünkü o pozisyonlara giriyorum. Biraz bu konuda eksiğim var; çalışıyorum, üzerine koyuyorum ve eminim ki daha iyi olacağım.

Konya Şekerspor’da oynadığın yıllarda teknik hocan İsmail Kartal “Bir gün Fenerbahçe’nin teknik direktörü olacağım, senin de böyle büyük hedeflerin olmalı” demişti. Peki senin en büyük hedefin nedir?

İsmail Kartal beni o zamandan beri yukarıya hazırlayan bir teknik adamdı. Gelişimim açısından bana her zaman katkısı oldu. Hedeflerim doğrultusunda da bana bir yol gösterdi. Hedeflerimim her zaman en yüksekte olması gerektiğini söylerdi. Kendisinin de Fenerbahçe’nin teknik direktörü olacağı yönünde öyle bir hedefi olduğunu söylemişti. O zaman tabi ben gülmüştüm, çocuk yaşlardaydım. Belki de İsmail hocayı öyle hayal edememiştim fakat o Fenerbahçe’nin hocası oldu. Çok hırslı ve çok çalışkan biriydi. Ve benim de bu yönlerde gelişmemi sağladı. Bu kapsamda benim de hedeflerim öyle oldu. Biraz önce Avrupa sorusunda olduğu gibi hedeflerimi yükselttim. Avrupa liglerini çok takip ettim, orda ki takımlar üzerine hayaller kurdum. Futbolcunun kendisini geliştirebilmesi için bu anlamda olması gereken de bu zaten. Yoksa sıradan oluyor. Olduğun yerde sayıyorsun, üzerine koymuyorsun, çok mücadele etmiyorsun. İnsanların hedefleri olmalı, o hedeflerin uğruna savaşmalı, mücadele vermeli; hatta onun üzerine yaşamalısın. Bende öyle yaşıyorum.

Ömer Ali Şahiner boş zamanlarında neler yapar?

Buradayım, sürekli insanlarla iç içe; beraberim. İyi bir arkadaş ortamımız var. Bir senedir evliyim. Evlendikten sonra biraz daha bazı şeyler yarıya indi ama burada yaşamayı, burada bir şeyler yapmayı çok seviyorum. Daha önce başka bir röportajımda da söylemiştim. Bir yere tatile gittiğimde üçüncü, dördüncü gün hemen Konya’yı özlüyorum. Tekrar buraya gelmek istiyorum. Buranın farklı bir havası var ki gelen futbolcularda da bunu görüyorum.

Son olarak taraftarlara ne söylemek istersin?

Sadece kendi adıma değil; oyuncu grubu, taraftar ve Konyaspor üçgenine baktığımız zaman çok güzel bir yükseliş var. Bu anlamda şehri de etkiledik. Herkes takımın yanında, destek olmaya çalışıyorlar. Buna siyasileri de dahil edebilirim. Bu birlikteliğin, bu güzelliğin bozulmasına hiçbir şeyin izin vermemesini istiyorum. Bu hem biz oyuncuların, hem de taraftarların elinde diyebilirim. Çünkü birlik olduğumuz zaman, kimsenin bize ihtimal vermediği durumlarda biz çıktık ligi üçüncü sırada bitirdik. Avrupa Ligi’ne gittik. Yine Başakşehir gibi bir takım varken, kimse bize ihtimal vermezken Türkiye Kupası’nı kazandık. O anlamda dediğim gibi ilk PTT Ligi’nde şampiyon olduğumuzda da inanılmaz bir birliktelik vardı. Biz bu bütünlüğü, birlikteliği koruduğumuz sürece Konyaspor’un önlenemez yükselişi devam edecektir. Her zaman içimizdeki değerlere, Konyalı arkadaşlara, genç oyunculara sahip çıkmalıyız. Ki son bir iki yılda biraz durdu. Bu başarılar geldi ama alttan gelen arkadaşlarımız olmadı. İnşallah oradan daha fazla arkadaşlarımız gelir. Bizim yaşımız geçiyor, artık yaşlandık. Geldiğimde 21 yaşındaydım, şimdi 25 yaşındayım. Evlendik, hayat değişti çok şey değişti. İnşallah daha genç arkadaşlarımız, Konyalı arkadaşlarımız gelir. Çünkü çok değer var. Onlarda aramıza katılır, onlarla birlikte kendi değerlerimizle birlikte yükselmek çok farklı bir duygu diyebilirim. Yani yakaladığımız bu güzel ortamın bozulmasına hiçbir şekilde izin vermeyelim. Bu ortam bu birliktelik devam ettiği sürece üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun yok.