Seyyahların uğrak noktası: Mersin
Akdeniz'de "Bereketli Hilâl" üzerinde konumlanan Mersin gerek verimli toprakları, gerekse Akdeniz dünyasına açılan konumuyla tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri ve liman kenti oldu. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'de önemli ticaret merkezlerinden biri olan şehir, Türkiye'nin biyoçeşitliliği en yüksek Kuş Cenneti'ne de ev sahipliği yapıyor.
Mersin'de ziyaret edilmesi gereken tarihi noktalar arasında St. Paul Kilisesi ve Kuyusu, Alahan Manastırı, Mamure Kalesi, Kız Kalesi ve Korykos Antik Kenti, Anemurium Antik Kent, Danyal Peygamber Makamı, Aya Tekla Manastırı, Tarihi Tarsus Evleri, Kleopatra Kapısı, Soli Pompeipolis Antik Kenti, Uzuncaburç Antik Kenti, Adamkayalar, Silifke Kalesi, Yerköprü Şelalesi, Narlıkuyu, Anemurium Antik Kenti, Aynalıgöl (Gilindire) Mağarası, Cennet Cehennem Mağaraları ve Kanlı Divane yer alıyor.
Hazır yaz mevsimi ve tatili yüzünü göstermişken belki plânlarınız arasına bu harikulâde zenginlikleri de alırsınız diye düşünerek bazılarından kısaca bahsetmekte yarar var diye düşündük.
Mut'ta bulunan Alahan Manastırı, Toros Dağları'nın yamacındaki mistik lokasyonuyla önemli bir hac merkezi ve Hristiyanlığın yayılması sırasında Aziz Paul ve Barnabas'ın duraklarından biri olduğu düşünülüyor. Manastır, erken dönem Hristiyanlık ve Doğu Roma mimarisini yansıtıyor ve yapının biri yıkılmış iki kilisesi bulunuyor.

Mersin sahil şeridinin sembolü olan Kızkalesi, şehrin göz bebeği ve en önemli sembolik yapısı deniz kalesi olarak da biliniyor. Denizin ortasında bir adacığın üzerinde kurulan Kale, Roma Dönemi'nde korsanlar tarafından barınak olarak da kullanıldı.
Mersin'in Anamur ilçesinde yer alan Anemurium Antik Kenti'nin ismi Milattan Önce 4. yüzyıla ait kaynaklarda geçiyor. Etimolojik olarak incelendiğinde Anemurium “rüzgârlı yer” anlamına geliyor. Yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki bölümden oluşan Anemurium'un dikkat çekici yapıları arasında surlar, hamamlar, tiyatro ve odeon yapıları yer alıyor.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Tekocak, yaptığı açıklamada, ekibiyle 2016'dan bu yana Anemurium Antik Kenti'nde arkeolojik kazı, araştırma ve koruma-onarım çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Tekocak, Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında 12 ay aralıksız olarak kentte kazı ve restorasyon çalışmalarını eş zamanlı olarak yürüttüklerini belirtti.
Son dönemde kentte dijital olarak farklı çalışmalar da yapacaklarını anlatan Tekocak, kentte yaşanan sosyal hayatı izleyicilere aktarmak istediklerini anlattı.
Tekocak, "Antik çağdaki insanların bir günü nasıl geçiyordu? Sabah kalktığında ne yapıyordu? Çocuğuyla balığa giden bir babayı ya da bir ailenin cenaze törenini, dijital ortama taşıyıp, burada sinevizyon olarak karşılama merkezinde sunabilecek deneysel arkeoloji yapmak, deneyim müzeleri oluşturmak istiyoruz. Efes bunun güzel bir örneği ya da Göbeklitepe'de yapılan uygulamaların buraya uyarlamasını yapma planlarımız var. Bunu büyük bir proje haline getirmek için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Makam-ı Danyal Camii" olarak bilinen yapının altında Babil Kralı Nebukadrezzar zamanında yaşamış ve Yahudileri Babil esaretinden kurtarmış bir peygamber olan Danyal Peygamber'in yattığı belirtiliyor.
Silifke'de bulunan Aya Tekla, erken Hristiyanlık Dönemi'nde hac merkezi olarak kabul edildi. Hikâyeye göre Tekla, St. Paul'den etkilenen bir azizeydi. Zulümden kurtulup mağarada saklanan azize, öldürülmek üzereyken bu mağarada kayboldu. Efsaneler üzerine bu mağara kutsal kabul edilerek, kiliseye dönüştürüldü.
Tarsus'un bazı mahallelerindeki eski Tarsus evleri şehrin otantik dokusunun en güzel hissedilebileceği yerlerden. Burada 300'ü tescillenmiş toplamda 600 kadar eski ev bulunuyor. Ahşap ve kerpiçten yapılan evler klasik Osmanlı mimarisi izlerini taşıyor.

Şehrin en ilginç yerlerinden biri ve Mersin ilinde taş kabartmaları ile ünlü bir kanyon Adamkayalar, Toros Dağları'nın güney yamaçlarında Olba Territorium olarak adlandırılan bölgede yer alan Şeytan Deresi Kanyonu'nda bulunuyor. Buradaki kabartmalar 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk, 1 dağ keçisi ve alınlık üzerinde bir Roma kartalından oluşuyor.
Orta Çağ'da Porto Calamie olarak bilinen Narlıkuyu'da milattan sonra 4. yüzyılda yapılmış bir hamam bulunuyor. Hamamdan geriye yalnızca su yalağı ve taban mozaikleri kaldı. Narlıkuyu Mozaik Müzesi de bu mozaiği korumak amacıyla kuruldu. Şehir merkezinden 65 kilometre uzaklıkta bulunan Narlıkuyu yeraltı suları denizle buluşuyor. Burada bulunan Kızlar Hamamı Koyu da en sık tercih edilen koylardan biri.

Mersin'de çok sayıda mağara ve obruk bulunuyor. Silifke'deki Cennet Cehennem Obrukları, milyonlarca yıl önce oluşmuş ve sırasıyla 70 ve 128 metre derinliğinde. Cennet çukuru 450 basamak inilerek ziyaret edilebilse de Cehennem çukuruna yalnızca dağcılık malzemeleri kullanılarak ulaşılabiliyor. Aksi takdirde Cehennem obruğu gözlem terasından görülebilir.

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.