Seçime hazırlanan Corbyn'e antisemitizm kıskacı

Seçime hazırlanan Corbyn'e antisemitizm kıskacı
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'ndeki antisemitizm tartışmalarının, yarın düzenlenecek Londra Belediye Başkanlığı ve yerel seçimlerde genel başkanlık koltuğunda ilk büyük sınavını verecek parti lideri Corbyn'i baltalamayı hedeflediği öne sürül

LONDRA (AA) - İNCİ GÜNDAĞ - İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'ndeki antisemitizm tartışmalarının, perşembe günü düzenlenecek Londra Belediye Başkanlığı ve yerel seçimlerde genel başkanlık koltuğunda ilk büyük sınavını verecek parti lideri Jeremy Corbyn'i yıpratmayı hedeflediği iddia ediliyor.

1983’ten beri milletvekili olan ve geçen eylül ayında yapılan seçimle İşçi Partisi liderliğine seçilen Corbyn, savaş karşıtı ve özellikle Filistin yanlısı görüşleriyle biliniyor. Bu görüşlerinden ötürü medyanın ve İsrail lobisinin merceği altında bulunan Corbyn'in, sağ kanat medya ve parti içindeki muhaliflerinin geçen hafta başlattığı, "İşçi Partisi'nde antisemitizm krizi"yle yarın yapılacak seçimlerde başarısız olarak koltuğundan edilmesinin amaçlandığı iddiaları sık sık gündeme geliyor.

Son günlerde bazı partililerin üyeliklerinin, özellikle sosyal medyadaki antisemitik paylaşımları nedeniyle askıya alınması, dikkatleri yaklaşan yerel seçimlere ve seçimlerde partinin başarısız olması halinde, liderliği bırakması için baskı altındaki Corbyn'e çekti.

Corbyn, partide bir antisemitizm krizi olmadığını söylese de İngiliz basını, gündemde geniş yer ayırdıkları antisemitizm tartışmasının, "buzdağının sadece görünen tarafı olduğu" yorumunda bulundu.

Basının, yerel seçim kapsamında halkın sorun ve taleplerine değinmek yerine, olmayan bir krize odaklandığını belirten Corbyn, parti içi kriz iddialarına ilişkin olarak, "Söylememeleri gereken bazı şeyleri söyleyen az sayıda kişi var. Tüm olay bu. Bu sebeple biz de bu kişilerin üyeliklerinin askıya alınacağını ve soruşturma başlatılacağını duyurduk." dedi.

- 2 ayda 50 üyelik askıya alındı

Savaş karşıtı görüşlere sahip Jeremy Corbyn'in parti lideri olmasıyla İşçi Partisi'ne üye olan kişi sayısında artış yaşanmıştı.

Antisemitik ve ırkçı ifadeleri nedeniyle "partinin itibarını zedelediği" gerekçesiyle yetkililere bildirilen, 20'si son 2 haftada olmak üzere, son 2 ayda 50 kişinin İşçi Partisi üyeliği askıya alındı. Parti dün de üç üyeliğin, sosyal medyada yapılan İsrail karşıtı paylaşımlar nedeniyle askıya alındığını duyurdu.

Antisemitizmle suçlanan İşçi Partisi üyelerinin birçoğu, Filistin'deki insan haklarını savunuyor ve İsrail'e yönelik boykot çağrısında bulunuyor. Üyelerin partiden uzaklaştırılmasına sebep olan ve antisemitik olduğu iddia edilen paylaşımların birçoğunun 2014 yılında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının eleştirildiği dönemde yapıldığı dikkati çekiyor.

Üyeliği askıya alındığı dün duyurulan İşçi Partisi'nin Nottingham Belediye Meclisi Üyesi İlyas Aziz ile Blackburn'un eski Belediye Başkanı Salim Mulla'nın, antisemitik olduğu iddia edilen sosyal medya paylaşımlarında "İsrail'in ABD'ye taşınması" önerisinde bulunduğu, Burnley Belediye Meclisi Üyesi Shah Hussain'in de İsrailli eski bir Premier Ligi futbolcusunu Hitler'le mukayese ettiği öne sürüldü.

İlyas Aziz, 2014 yılında yaptığı paylaşımların antisemitik olduğu iddialarını reddederek İngiliz basınının partide sorun varmış gibi ortalığı karıştırdığını söyledi.

İşçi Partisi geçen hafta da yine 2014'te Facebook sayfasında "İsrail'in ABD’ye taşınması" önerisinde bulunan bir paylaşımı dolayısıyla Pakistan asıllı milletvekili Naz Shah ile BBC'de katıldığı bir programda Shah'ı savunan eski Londra Belediye Başkanı Ken Livingston'ın üyeliklerini askıya almıştı. Livingston, Shah’a yöneltilen antisemitizm suçlamalarına karşı çıkmış, İsrail devletini eleştirmek ile antisemitizmin birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulamıştı. Livingstone ayrıca İsrail lobisinin İşçi Partisi lideri Corbyn’i Hitler’e benzeterek propaganda kampanyası yürüttüğünü savunmuştu.

- "Corbyn'i liderlik koltuğundan etmek üzere düzenlenen bir girişim"

Genel başkanlığa geldikten sonra ilk ciddi seçim sınavını geçen aralık ayında Oldham’daki ara seçimde veren Corbyn, büyük mağlubiyet beklenen bölgede, ezici zafer kazandı. Ara seçim zaferi, muhalifleri bir süre susturduysa da Corbyn’e karşı "parti içi darbe" senaryoları son bulmadı.

AA muhabirine konuşan, İşçi Partisi destekçisi ve ülkenin güneyindeki Brighton kentinde parti adına aktif kampanya yürüten Tony Greenstein da antisemitik görüşleri olduğu gerekçesiyle üyeliği askıya alınan isimler arasında bulunuyor.

"Faşizm, ırkçılık karşıtı ve Yahudi olmama rağmen, üyeliğim antisemitizm gerekçesiyle askıya alındı" diyen Greenstein, partideki antisemitizm tartışmalarının karalama kampanyasından çok daha ötede olduğunu savunarak bunun tamamıyla Corbyn'i liderlik koltuğundan etmek üzere düzenlenen bir girişim olduğunu söyledi.

Greenstein, antisemitizm tartışmalarıyla Corbyn'e yönelik darbe senaryosu hazırlandığı iddialarına ilişkin, "Darbe, (yerel) seçimlerden sonra başlayacak." yorumunda bulundu.

Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi'nin savaş karşıtı görüşleri savunduğunu ve bunun da Birleşik Krallık'ın bazı müttefiklerini rahatsız ettiğini belirten Greenstein, antisemitizm tartışmalarının gündemi meşgul etmesinde İsrail Büyükelçiliğinin parmağı olduğunu savundu.

Partililerin, üyeliklerinin askıya alınmasına sebep olan sosyal medyadaki paylaşımlarının antisemitik olmadığını ifade eden Greenstein, "İnsanlar, 'siyonist' yerine 'Yahudi' dediğinde kim suçlanabilir? Yahudilerle siyonistlerin aynı olduğunu savunan kişiler. Antisemitizm, Yahudilerden nefret etmek demektir. Ben söz konusu paylaşımlarda bu delili göremiyorum. Hiçbirinde yok. Evet bu konuda karmaşıklık var ancak bunlar antisemitizm değil." diye konuştu.

- "Corbyn'in liderliğine yönelik devam eden baltalama girişiminin bir parçası"

İngiltere'nin saygın gazetelerinden Guardian'ın eski Dış Haberler Editör Yardımcısı, gazeteci yazar Victoria Brittain de İşçi Partisi içerisinde kampanya yürütüldüğünü vurgulayarak "Parti içinde yaşandığı iddia edilen antisemitizmi ortaya çıkarmak için yürütülen mevcut kampanya, Jeremy Corbyn'in liderliğine yönelik devam eden baltalama girişiminin bir parçası." dedi.

25 yıldır Londra'da yaşayan İsrailli Yael Kahn da parti üyelikleri askıya alınan kişilerin, insan hakları ile Filistinlilerin etnik temizliğine dikkati çeken paylaşımlarda bulunduğuna dikkat çekerek "Bu bir cadı avı. Korkunç ve şoke edici. İnsan haklarını savunan herkesi rahatsız eden bir durum yaşanıyor." ifadesini kullandı.

- Corbyn ile partiyi yıpratma çabaları

İşçi Partisi'nin Gölge Uluslararası Kalkınma Bakanı Diane Abbott da perşembe günü düzenlenecek yerel seçimlere dikkati çekerek "İşçi Partisi'nde antisemitizm problemi var" propagandasıyla İşçi Partisi'nin sıradan üyelerine yönelik karalama kampanyası yürütüldüğü ve İşçi Partisi'nin seçimlerde başarısız olması için çaba harcandığı değerlendirmesinde bulundu.

Gölge Maliye Bakanı John McDonnell da "medya ve sağ kanadın kirli oyunlar ve yalanlarıyla" seçimler öncesinde parti içinde huzursuzluk yaratmaya çalıştığını vurgularken, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson, antisemitizm tartışmalarının partinin yerel seçimlerdeki başarısını negatif etkileyebileceği yönünde duyduğu endişeyi dile getirdi.

Birleşik Krallık'ın önde gelen işçi sendikalarından Unite'ın Başkanı Len McCluskey de antisemitizm tartışmalarının Jeremy Corbyn'in partideki muhalifleri tarafından, İngiliz siyasinin liderliğini baltalamak için kullanıldığını ifade etti.

"Siyasi hedefler için antisemitizm manipüle ediliyor." diyen İşçi Partisi'nin en büyük bağışçısı McCluskey, partideki antisemitizm tartışmalarının sağ kanat medya tarafından yaratıldığını söyledi.

- Ezici çoğunlukla liderliğe seçildi

Genel başkanlığa son dakikada adaylığını koyan ve bütün tahminlerin aksine seçimi parti tarihindeki en büyük oy oranı olan yüzde 59,5 ile kazanan Corbyn, partiyi “yeni sol” olarak konumlandıran Tony Blair döneminden kalma isimlerce “aşırı sol” olarak nitelendiriliyor.

Daha ziyade genç seçmen tarafından desteklenen Corbyn, nükleer silahlanma politikasına karşı açıklamaları nedeniyle İngiltere Başbakanı David Cameron tarafından da "ulusal güvenlik tehdidi" olarak nitelendirilmişti.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.