Psikolog İlayda İpekel: Kadınların 'güvenlik' sorunu var

Psikolog İlayda İpekel: Kadınların 'güvenlik' sorunu var
 Muhabir
Psikolog İlayda İpekel, Kadınların 'güvenlik' sorunu olduğunu ifade ederken, verilen cezalarda caydırıcılığın tam olarak sağlanamadığına dikkat çekti

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, yıllardır çeşitli etkinliklerle kutlanmaya devam ediyor. Temel hak ve özgürlükleri esas alan ve tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirilen bu günde birçok kişi kadın haklarının günümüzdeki yeri ve önemini anlatıyor.

1934 DETAYI

5 Aralık 1934 tarihinde ise TBMM’de alınan kararla, Türk kadınlarına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Bu adım, Türkiye’yi o dönemde pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlara tam siyasi haklar veren ülkeler arasına taşıdı. Büyük yankı uyandıran o günden beri kadın hakları kutlanmaya devam ediyor.

ALANINDA UZMAN PSİKOLOG İLAYDA İPEKEL TEK TEK AÇIKLADI

Psikolog İlayda İpekel, ‘5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’ ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. İpekel, kadınların özellikle günümüzde birçok sorunla karşı karşıya kaldığını ve bunlardan en önemlisinin güvenlik sorunu olduğunu ifade etti. İpekel, kadın cinayetlerinin arttığını ve cezaların caydırıcı olmadığını anlattı. İşte o röportaj…

Soru 1-) 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nün psikolojik açıdan önemi nedir?

İpekel: 5 Aralık, kadınların toplumsal görünürlüğünü, eşitlik mücadelesini ve temel yaşam haklarını hatırlatan önemli bir gündür. Kadınların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olabilmesi, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam sürdürebilmesi hem bireysel hem toplumsal iyilik halinin vazgeçilmez koşuludur. Kadın hakları yalnızca sosyal bir mesele değil, aynı zamanda ruh sağlığı ile doğrudan ilişkili bir konudur.

Soru 2-) Günümüzde kadınların karşılaştığı psikolojik yükleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

İpekel: Kadınlar hala yoğun bir görünmez yük taşımaktadır. Toplumsal roller, duygusal emek, iş, ev dengesi, toksik ilişki dinamikleri ve şiddet riski bu yüklerin başında geliyor. Birçok kadın, kendi duygusal ihtiyaçlarını geri plana atarak sürekli bir güç ve sabır göstermek zorunda bırakılıyor. Bu durum artık bireysel değil, toplumsal ölçekte ciddi bir ruh sağlığı sorunu hâline gelmiş durumdadır.

Soru 3-) Çalışma hayatında kadınların yaşadığı zorlukları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İpekel: Kadınlar iş hayatında hala eşit ücret, terfi, saygınlık ve güvenlik konularında ayrımcılığa uğruyor. Taciz ve mobbing vakaları çoğu zaman görünmez kılınıyor. Çalışan kadınların yüklendiği duygusal emek hesaba katılmıyor. Bu sadece işyeri kültürüyle sınırlı değil, kadının ekonomik ve psikolojik olarak güçlenmesini engelleyen sistematik bir sorun olarak dikkat çekiyor.

Soru 4-) Kadın cinayetleri ve yasal düzenlemeler konusunda ne düşünüyorsunuz?

İpekel: Kadın cinayetleri toplumun kanayan bir yarasıdır. Ülkemizde birçok kadın cinayete kurban gitmiştir. Bu sorun hala devam etmektedir. Kadın cinayetleri, ülkemizin en acil ve en ağır toplumsal problemlerinden biridir. Yasal düzenlemeler olsa da verilen cezalar çoğu zaman caydırıcı olmuyor. Kadına yönelik şiddet bireysel bir suç değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, iktidar ilişkileri ve kökleşmiş kalıp yargıların sonucudur. Bu nedenle çözüm yalnızca yasada değil, uygulamada, toplumsal bilinçte ve politik kararlılıkta yatmaktadır

Soru 5-) Kadınların güçlenmesi için psikolojik anlamda hangi adım önceliklidir?

İpekel: Güçlenmenin temelinde özdeğer duygusunun yeniden inşa edilmesi vardır. Kadın sınırlarını tanıdığında, hayır diyebildiğinde, duygusal ihtiyaçlarını açıkça ifade ettiğinde güçlenmeye başlar. Sağlıksız ilişki dinamiklerinden uzaklaşmak ve kendi kararlarını özgürce verebilmek de bu sürecin önemli parçalarıdır. Psikolojik güçlenme, kadınların hayatlarında gerçek ve somut dönüşümler oluşturur.

Soru 6-) Mesleki çalışmalarınızda kadınlara nasıl bir katkı sunuyorsunuz?

İpekel: Çalışmalarımda özellikle öz değer, sınır koyma, travma sonrası iyileşme, ilişkisel farkındalık ve duygusal dayanıklılık üzerine yoğunlaşıyorum. Kadınların iç sesini duyabildiği, güçlü yanlarını fark edebildiği, kendini güvende hissettiği bir psikolojik alan oluşturmayı öncelikli görüyorum. Kadına kendi hayatının öznesi olabileceğini hatırlatmak terapinin en önemli çıktılarından biridir.

Soru 7-) Kadınların ruh sağlığını korumak için ne gibi adımlar atılmalıdır?

İpekel: Şiddet ve ayrımcılığa karşı etkin, caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Her kadının ulaşabileceği psikolojik destek mekanizmaları, eğitimde ve iş hayatında eşitlikçi uygulamaların zorunlu hale gelmesi gerekmektedir. Kadınların karar alma süreçlerinde ve siyasi mekanizmalarda daha fazla temsil edilmesi şarttır. Güvenli sosyal ve kamusal alanların oluşturulması lazım. Bu adımlar yalnızca kadınların ruh sağlığını değil, toplumun tamamının refahını güçlendirecektir.

Soru 8-) Medyanın kadın hakları üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İpekel: Medya, kadınların temsilini güçlendirebileceği gibi şiddeti romantize ederek ya da normalleştirerek zarar da verebilir. Kadınların görünürlüğü, hak taleplerinin aktarımı ve toplumsal bilincin yükselmesi için medyanın sorumluluğu çok büyüktür. Sorumlu haber dili, şiddeti meşrulaştıran değil, görünür kılıp önleyici çözüme yönelten bir dil olması gerektiğini düşünüyorum.

Soru 9-) Kadınlara bu özel günde iletmek istediğiniz mesaj nedir?

İpekel: Her kadın kendi yaşamının öznesidir ve değeri tartışmaya kapalıdır. Sınırlarınızı korumak, kendinizi ifade etmek ve destek istemek zayıflık değil, güçtür. Kadınların güçlendiği bir toplum daha adil, daha sağlıklı ve daha özgür bir toplum olur. Mücadele her kadının mücadelesidir. Hiçbir kadın yalnız bırakılmamalıdır.

ilayda-ipekel-2.jpeg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.