Sarı serum faciası: Umre hazırlığı yapan genç adam hayatını kaybetti

Afyonkarahisar'da grip şikayetiyle özel bir kliniğe başvuran 38 yaşındaki Mehmet Gündoğan, halk arasında "atom" olarak bilinen sarı serumun bağlanmasının ardından fenalaşarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Gündoğan'ın eşi Songül Gündoğan, "Eşime ihram yerine kefen giyindirdim" diyerek yaşadığı acıyı dile getirdi.

TIBBİ TETKİK YAPILMADAN SERUM BAĞLANDI

İHA'nın haberine göre: Olay, 13 Ocak'ta kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren ve umre hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayeti nedeniyle kliniğe başvurdu. İddiaya göre, hiçbir tetkik yapılmadan kendisine sarı serum verildi. Serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çeken Gündoğan fenalaştı, ancak klinik çalışanları müdahalede yetersiz kaldı.

Yanında bulunan arkadaşı durumu fark edip 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. Ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Gündoğan, yoğun bakıma alınmasına rağmen 20 saat sonra hayatını kaybetti.

"EŞİMİ HAYATTAN KOPARAN DOKTORUN DİPLOMASI ASKIYA ALINSIN"

Acılı eş Songül Gündoğan, eşine hiçbir tetkik yapılmadan serum bağlandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Eşim bir gün önce devlet hastanesine gitmiş ve kendisine sadece boğaz spreyi ile ağrı kesici verilmişti. Ancak bir an önce iyileşmek istediği için bu özel kliniğe gitti. Orada kendisine 'Alerjin var mı?' diye sorulmuş. Eşim 'Bilmiyorum' demesine rağmen test yapılmadan direkt serum verilmiş."

Klinikte yaşanan panik anlarını anlatan Gündoğan, "Çalışanlar sağa sola koşuşturmuş, metal kaşıkla eşimin nefesini açmaya çalışmışlar ama başarılı olamamışlar. Hastaneye yetiştirildiğinde ise artık çok geçti. 20 saat sonra eşimi kaybettim. Sarı serumun ne kadar tehlikeli olduğunu içim yana yana öğrendim. 2 çocuğum babasız kaldı" dedi.

"KLİNİĞİN HALA AÇIK OLMASI VİCDANIMIZI YARALIYOR"

Gündoğan, eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu kliniğin halen hizmet verdiğini belirterek yetkililere seslendi:

"Araştırmalarımızda, kliniğin 2 doktor tarafından yönetildiğini öğrendik. Bunlardan birinin hastanede kan tahlili değiştirdiği gerekçesiyle yargılandığını ve doktorluk diplomasının askıya alındığını öğrendik. Eşimi hayattan koparan diğer doktorun diplomasının da askıya alınmasını istiyorum. Kliniğin hala açık olması vicdanımızı yaralıyor. Bizim evimizde hayat durdu ama onlar hiçbir şey olmamış gibi para kazanmaya devam ediyor. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz."

Yetkililerden, olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatılması bekleniyor.