SEKTÖRÜN DEV MARKASI: AYDINALP UN FABRİKASI

SEKTÖRÜN DEV MARKASI: AYDINALP UN FABRİKASI
Aydınalp Un Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkan Vekili ve Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Aydınalp’i konuk ettik bu hafta satırlarımıza.

Kendisi Selçuk Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu, buğday sektöründe oldukça tecrübeli ve çok başarılı bir işadamı. Yüreği güzel ve samimi insanla sektörü baştan aşağıya değerlendirdik. Röportajımız vesilesiyle Aydınalp Un Fabrikası’nı da çok yakından tanıdık.

Emine Şeyma Yıldız

Aydınalp Un Fabrikası’nın kuruluşu nasıl oldu?

1978 yılında babamla dayımın kurduğu şirkete 1994 yılında dâhil oldum. Zamanla hububat, nakliyat ve buğday ticareti konusunda iyice uzmanlaştık. Bir süre sonra Muhammet Uğur Kaleli ile ortaklaşa ticarete başladık. 2002 yılında AVS Tarım’ı kurduk ve un üretimine başladık. Bu işi çok sevdik ve hızlı büyüdük. 2008-2009 sezonunda oranın kapasitesi yetmedi ve Urfa’da bir fabrika kiraladık. 2009 yılında şu an üretim yaptığımız fabrikayı AVS Tarım bünyesine aldık. 2010 yılında AVS Tarım’dan ayrıldık. Ondan sonraki süreçte Aydınalp Un Fabrikası’nda kardeşimle birlikte devam ettik ve ediyoruz. 

sam_9277-(copy).jpg

“MARKALAŞMA YOLUNDA İLERLİYORUZ”

Üretim çeşitlerinizden ve faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Biz Aydınalp Un Fabrikası olarak un üretimi ve buğday ithalatı yapıyoruz. Buğday ithalatı yaparken önceliğimiz fabrikamızın ihtiyacını karşılamak. Zaman zaman getirdiğimiz buğdayların fazlasını meslektaşlarımıza satıyoruz. Günlük 500 ton, yıllık 180 bin ton buğday kırma kapasitesine sahibiz. Bu bizim için büyük bir kapasite… 2011 yılında 40 bin, 2012 yılında 50 bin, 2013 yılında 60 bin, 2014 yılında 70 bin ton buğday kırdık. Yani her yıl yüzde 10 ile 15 arasında bir artış olmakta. 2011 yılında yüzde 40 yurt dışı, yüzde 60 yurt içi satış yaptık. Ama 2013-2014 sezonunda yüzde 30 yurt dışı, yüzde 70 yurt içi olarak revize ettik. Konya’nın limana uzak olması, Afrika’ya ihracatımızda rakipçi fiyat veremememiz, Irak’ta yaşanan problemlerden dolayı ihracatımızı düşürdük. Kayseri, Nevşehir, Niğde bölgelerinden başlayıp Ankara, Adapazarı, İstanbul, Bursa, Eskişehir, Antalya ve İzmir gibi büyük şehirlere un gönderiyoruz. Şubeleşmeden ziyade bazı bölgelerde bayi şeklinde, bazı bölgelerde de üreticiden tüketiciye pazarlama şeklinde hizmet vermekteyiz. Paket unda yokuz ama lüks ekmeklik un grubunda her yıl satışımızı yüzde on artırarak markalaşma yolunda ilerliyoruz.

Neden paket un işine girmediniz?

Paket un tamamen farklı bir sektör… Üretimden pazarlamasına kadar… Biz üretim ve nihai noktada toptancı tarzında çalışmayı tercih ediyoruz. Ama ilerleyen zamanlarda paket un işine de girebiliriz.

Peki, sizin bir markanız var mı? Unlarınızı hangi isim ile satıyorsunuz?

Bizim ürünlerimizi genelde “Beyzade” ve “Eflatun”  markaları ile tanırlar.

sam_9285-(copy).jpg

Sizi sektörde farklı kılan, ön plana çıkaran nedir desem…

Bizim esas işimiz buğdaycılık. Dolayısıyla buğdaydan daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Buğdaycılık kökenimizin olması bize avantaj sağlıyor. “Un buğdaydan çıkar” cümlesi Anadolu’da çok kullanılıyor. Doğrudur. Buğdayın iyisini alırsanız un da iyi olur. Teknoloji ikinci planda kalır.

2015 yılı sektörünüz açısından nasıl geçti?

Alanımız gıda olduğu için yaşanan sıkıntılar bizi direk olarak etkilemedi. İthalat yaptığımız için bizi etkileyen döviz kurları oldu. Un ihracatımıza olumlu yansıyor gibi görünse de dâhili işleme izin belgesi sistemiyle ihracat yaptığımızdan, gönderdiğimiz ihracatın karşılığında buğday ithal etmek zorundayız. Buğdayın rekolte ve kalitesi ise geçen seneye göre daha iyi. Geçen sene yaşanan verim düşüklüğünden dolayı fiyatlar çok yüksekti. Geçen seneye göre çiftçinin ürettiği buğday kalitesinde biraz düşüklük var ama verimle ilgili bir sıkıntı yok. Verim çok olduğu için buğday kalitesi biraz düşük olsa dahi bir problem yaşanacağını düşünmüyorum.

sam_9299-(copy).jpg

“VERİMLE İLGİLİ BİR SIKINTI YOK”

Aşırı yağışlar buğdaya zarar verdi mi?

 Yağan yağmurlar kalite ve verim olarak çok olumlu etkiledi. Ama normallerin üzerinde olan yağışlar kalitemizde bir düşüş yaşanmasına sebep oldu.

Buğday şehri olan Konya’da buğday üretimi sizce yeterli mi?

Buğday üretimi yeterli de zaman zaman kaliteyle ilgili eksiklerimiz oluyor. O eksikleri de yapılan ithalatlarla kapatıyoruz. Üst grup dediğimiz yufkalık, baklavalık gibi lüks buğday ihtiyacı var. Ekmeklik buğday yeterli oluyor.

sam_9302-(copy).jpg

Türkiye genelinde bu sektörde Konya’nın payı kaç?

Ülkemizde yıllık 10-12 milyon ton civarında un tüketilmektedir. Konya’da yıllık 2 milyon ton civarında bir üretim kapasitesi var. Yani Konya ülkenin tüketiminin yaklaşık yüzde 15-20’sini karşılıyor. Konya ürettiği tüm buğday ürünlerinde hep ortanın üzeri üretim yaptığından fiyat ve kalitede her zaman belirleyici rol oynuyor.

sam_9306-(copy).jpg

Sektörün en büyük sıkıntısı ne?

En son verilere göre kapasite kullanım oranımız yüzde 30 ile 35 gibi gözüküyor. Yüzde 70-80-90 oranlarında çalışan fabrikalar var. Yüzde 10 ile 20 arasında da çalışanlar var. Bu demek oluyor ki ülke tüketiminin 2,5 katı üretim kapasitemiz var. Bu da zaman zaman rekabeti kızıştırıyor. Arz çok fazla olduğu için… 

sam_9310-(copy).jpg

Peki, sizin en büyük hedefiniz ne?

Konya’dan bir marka daha çıkarmak…

sam_9314-(copy).jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.