“Oyun sertleşecek”

“Oyun sertleşecek”
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Tek hedefimiz masum insanların canının yanmaması, bunun için de baskı ve şantajlara boyun eğmeyeceğiz” dedi

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin geçtiğimiz günlerde gazetemize üniversitenin içerisinde yapılanan FETÖ ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuş, ihraç sürecini anlatmıştı. Şahin yapılanmayı ve sonrasında yaşananları anlatırken, üniversite genelinde yapılan teknik donanımlar ve yenilikler hakkında da bilgi verdi.

EN ÇOK İHRAÇ SELÇUK’TA

FETÖ’ye yönelik çalışmalarda adli yargıyla yakın iş birliği içerisinde olan Mustafa Şahin, yaptıkları çalışmaların yargıda büyük bir kolaylık sağladığını ifade etti. Şahin, “Türkiye’deki 181 üniversite içerisinde en çok ihracın yapıldığı üniversite biz olduk. Bu ihraçları yaparken her şeyi kuralına uygun bir şekilde yaptık. Ama birçok üniversitede özellikle toplumsal inanç sisteminin olmadığı yerlerde rektörler muhafazakâr kesimdeki insanların hepsini aynı kategoriye koyarak tek bir listede sorgulama yapmadan ihraç ediyorlar. Biz bu konuda işimizi sağlam yapıyoruz. Açığa almalar devam ederken yüksek sayıda ihbarlar yağmaya devam ediyor. Bunların belli bölümü kendi önlerine engel olarak gördükleri akademisyenleri tasfiye etmek için böyle bir çabanın içerisindeler” ifadelerini kullandı.

TEHDİT VE ŞANTAJLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ

FETÖ sürecini üç sürece ayıran Şahin, “Birinci bölüm hatıra gönle binaen kişilerin ihraç edilmemesini istediler biz bunları çok hesaba almayarak bildiğimizi yaptık. Şuanda ikinci aşamadayız. Artık şantajlar ve tehditlerle karşı karşıyayız. Özellikle aslı astarı olmayan birçok haberle karşılaşıyoruz. Ancak biz bunlara asla prim vermeyiz. Tek hedefimiz devletin ve milletin zarar görmemesi. Bunu yaparken eğer baskılara ve tehditlere boyun eğersek bu sefer masum insanların canı yanacak ama biz buna asla müsaade etmeyeceğiz. Üçüncü aşamada ise oyun sertleşecek ve farklı şeyler devreye girecek. İnşallah bunlar yaşanmaz. Ancak yaşanırsa da biz gerekli tedbirleri alacağız ve başarıyla bu süreci bitireceğiz” diye konuştu.

İŞLEM YAPILANLARIN BİN 100’Ü ENSTİTÜDEN

Selçuk Üniversitesi’nden yetişen akademisyenlerin farklı üniversitelere yönetici olarak gönderildiğini söyleyen Şahin, “Gönderilen yüzlerce isimlerin üniversitelerindeki rektörlerle görüşüp, o kişilerin ihracını sağladık. Özellikle Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden yetiştirilen isimlerin TSK içerisinde kıdemli olarak görev yaptığını biliyoruz ve bu konuda da gerekli bilgilendirmeleri yaptık. Darbe girişimi sonrası açığa alınan ve ihraç edilen kişilere baktığımızda birinci ayın sonunda tutuklu ve gözaltı sayısının bin 100’nün Sosyal Bilimler Enstitüsü ile bağlantısı olduğunu gördük. Derinlemesine yaptığımız incelemeleri kurumlarla paylaşmaya devam ediyoruz” dedi.

BİNANIN GÜVENLİĞİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ’NDE

Mevlana Üniversitesi’nin süreci hakkında da bilgi veren Şahin, “O bina Rixos grubuna Selçuk Üniversitesi arazisinin kiralanması karşısında yapılmış olan bir binadır ve Rixos grubuna aittir. Rixos grubu o binayı Mevlana Üniversitesine bedelsiz olarak kiraya vermiştir. Bu şekilde eğitim öğretimine devam etmekteydi. Mevlana Üniversitesi’nin kapatılması ile binanın Rixos grubuna devri gündeme geldi. Arazi Selçuk Üniversitesine ait olarak 49 yıllığına Rixos grubuna kiraya verilmiştir. Rixos grubu da o arazi üzerine iki bina yapmıştır. Birisi Masera Alışveriş Merkezi diğeri Rixos Otel’dir. 2048 yılında da tamamen Selçuk Üniversitesi’ne geçecektir. Ancak biz Rixos Otel’den binanın Selçuk Üniversitesi’ne karşılıksız devrini istedik, onlar ise kira takası önerdiler. Yani otele karşı ödedikleri kiradan vazgeçmemizi istediler. Ardından kirayı ödemeye devam ederek bize bedelsiz kiralama teklif ettiler ancak kiralama sıkıntılı bir süreç olduğu için biz kabul etmedik. Şuanda mahkeme sürecindeyiz ve üst kullanım hakkının iptali için Rixos’a dava açtık. İlk duruşmada Masera’nın ve arkasındaki yurdun güvenliğinin Selçuk Üniversitesi tarafından karşılanması kararı çıktı” ifadelerini kullandı.

TURİZM VE DİŞ FAKÜLTELERİ TAŞINACAK

Soruşturma süreci devam ettiği için bina ile ilgili herhangi bir işlem yapmadıklarını ifade eden Şahin, Selçuk Üniversitesi’ne devri ile bina projelerini şöyle aktardı; “ Sürecin tamamlanması halinde diş hekimliği binasını oraya taşımak istiyoruz. Bu binaya geniş müdahale üniteleri kuracağız ve büyük bir rahatlama olacak. Protez ve ortodonti bölümlerinde 10 yıla kadar uzayan randevular vardı. Diş hekimliği fakültesinin şuanda bulunan yeri üniversitenin zayıf noktasıydı. Diş hekimliğini taşıyarak hem giriş kontrolü sağlayacağız hem de sivillerin üniversite içerisinde girişini engelleyeceğiz. Bu noktada tıp fakültesinin de giriş yolunu değiştirerek kampüsle bağlatısını keseceğiz. Mevlana Üniversitesi 37 bin 500 metre kare bir alanda ve bir fakülte için oldukça büyük. Turizm Fakültesi’ni de buraya taşıyarak, Rixos Otel’de de uygulamalı eğitim görmelerini sağlayacağız.”

İKİ YENİ FAKÜLTE AÇILACAK

Kampüs alanının güvenliğinin sağlanması için iki adet yeni kapı yaptıklarını ifade eden Şahin, Selçuk Üniversitesi’nin çevresini istinat duvarları ile çevirdiklerini söyledi. Şahin, “Üniversitenin alt yapısını geliştirmeye çalışıyoruz. Ciddi bir trafik ve park sorunu vardı bunu çözmeye çalışıyoruz. Eski sosyal tesislerden akademisyenlerimizi ve idari personelimizi boşalttık. Sosyal tesislerin tamamını öğrencilerin yemek hanesi olması için çalışmalar yaptık ve sonuçlandırdık.  Günde yaklaşık 15 bin öğrenciye yemek veriyoruz. Keykubat Köşkü hizmete açıldı, akademisyenlerimiz ve idari personelimiz orada yemeklerini yiyorlar. Şuanda bakanlıktan izin istedik izin geldiğinde ihaleye çıkıp öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak tesislerin kurulmasını sağlayacağız. Yeni bina çok planlamıyoruz. Kurulmuş ve faaliyete geçmemiş olan fakültelerimiz var. Bunların başında Sivil Havacılık ve Uzay Bilimleri Yüksekokulumuz vardı. Bu sene öğrenci alacağız. Yine İslami Bilimler Fakültemiz vardı. Araştırma görevlilerini aldık kadrosunu oluşturuyoruz. Önümüzdeki yıllarda öğrencisini alacağız” dedi.

MÜZE DEĞİL, KÜLTÜR MERKEZİ OLACAK

Kampüs içerisinde müze yapmanın maliyetli olduğunu söyleyen Şahin, “Müze yerine eserlerin sergileneceği, müze fonksiyonu görecek bir sanat-kültür merkezi yapacağız. Mevlana Araştırma, Türkiyat ve Selçuklu Araştırma Enstitülerini bu binaya taşıyacağız. Yine ülke ekonomisine katkı sağlayacağını düşündüğümüz projeler var. Bunlardan biri yerli otomobil projesi. Bu projenin üç aşaması var. Prototip ve tasarım, test ve seri üretim aşaması. Biz prototip ve tasarım aşamasına talibiz. İlgili kurumlarla görüşmeleri yapıyoruz ve 20 kadar tasarım yaparak vatandaş ile akademisyenlerimizin görüşüne sunacağız. Seçilen üç tasarımı devlet büyüklerine sunup onay alacağız. Ardından onay alan modeli elektrikli ve dizel olmak üzere iki otomobil üretip, fuarlarda sergileyeceğiz. Beğenilirse test ve seri üretime sunma aşamalarına geçilecek bu da yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım gerektiriyor. Güneş enerji santrali projesi ile üniversitenin elektriğini oradan sağlayacağız bu da ihale aşamasında. Tohumculuk ve bitki ıslahı ile ilgili de çalışmaları Ticaret Borsası ile birlikte götürüyoruz. Hem yerli tohumculuğu geliştirmek hem de türleri ıslah etmek, daha kaliteli bir üretim yapabilmek adına yapılan bir çalışmadır. Sivil savunma sanayi, nükleer atıkların bertaraf edilmesi ve korunması ile ilgili yürüttüğümüz bazı projeler var” dedi.

ÖĞRENCİLERLE İLETİŞİM KURMAKTAN KEYİF ALIYORUM

Son olarak sosyal medya üzerinden öğrencilerle iletişim kurmasına da değinen Şahin, şunları sözlerine ekledi; “Bana ait olan hesaplar çalınmadığı sürece ben cevap veriyorum.  Benim adıma bir kelam bile yazılmadı hepsini kendim yazıyorum. Kısa ve öz yazmaya dikkat ediyorum. Cevap verirken aynı zamanda eğitmeye de çalışıyorum. Öğrencilerimizi rahatlatmaya da çalışıyorum. Bazen çocuklarım öğrencilerle olan yakınlığımı kıskanıyor. Onları kendi evlatlarımdan farklı görmüyorum. Anne babalarının ve bu ülkenin bize emanetidir bu öğrenciler. Eğer adab-ı muaşeret kurallarını aşmayan hakarete ve küfürlere varmayan yazışmalar varsa mümkün odluğu kadar irtibatta kalmaya çalışıyorum. Ama sınırları zorlayanları da engelliyorum. Öğrencilerle iletişim kurmaktan keyif alıyorum.” (Derya Demir)

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.