Omurilik yaralanmalarında hayata tutunmanın en büyük yardımcılarından biri spor

TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelli Spor Kulübü Onursal Başkanı Prof. Dr. Kamil Yazıcıoğlu, omurilik yaralanmalarında hayata tutunmanın en büyük yardımcılarından birinin spor olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kamil Yazıcıoğlu, yaptığı açıklamada, omurilik yaralanmalarının tıptaki tüm ilerlemelere rağmen günümüzün en zor meselelerinden birisi olduğunu belirtti.

Uluslararası Omurilik Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 5 Eylül'ü farkındalığı arttırma günü ilan ettiğini anlatan Yazıcıoğlu, "Bizde çeşitli etkinliklerle toplumun omurilik ilgisini çekmeye çalışıyoruz. Kişinin hayata tutunmasının en büyük yardımcılarından birisi de spor. Kulüp olarak omurilik yaralanmalarına çok büyük emek veriyoruz. Yetiştirdiğimiz sporcularımızın çok büyük bir kısmı daha sonra antrenör oldular, bir kısmı kulüp yönetiminde görev yapıyorlar." dedi.

"Trafik kazaları önemli sebep"

Yazıcıoğlu, aynı zamanda Omurilik Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Omurilik yaralanmaları önlenebilir bir problem ama ne yazık ki tedavisi yok. En başarılı ameliyatı dahi yapsanız hasar oluştuktan sonra bir daha iyileşme söz konusu olmuyor. Hala trafik kazaları çok önemli bir sebep. Yüksekten düşmeler, çatışmalar yine nedenlerden biri. Bu senenin mottosu da afet ve çatışma bölgelerinde omurilik yaralanması. 1999 yılındaki depremde de çok sayıda omurilik yaralanmaları olmuştu. Bu konularda önlemler alınması son derece önemli."

"Çok iyi rehabilitasyon merkezlerimiz var"

Prof. Dr. Kamil Yazıcıoğlu, Türkiye'nin rehabilitasyon merkezleri konusunda iyi bir noktada olduğunu söyledi.

Yazıcıoğlu, "Çok iyi rehabilitasyon merkezlerimiz var. Bunlardan bir tanesi Gülhane'ye bağlı, eskiden adı TSK Rehabilitasyon Merkezi olanı. Şu an Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi olarak biliniyor. Yeni yapılan şehir hastanelerinin içinde omurilik yaralı tedavi üniteleri var. O açıdan iyi durumdayız." ifadelerini kullandı.

Yazıcıoğlu, omurilik yaralısı bireyler için önemli olanın onların sonraki hayatı olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Omurilik yaralanmaları önlenebilir bir durumdur. Özellikle sığ suya atlamalar bizim en çok korktuğumuz olaydır. Sığ suya atlayıp boyundan sonra felç olma riski var. Yine ağaçlara çıkıp düşme sonucu yaşanan omurilik yaralanmaları bizi en çok üzen durumlar. İnsanlarımızın bilinç düzeyini arttırmamız gerek. Yaralanma sonrası tedavi yok. Ancak yaralı bireyi bir sonraki hayata bağlayabilme, umudunu diri tutma konusunda yapmamız gerekenler var. Bu spor kulübü gibi yerlerin ve merkezlerin artması lazım. Biz tekerlekli sandalyede bağımsız lafını seviyoruz. SGK'nın verdiği tekerlekli sandalye rakamları yüksek değil mesela. Hastalara maliyeti çok yüksek olabiliyor. Bununla ilgili bir çalışma yapılabilir."