SINAV, ‘İYİ EVLAT’ KRİTERİ DEĞİL!

SINAV, ‘İYİ EVLAT’ KRİTERİ DEĞİL!
Öğrenciler bu sene pandeminin gölgesinde üniversite sınavına girecek olmanın stresini yaşıyor. Rehber öğretmenler bu konuda ailelere büyük iş düştüğünü çocuklarına sınav başarısına göre muamele etmemeleri gerektiğini belirtiyor

26-27 Haziran 2021 tarihinde yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2021 için geri sayım sürerken öğrencilerde heyecan arttı. Yüzbinlerce lise öğrencisi iyi bir üniversitede eğitim görmek için kalan zamanını daha iyi değerlendirmek istiyor. Öğrencilerin zamanını iyi kullanmaları gerektiğini söyleyen Form Kampüs Koleji Rehberlik Öğretmeni Ebru Keçeci, “Kalan zaman diliminde yapabilecekleri en güzel çalışma şekli bol bol branş denemeleri ile süreci dinamik yapıda tutmak olmalı. AYT için de yoğun konu çalışmaları ve her konu için birer fasikül tamamlamak şeklinde olmalıdır. Analizler ile eksiklerini belirleyip o konularda yoğun tekrarlar yaparak farklı kaynaklardan soru çözmek netlerinin artmasını sağlayacaktır. Bir hafta içerisinde en az 2 TYT denemesi ve günlük özellikle matematik ve Türkçe branş denemeleri pratiğinin kazanılması için önemli bir rol oynayacaktır. AYT bilgi odaklı bir sınav olması sebebiyle öğrencilerin çalışmalarında konu eksiği olmamalı, bu amaçla AYT çalışmalarını yaparken konuya ne kadar hakim olduğumuzun bilincinde olarak çalışmalıyız. Eksikleri belirleyip konunun tam olarak öğrenildiğinden emin olmalı ve her konudan en az iki soru bankası taranmalıdır” dedi.

PANDEMİ İLE KAYGILAR ARTTI

Sınav kaygısını artıran sebeplerden bahseden kolejin Rehber Öğretmeni Tuğba Özdemir, “Sınav kaygısının nedenleri incelendiğinde karşımıza tam hazırlanamama, öğrencilerin ders çalışma stratejilerine dikkat etmemeleri sebebiyle derslerle ilgili sorumluluklarının yığılım göstermesi, öğrencilerin daha önce deneyimledikleri başarı ya da başarısızlıklar, ailelerin beklentileri, başkalarıyla kıyaslanma ve sınav performanslarının hayattaki en önemli kriteri olması olarak sıralayabiliriz.  Bu verileri ülkemiz özelinde de değerlendirdiğimizde sınav sisteminin öğrencilerin önemli bir kısmının üzerinde ciddi anlamda baskılar oluşturduğuna hep birlikte şahitlik etmekteyiz. Pandemi öncesi var olan kaygılar pandemi ile birlikte bazı çocuklarda zirveye ulaştı” şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2021-03-10-at-14-23-50.jpeg

PANDEMİ DE İKİNCİ YKS’Yİ DENEYİMLİYORUZ

Evde kalma sürecine gençlerin bu yıl daha adapte olduğunu dile getiren kolejin Rehber Öğretmeni Ali Çetin, “Bilindiği üzere bir yıla yakın süredir pandemi sürecini yaşamaktayız. Pandemiyi yaşarken hayatımızın neredeyse tamamını etkileyen değişikliklerle yaşamımıza devam ederken ikinci YKS’yi de bu süreçte deneyimleyeceğiz. Bu zorlu yolda öğrencilerimizin çalışma tempoları alışılanın dışında etkilendi. Pandeminin ilk senesinde sınava giren öğrenciler bu süreçten daha fazla etkilenmişti. Bu yıl YKS’ye girecek olan öğrencilerimiz süreci yönetme konusunda daha bilinçli ve tecrübeli oldukları için sınav performanslarını çok fazla etkilemeyecektir. Bizler de öğrencilerimizin YKS hazırlık sürecini daha sağlıklı yürütebilmeleri amacıyla sadece son seneye endekslemeden daha uzun bir zaman dilimine yayarak 11.sınıftan itibaren hazırlık konusunda oldukça bilinçli bir şekilde kazanımlar elde etme fırsatı sunuyoruz. Öğrencilerimiz ilk olarak evde kalma konusunda zorlanmış olsalar da bir süre sonra bunu avantaja çevirdiler diye düşünüyorum. Uzaktan eğitimin getirmiş olduğu kendini yönetebilme konusunda farkındalık kazanmışlardır. O anlamda daha temkinli olduklarını düşünüyorum” dedi.

whatsapp-image-2021-03-10-at-14-27-47-1.jpeg

VELİLER ÖĞRENCİLERE STRESLERİNİ YANSITMAMALI

‘Veliler sakin olursa çocuklar daha başarılı olur’ diyen kolejin Rehber Öğretmeni Celale Nur Orhan da, “Ebeveynlerimiz öğrencilerimizin sınava hazırlık sürecinde en büyük destekçileri olmuşlardır. Her zaman en büyük gayeleri evlatlarının hedeflerine ulaşmış ve mutlu bir şekilde hayatlarını devam ettirdiklerini görebilmek olan ebeveynler bazen destek sağlamak isterken olumsuz etkileyebiliyorlar. Bunun üzerine bu sene eklenen pandemi şartları ile çocuklarımızın geleceği ile ilgili duymuş olduğumuz kaygının üzerine bir de sağlık kaygısı eklendi. Evet bu konuda çocuklarımızdan daha fazla kaygı ve panik olmamız normal ama en önemli olan süreci daha iyi yönetebilmek ve öğrencimize olabildiğince stresimizi yansıtmamak. Aileler çocuklarını başkalarıyla kıyaslamaktan olabildiğince kaçınmalı, çocuklarının sınav durumlarını ‘iyi evlat’ tanımının tek kriteri olarak görmemeli, çocuklarının sosyal yaşantılarında da hareketli olmalarına fırsat vermeli, söylemleri ile yapması gerekenler konusunda destek olmalılar” diye konuştu. 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.