Sürdürülebilir Kültürel Kalkınma Programı Tanıtım Toplantısı

Sürdürülebilir Kültürel Kalkınma Programı Tanıtım Toplantısı
Başbakan Davutoğlu: (3)- "Ekonomik kalkınma ile eş zamanlı olarak, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselten, vatandaşlarımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleten pek çok tarihi adım attık. Siyasi ve ekonomik reformlar kadar ilhamını Türkiye'nin

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ekonomik kalkınma ile eş zamanlı olarak, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselten, vatandaşlarımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleten pek çok tarihi adım attık. Siyasi ve ekonomik reformlar kadar ilhamını Türkiye'nin medeniyet birikiminden alan kültürel kalkınma da bizim için hayati önemdedir." dedi.

Davutoğlu, Ankara Palas'ta düzenlenen "64. Hükümet Sürdürülebilir Kültürel Kalkınma Programı Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, "Elimizi değmediğimiz, etkilemediğimiz hiçbir medeniyet havzası yoktur" ifadelerini kullanarak, Mısır, Bağdat ve Saraybosna'nın İstanbul'la aynı kültürel esintileri taşıdığını belirtti.

Ayrıcalıklı vasıflarının, kadim bütün medeniyetleri bünyelerinde barındırmalarından kaynaklandığını vurgulayan Davutoğlu, moderniteyi en kapsamlı şekilde yaşadıklarını, şimdi de küreselleşmenin bütün tarihi akımlarının Türkiye üzerinden geçmesinden pozitif anlamda gurur duyduklarını kaydetti.

Bütün bu medeniyetlerin izlerini Türkiye'nin her bir şehrinde gördüklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Başka hiçbir toplumun böyle bir ayrıcalığı yok. Türk sanat müziğinden, klasik Türk müziğine, modern müzik akımlarına kadar hepsi için de bu geçerlidir." diye konuştu.

Davutoğlu, 64. hükümetin kültürel eylem planında bu unsurların yansımasına önem verdiklerini belirterek, "O zaman gördük ki bu unsurları en doğrudan yansıtan temel ünite, temel alan şehir hayatı. Şehir ile medeniyet ile kültür arasında doğrudan bir irtibat kurarak, bu eylem planını hazırladık." değerlendirmesinde bulundu.

- "Pek çok tarihi adım attık"

Hükümet olarak kalkınma perspektiflerinin hiçbir zaman ekonomik alan ile sınırlı olmadığına vurgu yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ekonomik kalkınma ile eş zamanlı olarak, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselten, vatandaşlarımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleten pek çok tarihi adım attık. Siyasi ve ekonomik reformlar kadar ilhamını Türkiye'nin medeniyet birikiminden alan kültürel kalkınma da bizim için hayati önemdedir." dedi.

Kültürel hayatı zenginleştirmenin, gelecek nesillere çok daha zengin bir kültürel miras bırakmak anlamına geleceğini anlatan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Siyasi ve ekonomik istikrarını kültürel zenginliğiyle eş güdümlü hale getiremeyen ülkelerin, gücünü koruma imkanları da yoktur. 'Güçlü ülke' demek sadece askeri bakımdan güçlü ülke demek değildir, aksine sanatıyla, ilmiyle, bilimsel faaliyetleriyle çığır açan ülke demektir. Bir ülkeyi maddi kalkınmasıyla beraber güçlü kılacak en önemli unsur, tarihsel birikimine ve kültürel değerlerine verdiği önemdir. Bu anlamda kültürel kalkınma, geçmiş değerlerimizin bir anı, bir hatıra haline getirilerek donuk ve statik bir şekilde hatırlanması değildir. Bize düşen, medeniyet mirasımızı, kültürel değerlerimizi korumakla birlikte gelişebilecekleri verimli alanlar oluşturmak ve onları geleceğe taşıyacak bir ortamı da sağlamaktır."

Bu noktada medeniyet ve kültürel değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması noktasında özellikle sanat ve eğitim camiasına büyük sorumluluk düştüğüne dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, "Bütün sanat dallarında, mimaride, tiyatroda, sinemada, müzikte ve daha birçok alanda bu ulvi misyonun büyük kısmı sizin omuzlarınızdadır, sizin yüreklerinizdedir." dedi.

- "Siyasetin merkezine medeniyet değerlerini yerleştirmiş bir hareketiz"

Siyasetinin merkezine, politikalarının odağına medeniyet değerlerini yerleştirmiş bir hareket olduklarını ifade eden Davutoğlu, "14 yıldır Türkiye'nin kalkınması için nasıl her alanda çalışmalar gerçekleştirmişsek, hepsinin nüvesi olan, merkezi olan kültür ve sanat alanında da çalışmalar gerçekleştirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Bir medeniyetin değerlerinin, taşıyıcısı, aktarıcısı ve sahibinin insan ve öncelikle sanatçılar olduğuna dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu anlamda insan faktörünü merkeze almayan bütün çabalar akamete uğramak durumundadır. İnsan onurunu esas almayan bir yönetim ne yerel ne de evrensel bir değer üretebilir. Bu perspektif doğrultusunda biz hükümet olarak eğitimden kültüre, sanat değerlerinin gelişmesine, düşünce özgürlüğüne kadar her alanda vatandaşlarımızın hizmetinde olmayı sonuna kadar sürdüreceğiz."

Başbakan Davutoğlu, medeniyetlerin en önemli nişanının şehirler olduğunu belirterek, "Medeniyetler muhtevalarını, üsluplarını inşa ettikleri şehirlere yansıtırlar. Bu çerçevede şehirlerimizin, şehirleşme anlamında gerçekleştireceği gelişme çok önemlidir. Bir taraftan modern hayatın gereklerine uygun olarak alt yapıdan üst yapıya kadar birçok alanda inşa faaliyeti yürütürken, diğer taraftan da şehirlerimizin tarihi dokusunu koruyacak, kültürel veya sanatsal atmosferini ve mimarisini geliştirecek, ihya faaliyetlerini yürütmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Birçok önemli şehrin tarihi dokusuna uygun bir şehirleşme içinde bulunmadığını anlatan Başbakan Davutoğlu, "Sanayileşmenin ve buna bağlı olarak yaşanan yoğun nüfus hareketlerinin getirdiği çarpık şehirleşme, geçmişte ülkemiz için artık yönetilemez hale gelmişti ve 2500 yıllık İstanbul bir metropol gecekondu şehri haline gelmişti. Ancak, gerek Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde, gerekse de sonrasında AK Parti'li yönetimler sayesinde İstanbul her anlamda medeniyet mirasıyla daha barışık, daha yaşanabilir bir şehir haline geldi." diye konuştu.

İstanbul'u koruma yolundaki çabaların artırılması gerektiğini bildiren Davutoğlu, "İstanbul'un tarihi dokusunu en büyük mirasımız, en büyük emanetimiz olarak görmeliyiz." dedi.

İbn-i Haldun'un yaşanabilir, korunmuş şehirlere "Ümran" dediğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Şehir ile sosyal hayat arasındaki, şehir ile tabiat arasındaki uyumu bozduğunuz zaman o belde 'Ümran' olmaktan çıkar ve dolayısıyla da şehir hüviyetini kaybeder." ifadesini kullandı.

Medeniyet mirası açısından eşsiz şehirlere ve eşsiz güzelliklere sahip olduklarını belirten Davutoğlu, Türkiye'de şehir kimliği olan, tarihi belleği taşıyan, çok sayıda şehir bulunduğunu kaydetti.

Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında kendisine, "Türkiye'ye gidersek nereyi ziyaret edelim ilk olarak" şeklinde soru sorulduğunu aktaran Davutoğlu, o anı, "Emin olun hani bir insanın çok sayıda evladı varsa hiçbirini diğerinden ayırt edemeyeceği gibi gözümün önünden bütün şehirlerimiz geçti" sözleriyle anlattı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu orada, az bilindiği için Amasya ve Mardin'e dikkati çektiğini bildirdi.

- "Bizim şehir tasavvurumuz aynı zamanda medeniyet tasavvurumuzdur"

"Bizim medeniyetimiz kadar bizden önce de pek çok medeniyete mekan olmuş, ev sahipliği yapmış şehirlerimiz var." diyen Davutoğlu, "Bizim şehir tasavvurumuz aynı zamanda medeniyet tasavvurumuzdur. Şehir mirasımız aynı zamanda medeniyet birikimimizdir. 2023 vizyonumuz, ufkumuz, hedeflerimiz doğrultusunda şehirlerimizi insan dostu, çevre dostu, estetik, müreffeh ve yaşanabilir şehirler haline getirmek istiyoruz." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, altını çizmek istediği bir konu daha bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"AK Parti hükümetleri ve 64. hükümet olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana şehirlerimizi sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla bir bütün olarak ele aldık. Bu doğrultuda sanayi ve yaşam alanlarının doğru planlanması, altyapı, konut ve ulaşım gibi önemli alanlarda hizmet standartlarının yükseltilmesi, tarihi yapıların ihya edilmesi, şehrin kimliğini oluşturan unsurların ön plana çıkması için birçok projeye imza attık. AK Parti 2002 yılında kurulmasına rağmen, kökleri çok eskide olan, büyük bir tarihsel birikime sahip bir harekettir. AK Parti hükümetleri de her zaman bunun farkında olmuş, milletimize bu birikimle hizmet etme anlayışı içinde olmuştur."

Hükümete geldikleri ilk günden bu yana pek çok anlamda önemli atılımlara, reformlara imza attıklarını anımsatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Milletimizle omuz omuza vererek, 78 milyon vatandaşımızın hür ve özgürce yaşadığı, kaliteli hizmet aldığı bir Türkiye inşa ettik. 'Türkiye'yi nasıl daha güçlü bir ülke haline getirebiliriz, vatandaşlarımızı nasıl daha onurlu kılarız, nasıl daha müreffeh bir ülke haline getiririz' diyerek dertlendik, onu bir memleket meselesi olarak gördük. Milletimizden bu kutsal emaneti alıp, bu göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bu bilinçle çalıştık, bu motivasyonla hareket ettik. Türkiye'yi müreffeh, güçlü ve demokratik bir ülke olarak geleceğe hazırlamaya gayret ettik. Yok saymayı, reddiyeyi, kendi tarihini, değerlerini küçümsemeyi ortadan kaldırdık. Medeniyet değerlerimize, kültürel ve tarihsel birikimimize sahip çıktık, onları geleceğe güçlü bir şekilde taşımanın çabası içinde olduk. Bu doğrultuda, bu bilinçle tarihsel dokumuza, medeniyet değerlerimize sahip çıktık."

(Sürecek)




Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.