"Sığınmacı krizi ilişkileri sınadı"

"Sığınmacı krizi ilişkileri sınadı"
Jobbik Partisi Genel Başkanı Gabor Vona:- "Sığınmacı krizi, Macaristan'ın hem Türkiye hem de diğer İslam ülkeleri ile olan ilişkisini sınadı"- "Macaristan'da Müslüman ve Hristiyan problemi yok. Macaristan'da, Batı Avrupa'dakine benzer şekilde toplumsal pr

BUDAPEŞTE (AA) - MEHMET YILMAZ - Macaristan'ın Jobbik Partisi Genel Başkanı Gabor Vona, sığınmacı krizi dolayısıyla Macaristan'da İslam karşıtlığının güçlendiğini belirterek "Sığınmacı krizi Macaristan'ın hem Türkiye hem de diğer İslam ülkeleri ile olan ilişkisini sınadı" dedi.

Macaristan Ulusal Meclisinde ikinci büyük parti konumunda olan Jobbik Partisi Genel Başkanı Gabor Vona, AA muhabirine sığınmacı krizi ve siyasi gündem hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Avrupa genelinde son dönemde tartışma konusu olan aşırı sağcı partiler ve Jobbik arasında İslam'a ve Müslümanlara bakış açısında büyük farklılıklar bulunduğunu belirten Vona, ''Macaristan'da, Müslüman ve Hristiyan problemi yok. Macaristan'da, Batı Avrupa'dakine benzer şekilde toplumsal probleme neden olacak büyük bir Müslüman topluluğu da zaten yok. Jobbik'in, İslam dünyası ve Türkiye ile dostluk kurma fırsatı var. Bu konuda Avusturya, Fransa ya da Almanya'nın durumu daha farklı. Bizde herhangi bir sıkıntı yok, umarım olmayacaktır da.'' şeklinde konuştu.

Avrupa'da aşırı sağcı partiler arasında birçok konuda görüş ayrılıklarının olduğunu ama AB'nin doğru yöne gitmediği konusunda tüm sağcı partilerin hemfikir olduğunu söyleyen Vona, "Aslında sadece sağcı partiler değil, örneğin Yunanistan’daki SYRIZA da dahil Avrupa’da birçok parti, bu artık böyle yürümüyor diyor. Ben bunları 21. yüzyıl partisi olarak değerlendiriyorum. Bu gibi partilerle aslında birçok konuda farklı düşünüyoruz ama 'Avrupa’da değişim olmalı' konusunda hemfikiriz. Şu anki Avrupa Birliği doğru yöne gitmiyor. Yani geleneksel sağ-sol parti ayrımı artık işlemiyor.'' dedi.

Sığınmacı krizinin Macaristan'ın hem Türkiye hem de diğer İslam ülkeleri ile olan ilişkisini sınadığını ve hükümetin insanların endişelerini kendi siyasi çıkarı için kullandığını savunan Vona, şöyle konuştu:

''Biz Hristiyan bir partiyiz ve Macaristan'ı da Hristiyan bir ülke olarak kabul ediyoruz. Bizim için önemli olan bu kültürümüzü korumak. Sığınmacı krizi Macaristan'ın hem Türkiye hem de diğer İslam ülkeleri ile olan ilişkisini sınadı. Türkiye ve AB arasındaki görüşmelerin sonucunun Macaristan'ı nasıl etkileyeceği konusu Macaristan'da da birçok insan endişeleniyor. Hükümet insanların bu endişelerini kullanarak kendi siyasi çıkarları için kullanıyor. İnsanların endişelerini kısmen haklı görüyoruz ama çoğu defa hükümet Macaristan'ın tehlike altında olduğu konusunda aşırıya gidiyor. Çünkü insanlar göç ve terörizm hakkında konuştukları sürece, ülkenin iç meseleleri olan işsizlik, sağlık, eğitim ve sosyal durum hakkında konuşmaya gerek kalmıyor. Bu konu ile problemlerin üstünü kapatabiliyor, dikkat başka yöne çekebiliyor.''

- ''Türkiye ile en iyi ilişkiyi kurmamız lazım''

Macaristan'da sığınmacı krizinin İslam karşıtlığını güçlendirdiğini, kendisinin daha önce İslam hakkında yapmış olduğu olumlu konuşmanın sanki suçmuş gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Vona, şöyle devam etti:

''Daha önce Türkiye'de katıldığım bir programda İslam'ın ve Müslümanların sempatik olduğunu çünkü küreselleşmeye karşı kendi değerlerine sahip çıktıklarını, biz Hristiyanların da bunu örnek alıp kendi Hristiyanlığımızı korumamız gerektiğini söylemiştim. Avrupa bugün her ne kadar Hristiyan olduğunu iddia etse de artık Hristiyan değil. Şimdi dinini ve kültürünü terk etmiş Avrupa hakkında konuşuyoruz. Cümlemin ilk kısmını kesip bir Hristiyan olarak nasıl olur da Müslümanları ve İslam'ı övebilirim deyip, hükümet benim bu sözlerimin de yazılı olduğu afiş sergisi açtı. Bununla iki şeyi elde etmek istediler birincisi beni kötülemek ikincisi ise kasıtlı ya da kasıtsız ama İslam karşıtlığını güçlendiriyorlar. Çünkü bununla insanlarda Müslümanlara karşı negatif duygular uyandırmak istiyorlar. Bu çok büyük bir sorumsuzluk. Biz Macarların İslam ülkeleriyle özellikle de Türkiye ile en iyi ilişkiyi kurmamız lazım. Bunu her zaman söyledim şimdi de söylüyorum. Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak Macaristan için anahtar rolündedir.''

Sığınmacı krizinin sadece Türkiye'nin problemi olmadığına ve bu krizi Türkiye'nin tek başına çözemeyeceğine dikkati çeken Vona, uluslararası kamuoyu ve diğer Müslüman ülkelerin de daha fazla inisiyatif alması gerektiğini söyledi.

AB'nin, sığınmacıların üye ülkeler arasında dağıtımında uygulamak istediği kota sistemine karşı Macar hükümetinin halk oylamasına gitme kararırın gereksiz olduğunu çünkü anayasada gerekli düzenlemelerin Meclis'e gelmesi durumunda partisinin destek vereceğini kaydeden Vona, ''Aslında bu konuda halk oylamasına gerek yok çünkü bunun ekim ayı civarında düzenlenmesi düşünülüyor ama o zamana kadar Avrupa Komisyonu bu konu hakkında kararını vermiş olabilir. Karar verildiği takdirde bunun hiçbir anlamı kalmaz. Halk oylaması çok pahalı, yavaş ve belirsiz bir süreç. Bizim teklifimiz onların halka sormak istedikleri soruyu direkt anayasa eklemek ama hükümet buna yanaşmıyor çünkü bu konuyu uzatıp insanların başka konu hakkında konuşmamasını istiyor.'' diye konuştu.

- "35 yaş altı grubunun yüzde 53’ü Jobbik’i destekliyor"

Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Macaristan'da 35 yaş altı grubunun yüzde 53'ünün partisini desteklediğini ve 2018 yılında yapılacak seçimlerde hükümete gelmek istediklerini belirten Vona, şunları kaydetti:

"Macaristan’da 35 yaş altı grubunun yüzde 53’ü Jobbik’i destekliyor. Diğer partiler ise geri kalan yüzde 43’ü alabiliyor. Gelecek nesil bizi destekliyor. Bizimle şu anki hükümet partisi arasında nesil farkı var. Jobbik halkçı parti olmak istiyor. Hatta geçtiğimiz dönem içinde halkçı partisi de oldu. Ben bu değişimi insanın geçirdiği değişime benzetiyorum. İnsan, gençlik çağında düşüncesizce ve sorumsuzca bir çok hata yapabilir. Ama insan yetişkin olunca artık sorumluluğunun farkına varıyor. Bu aynı şekilde partimiz içinde geçerli. Ben partimizin artık Macaristan’da hükümet olacağı kanaatindeyim. Şu an sorumluluk duygusu içinde siyaset yapıyoruz. Planlarımızı daha çok kendi bölümünde uzman kişiler tarafından hazırlanıyor. Aşırı sağcı diye isimlendirmeyi her zaman reddettik."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.