Sağlıklı yaşam için Dr. A Klinik
Kadın hastalıkları, doğum ve genital estetik alanında donanımlı bilgiye sahip olan Dr. A Klinik sahibi Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, 2022 yılında açtığı kliniğinde Kadın Hastalıkları, Genital Estetik, Kozmetik Jinekoloji, Ürojinekoloji ve Cinsel Sağlık alanında birçok çiftin ihtiyacı olan tedaviyi son teknolojik cihazlarla ve uygun tedavi yöntemleriyle uyguladığını belirtti.
Genital Estetik, Kozmetik Jinekoloji, Ürojinekoloji ve Cinsel Sağlık alanlarında Türkiye’de yeterli hekim olmadığını ifade eden Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, kendisi uzmanlık sonrası, ayrıca aldığı eğitimlerle kendini geliştirerek insanların bu alandaki sorunlarına, cinsel sağlığına kavuşmalarına yardımcı olduğunu dile getirdi. Mesleki tercihinin küçük yaşlarda eğitim ve sağlık alanında hizmet veren bir ailenin çocuğu olmasının etkili olduğunun vurgulayan Aras Uluğ, “Küçüklüğümden beri hekim olmayı hayal ediyordum. Hep insanlara yardım etmek istemiştim. Babam öğretmendi. Aile için tüm kardeşlerimle belirli bir disiplin içerisinde yetiştik. Okul hayatımda hep başarılı bir öğrenciydim, okuduğum okullardan derecelerle mezun oldum. Üniversiteyi dördüncülükle bitirdim. Tıbbiye okurken asıl hedefim kalp hastalıkları veya kalp damar cerrahı olmaktı. Sınav tercihleri yapılırken babam kadın doğum alanını tercih etmemi istedi. Babamı kırmamak adına bu bölümü yazdım. TUS sınavını mezun olduğu yıl ve ilk sınava girdiğinde kazanmış ve sonuçlar açıklandığında ikinci sıraya yazdığım kadın hastalıkları ve doğum bölümünü kazanmıştım” dedi.

ZORLUKLARLA BAŞLAYAN GÖREV
Mesleğe başladığın da sınır bölgesinde çok zorlandığını belirten Aras Uluğ, “Elâzığ, Tunceli ve Bingöl sınır bir bölge olduğu için çok fazla vaka gelirdi. Şimdi şunu fark ettim. Başka yerlere yerleşen arkadaşlarımızdan daha farklı yetiştik. Onlar bir senenin sonunda doğuma başlardı. Biz ise göreve başlar başlamaz doğum yaptırırdık. Onlar 1- 2 sene sonra sezaryen yaptırmaya başladı. Biz bir ay sonra sezaryene başlardık. Her türlü vakayı görüyorduk. O zamanın şartlarına göre diğer ihtisas yapan yerlere göre daha donanımlı olduğumuzu düşünüyorum. Mesleğime başladıktan sonra kadınlarla ve çocuklarla ilgilenmeyi çok sevdim. İhtisasa başladığımda çok yoğun bir bölümde başladım çok fazla hastamız vardı ve 36 saatlik çalışma ve 12 saatlik dinlenme periyotları olacak şekilde çalışıyorduk. Üç ay sonra ‘Ben istifa etmek istiyorum’ dedim. Ana bilim dalı başkan hocamız bana ‘En zor olan ilk 3 ay geçmiş zaten, bekle 3 ay sonra gün aşırı nöbetler biter ve daha sonra alışır rahatlarsın’ dedi. Gün aşırı nöbetler ise neredeyse 3 yıl sürdü. 58 kilo olarak başladığım klinikte 2 ay sonra 48 kiloya düştüm. Bu durumda sık sık tansiyon sorunu yaşamama neden oluyordu. Gece nöbeti olan bölümler bilir ki gece saat 12 sularında kahvaltı gelir çalışanlara, ayrıca bizim bölümde hasta yakınları tarafından teşekkür mahiyetinde çalışanlara tatlı gelirdi. Gece gelen yemeğin içerisinden bir bütün ekmeği ben alırdım. Yarıya bölüp içerisine baklava koyup onu yerdim. O benim öğünüm olurdu” Bu anlattığım en hafif sıkıntıydı. O kadar sıkıntı ve sorunla karşılaştık ki, şimdi o günleri nasıl güzel yad ediyorum o ekmek ve tatlı neye desen değerdi’’ diye konuştu.

DAHA FAZLA EĞİTİMLE DESTEK
Kadınlara bu alanda psikolojik olarak da yardımcı olabilmek için de eğitimler aldığını söyleyen Aras Uluğ, “Kadınlara cerrahi işlemler konusunda yardımcı olmayı seviyorum. Ürojinekoloji alanına özel ilgi duyuyordum ve Türkiye’de ihtisas sırasında bu eğitim ayrıca detaylı olarak verilmiyordu. Bu alanı çok sevdiğim için biraz daha yetişmeye ihtiyacım vardı. Ürojinekoloji alanında Türkiye’de çalışan hekim sayısı azdı. Hem herkes bu alanı çok sevmez çünkü vajinanın derinlerinde, dipte derinde çalışmak biraz meşekkatlidir. Hem de bu alanda yerterli yetişmiş hoca olmadığı için öğrenemez eksik kalırsınız. Ürojinekoloji eğitimi için Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundum. Bakanlıkta bu alandaki eğitim isteğimi kabul etti. Ankara Atatürk Hastanesinde maaş almadan asistan gibi eğitim aldım. Oradaki hocalarımın bana katkısı çok oldu. Eğitim bittiğinde Ürojinekoloji ve Pelvik Taban Cerrahisi alanına daha çok hâkim oldum. Daha sonra sırasıyla Genital Estetik Cerrahi eğitimi, Kozmetik Jinekoloji eğitimi, Mikrocerrahi Eğitimi, İnsanların muayene esnasındaki psikolojilerini anlamak ve vajinimus sorunu yaşayan çiftlere yardım etmek, kadın cinsel sağlık sorunlarını tedavi edebilmek için 6 ay süreyle Cinsel Terapi eğitimi, 1 yıl süreyle Psikoterapi eğitimi, 6 ay süreyle Evlilik terapisi eğitimi aldım. Bunun gibi birçok psikoloji alanında eğitimler aldım. Okumaya ve öğrenmeye olan tutkum hala devam ediyor ve dolgu, botox, mezotetapi fitoterapi gibi tıpla ilgili eğitimler almaya devam ediyorum. Özellikle Cinsel Terapi eğitimi hayatımda dönüm noktası oldu. Biraz daha bakış açımı genişletip hastalarıma daha empatik yaklaşmamı sağladı. Her insanın bedeninde geçmişte yaşadıkları olumsuz olaylara ait bazı travmatik anıların kodları vardır. Bir insanın hayatında bir olay ve benzeri şeyler çok sık tekrar ediyorsa geçmişe ait bedenin unutmadığı ve bazı organlara kodladığı anılar vardır, bunlara tıp hekimleri olarak bütüncül bakabilmeli ve tedaviyi de ona göre planlamalıyız.

TEKNOLOJİK CİHAZLA HİZMET
Kliniğinde hastalarının tedavileri için yurtdışından özel olarak satın aldığı karbondioksit vajinal lazer cihazının olduğunun altını çizen Aras Uluğ şu şekilde konuştu: “ Kliniğimde ve ameliyathanede genital estetik cerrahi ve cerrahi dışı kozmetik uygulamalarım yapıyorum. Kadın doğum alanında da hizmetlerim mevcut. Vajinoplasti ameliyatı, labioplasti ameliyatı, klitoris estetiği, perineoplasti, dış dudak yağ dolgu, majoraplasti, idrar kaçırma ve rahim sarkması ameliyatları için yoğun hasta başvuruları nedeniyle bu ameliyatları daha fazla yapmakla beraber her türlü Kadın-Doğum ve Jinekolojik ameliyatları da anlaşmalı olduğum hastanelerin ameliyathanelerinde yapıyorum. Kliniğimde ise, lokal anestezi altında ağrısız ve acısız bir şekilde vajinal lazer, Prp (Orgazm aşısı), cinsel terapiler ve diğer jinekolojik hastalıkların tedavilerini uyguluyorum. Karbondioksit vajinal lazer ile hafif ve orta derecede vajina genişlemesi olan kadınlarda vajinayı sıkılaştırıp daraltma sağlayabiliyoruz. Aynı zamanda idrar kaçırma tedavisi, genital bölge renk açma, gebelik çatlağı tedavisi, vajinal kuruluk, vajina gençleştirme, cinsel ilişkide ağrı, cinsel ilişki sırasında aşırı ıslanma ve sık tekrarlayan vajinal enfeksiyonların tedavisinde de kullanıyoruz ve sıkça bu alanlarda da hastalarıma uygulamalar yapıyorum. Lazer genital bölgede renk açımı da yapıyor. Hastanın ten rengine göre uygun dozda uygulama yapılıyor ve kişinin cevap durumuna göre seans aralarına renk açma mezoterapi ürünleri ve Prp yi de tedaviye ekleyebiliyoruz. Genital bölgenin dış dudaklarına ve G noktasına dolgu uygulamaları da yapıyorum. Yaptığım tedaviler, kadının cinsel öz güvenine ve partner ilişkisine olumlu yansıyor. Tedavilerin etkinliği 3 yıla kadar sürebiliyor. Yaş almayla beraber vücutta kollajen üretimi azaldıkça ve kollajen kaybı oldukça uygulama tekrarları kolayca ağrısız ve acısız bir şekilde uygulanabiliyor. Birçok kadın maalesef ki bu bakımlarını ihmal edebiliyor.”
ERKEN YAŞTA EĞİTİM VERİLMELİ
Ergenlerin belirli bir yaşa geldiğinde uzman hekimler tarafından muayene edilip rahim ağzı kanseri aşılarının yapılması gerektiğini vurgulayan Aras Uluğ, “Bir kız çocuğu regl olmaya başladığı andan itibaren bir yıl içerisinde ebeveyni tarafından bir jinekoloğa başvurulup ultrasonla rahim ve yumurtalıklarına bakılıp bilgilendirilmesi yerinde olur. Ergenlik dönemi yumurtalık kanserlerinin tanısı için belirli periyotlarla ultrason muayeneleri önemlidir. Bir problem tespit edilirse, o zaman bu durum çok ilerlemeden tedavisi yapılmadır. Uzun süren ve yoğun adet kanamaları tedavi edilmelidir. Cinsel hayatında aktif olan her kadın yılda en az bir kere kadın doğum uzmanına jinekolojik muayenesini olmalıdır. 2 yılda bir de rahim ağzı kanseri taraması dediğimiz Pap-smear testi yaptırılması gerekiyor” dedi.
DOĞRU AŞILANMAYLA ÖNLENEBİLİR
Ülkemizin ücretsiz aşılama programına yakın zamanda alınması beklenen “(Human Papilloma Virüs ) HPV 9’lu aşısını, Aras Uluğ, HPV virüsüne karşı, 9 ve 14 yaşındaki kız-erkek çocukları aşılanmasını öneriyor. Bu virüsün 200’den fazla tipinin olduğunu belirtiyor. Bu aşı ile tüm tiplere kaşı bağışıklık sağlanabiliyor. Bu virüs rahip ağzı kanserine neden olan tek sebeptir. Rahim ağzı kanserinden bu aşıyla yüzde 100 korunmak mümkündür. Bu virüs cinsel yolla, okul, yurt gibi toplu yaşanılan alanlar da ortak nemli alanları ve eşyaları kullanma riski nedeniyle azda olsa bulaşma riski var. Hamam, sauna ve havuz gibi toplu kullanım alanlarından da azda olsa bulaşabiliyor. Vücutta görülen siğillere neden oluyor. Siğil tedavisi sonrası bağışıklık sistemi zayıfladıkça tekrar edebiliyor veya ömür boyu vücutta sessiz de kalabiliyor. Her kadın ve erkek Hpv’ye karşı aşılanmalıdır. Hpv ayrıca hem kadınlarda hem de erkeklerde birçok kanser türüne sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.
İKİ TARAFDA İSTEKLİ OLMALI
Aras Uluğ, “Cinsellik alanında doğru bildiğimiz yanlışlardan biri de erkekler her zaman hazır gibi bir algı var. Bu yanlış bir düşüncedir ki insanoğlu her zaman hazır olmayabilir, yorgun, stresli, aç ve uykusuz olabilir. Kadının cinselliği mahreminden yani eşinden istemesi ahlaksızlık değil. Ya da tam tersi olan bir düşünce de erkek isterse sapık olmaz. Önemli olan karşılıklı rızadır. Çiftler arasında cinsel iletişim diğer önemli bir konudur. Çiftler bu konuda birbirlerine karşı açık olmalı birbirlerinden istediklerini veya istemediklerini rahatça açıkca ifade edebilmelidir. Evlilik ve çift ilişkisinde monoton bir cinsel yaşam olmaması için aşk oyunlarını cinsel hayatın içine katılmalı ve cinselliği günlük hayatın rutininde ayrıca planların içine eklenmelidir.” dedi.
14-16 yaşlarına geldiğinde aile büyükleri yaşlarına uygun olarak ilk cinsel bilgileri uygun bir dille ergen çocuklarına anlatmaları gerekiyor. O yaşlarda bu konularda bir şeyleri fark ediş başlıyor. Vücutlarında yoğun hormonal değişimler yaşanıyor. Ergenler çevreden, internetten ve arkadaşlarından onları ne yazık ki onları farklı cinsel eğilimlere bile götürebilecek ve ilerde cinsel fonksiyon bozukluğu geliştirebilecek yalan yanlış bilgiler edinebiliyorlar. Ergenleri bu konuda eğitmek, onları yanlış davranışlardan korumak için ebeveynlere büyük görevler düşüyor. Bu konuda daha bilinçli olmalılar. Ergen çocuklarını bu konuda dikkatli bir şekilde eğitmeliler.
EVLİLİK ÖNCESİ MUAYENE ÖNEMLİ
Evlilik kararı almış kişilerin evlenmeden önce bir uzmandan hem cinsellikle ilgili bilgi almalıdır. Ayrıca evlilik öncesi jinekolojik muayene olması gerektiğini söyleyen Aras Uluğ, “Çiftler evlenmeden önce mutlaka bir uzmana danışmalı. Sorunlarla karşılaşıldığında erken teşhis ve müdahale ile tedavi edilmelidir.
Son olarak; genital estetik ameliyatları doğru merkezlerde, ehil ellerde ve deneyimli hekimlerde olunmalıdır. Ucuz diye bu alana hakim olmayan merkezler seçildiğinde cerrahi işlem sonrası mutsuzluk kapınızı çalacaktır ve tekrar bir cerrahi ihtiyacı hasıl olabilecektir. Yurtdışından ve yurtiçinden bu konuda deneyimli hekim sayısı az olduğu için kliniğimize çokça tedavi amaçlı hasta başvuruları olmaktadır. Klinik iletişim bilgilerimiz altta sunulmuştur.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ AİLESİ
Mesleğini çok severek ve zorlanmadan yaptığını, bu konuda ailesinin ve eşinin her zaman kendisini desteklediğini ifade eden Aras Uluğ, “Mesleğimi yaparken hiç tepki almadım. Hastalarım kendi özelleriyle ilgili bir şeyi anlattığında bu kadar açık ve utanamadan ifade etmelerine kendileri de şaşırıyorlar. Hastam bana ‘Ben bunu size nasıl rahatlıkla anlatabildim inanamıyorum kendime’ dedi. Burada yargısız, samimi bir yaklaşım sergilememiz ve bu alana hakim olmak önemli diye düşünüyorum. Adeta tüm hastalarım eteğindeki tüm taşları bana döküyorlar. Cinsel sağlık ve genital estetik ameliyatlar konusu toplumun en temel yapı taşı olan alenin sorunudur. Mutlu aileler mutlu toplumu yaratır. Ebeveynler mutlu olursa, çocuklarda, ailelerde toplumda mutlu oluyor. Mine Doruatlı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.