RENKLİ DÜNYALARIN RESSAMI: “Füsun Fedai”

RENKLİ DÜNYALARIN RESSAMI: “Füsun Fedai”
Hayatı renkli yaşamayı seven Füsun Fedai, tablolarında da renklerin dansını çok iyi bir bakış açısıyla işliyor. Orhan Cebrailoğlu Resim Atölyesi ile tanıştıktan sonra hayata bakış açısı değişen, Eğitimci Füsun Fedai ile hayatına dair her şeyi konuştuk.

sam_0867-(copy).jpg

Sizi tanıyabilir miyiz?

Eskişehirliyim. Dört kardeşiz. Çocukluğum Adana’da geçti. Lise yıllarımda demiryollarında memur olan babamın görevi nedeniyle Konya’ya geldik. Üniversite bitince evlendim. İki çocuk annesiyim. Sınıf öğretmeniyim. Eşim avukat, kızım İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, oğlum Diltaş Koleji’nde okuyor.

sam_0884-(copy).jpg

Adana’dan Konya’ya geldiğinizde zorluk çekmiş miydiniz?

Adana çok rahat bir şehirdi. Adana’dan Konya’ya gelmek zordu. O zamanlar Konya daha kapalı, daha tutucu bir şehirdi. Rahat yetişen bir insan olduğum için Konya’ya geldiğimde korkular yaşadım. Okul dönüşlerimiz çok geç saatlere kaldığından dönüşler ürkütüyordu. Ailem tedirgin oluyordu. Adana’ya dönmeyi çok istedik ama olmadı. Biz geçici süreli gelmiştik, normal şartlarda Eskişehir’e gidecektik. Kader işte, Konya’da kaldık.

img-20150106-wa0004-(copy).jpg

Eşinizle nasıl tanıştınız?

Eşimle üniversite de tanıştık. İkimizde Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyuz. O benden iki dönem üstteydi, ben okurken o işini kurdu. Benim okulum bitince evlendik.

img-20150106-wa0006-(copy).jpg

Hukuk mezunu olmanıza rağmen neden sınıf öğretmenliği?

Biz ilk başlarda eşimin avukatlık bürosunda beraber çalışıyorduk. Çocuklarım olduktan sonra kurum avukatlığını istedim ancak o dönemde devlet dairesinden kadro almam gerekiyordu. O sıralar öğretmenlik hakkı da doğdu. Öğretmenliğe geçiş yaptım. Mesleği de sevince kaldım. 18 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenliğin çok güzel bir meslek olduğunu düşünüyorum. Pişman değilim. Bundan sonra noterlik gibi bir hedefim var, emeklilik dönemi yaklaşıyor. Emekli olduktan sonra noterlik düşünüyorum.

img-20150106-wa0017-(copy).jpg

“YAPRAK SADECE YEŞİLDEN İBARET DEĞİLMİŞ”

Resim hayatınızda nasıl yer aldı?

Arkadaşlarım sayesinde… Çevremdeki birkaç arkadaşımın atöleyelerdeki resim çalışmalarını gördüm ve çok beğendim. Önceden de resime ilgim vardı. Onların yönlendirmesi sayesinde Orhan Cebailoğlu ile tanıştım. Bu vesileyle atölyeye başladım, çok memnunum. Bir insanın kendisi için ayırabileceği en güzel zaman diye düşünüyorum.

img-20150106-wa0013-(copy).jpg

İlk tablonuzu yaparken neler hissetmiştiniz?

Benden mutlusu yoktu. (Gülüyor) Biz yaklaşık altı ay karakalem çalıştık. Bir resimin çıkması neredeyse bir ay sürüyordu. Üçüncü resimden sonra karakalemden sıkıldım. Yağlı boyaya geçmek istedim. Çünkü ben renkleri çok seviyorum. Benim hayatım çok renkli olmalı. Yaptığım ilk tablomda manzara çalışmıştım. Anlatılamaz bir duygu, yaparken büyük bir heyecan duymuştum. Tablo ortaya çıktığı zaman gurur duymuştum.

sam_0922-(copy).jpg

Orhan Cebrailoğlu Resim Atölyesi’nin size ne gibi getirileri oldu?

En başta doğaya bakış açım çok değişti. Zaten ağırlıklı olarak manzara resimleri çalışıyoruz. Bir ağacın yaprağının hangi tonlarda olduğunu daha önce görmüyormuşum. O benim için sadece yeşilmiş ama şimdi o yaprakta çok farklı renkleri görebiliyorum. İnsanların yüz ifadelerini fark edebiliyorum, yüzlerindeki çizgileri anlamlandırabiliyorum. Atölyeye gittiğim zaman mutlu oluyorum. Rahatlayıp geliyorum. Atölye zamanının gelmesini iple çekiyorum. Mesela bugün kar yağdı ve resmi tatil. Normal şartlarda evden çıkmam ama atölyeye gittim. Kendim için bir şey yapmanın huzurunu yaşıyorum.

sam_0903-(copy).jpg

“DAHA SAKİN BİR İNSAN OLDUM”

Resim yapmak hayatınızı değiştirdi mi?

Sanırım, daha bir sakin oldum. Hayata daha olumlu bakabiliyorum. Ayrı bir huzur verdiğini düşünüyorum. Resim yapmadan önce soyut resimleri çok anlamsız buluyordum. Bunun neresini beğeniyorlar diye düşünüyordum. Ama artık olayın farklı yönlerini görmeye başladım. Şu anda yarı soyut resimler çok fazla ilgimi çekiyor.

sam_0918-(copy).jpg

Örnek aldığınız ressamlar var mı?

Osman Hamdi Bey’i severim. Çünkü Osmanlı temasında çalışmaları var. Claude Monet’i beğeniyorum. Yaptığım son resimlerde Monet’in fırça darbelerini yansıtmaya çalışıyorum. İbrahim Çallı’nın çok büyük bir yetenek olduğunu düşünüyorum.

sam_0902-(copy).jpg

Resim dışında ilginizi çeken sanat dalları var mı?

Piyano çalmayı çok istemiştim ama nasip olmadı. Hala piyano çalmayı istediğimden dolayı bir yerden başlamak mümkün diye düşünüyorum. Neden olmasın? Zaten müzik dinlemeyi de çok severim.

img-20150106-wa0019-(copy).jpg

İyi bir müzik dinleyicisi olarak size soralım o zaman. Dinlemekten keyif aldığınız müzikler hangileri?

Ben her tarz müziği seviyorum. Ruh halime göre değişir.

sam_0889-(copy).jpg

Film izlemeyi de seviyorsunuz muhtemelen…

Evet, çok severim. “Babam ve Oğlum” filmini unutamam. Beni çok etkilemişti. Konuyu çok güzel işlemişler.

img-20150106-wa0015-(copy).jpg

Boş zamanlarınızda nasıl vakit geçiriyorsunuz?

Evde müzik eşliğinde spor yaparım. Arkadaşlarımla buluşurum. Arkadaşlarımla geçirdiğim vakitler benim için özeldir. Eşimle hafta sonları yürüyüş yaparız. İstanbul’da olan kızımın yanına sık sık giderim. Ailemle fırsat buldukça yurt dışına çıkarız. Hemen hemen tüm Avrupa şehirlerini gezdik. 

sam_0907-(copy).jpg

Konya ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Güzel bir şehir... Gençler için çok uygun olmasa da belli bir yaşın üzerinde olan insanlar için çok rahat, huzurlu, güvenli ve sakin bir kent. Çocuklarımı burada büyüttüğüm için mutluyum.

img-20150106-wa0022-(copy).jpg

En sevdiğiniz yönünüz?

Kendimle barışık olmam.

img-20150106-wa0010-(copy).jpg

En sevmediğiniz yönünüz?

Mükemmeliyetçi olmam. Onu da yavaş yavaş aştığımı düşünüyorum.

Emine Şeyma Yıldız

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum