TARMAKBİR, talep ve önerilerini açıkladı

TARMAKBİR, talep ve önerilerini açıkladı
TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal, koronavirüs sürecinde tarım makinaları sektörünün beklentileri ve yapılması gerekenler, ayrıca TARMAKBİR’in süreçte yaptığı çalışmalarla ilgili açıklamada bulundu.

 

 

Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal, koronavirüs sürecinde tarım makinaları sektörünün beklentileri ve yapılması gerekenler, ayrıca TARMAKBİR’in süreçte yaptığı çalışmalarla ilgili açıklamada bulundu.

Başkan Önal, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bilindiği üzere Ülkemizde başta AB ülkelerinden olmak üzere nitelikli çelik ürünlerinden elektronik kartlara, kauçuk hammaddeden hidrolik aksamlara, sensörlerden motora ve pompalara kadar geniş bir skalada aksam/ parça ve sistem ithalatı söz konusu olup, üretimin kısmen veya tamamen durması nedeniyle, nihai ürün teslimatlarında ciddi gecikmeler yaşanmaya başlanmıştır. Bu kapsamda daha şimdiden otomotiv ve makine sektöründe faaliyet gösteren bazı ara malı tedarikçileri, müşterileri olan OEM’lere daha evvel programlanan sevkiyatlarını en az 2 ay süresince yapamayacaklarını bildirmiştir. Bu durum özellikle stok yapmadan “just-in time/ tam zamanında” üretim yapan OEM’ler ve ana firmalar için çok daha önem kazanmaktadır. Hali hazırda fabrikaların - salgından korunma amacıyla veya talebin azalmasına/ tedarik zincirinin bozulmasına bağlı olarak geçici olarak kapatıldığı veya vardiya modellerinde değişikliklerin, üretim programlarındaki yoğunluğu azaltmaya yönelik revizyonların yapıldığı rapor edilmekte olup, sayı sürekli bir şekilde artmaktadır. Ulusal tarımsal mekanizasyon endüstrimizde de şimdiden bazı imalatçılarımız üretime ara vermişlerdir. Üretime devam eden firmalardaki çalışanların işe devamlarında da disiplin kayıpları olduğu rapor edilmektedir. Sektörümüzdeki ana firmaların ve OEM’lerin tedarikçileri arasında, salgının yoğun yaşandığı ülkelerde üretim yapmamasına karşın, hammadde veya yarı mamul ithalatlarını başta Çin olmak üzere salgının yoğun yaşandığı ülkelerden yapan firmalar da yer almaktadır. İhracat ağırlıklı çalışan firmalarda fabrika duruşlarının birkaç ayı bulabileceği tahmin edilmektedir. Yakın dönemde özellikle yurt dışı menşeli çeşitli aksam ve parçaların fiyatlarında olağandışı artışların beklendiği ya da bu ürünlerin piyasadan tedarik edilmesinde sorunların yaşanabileceği gelen duyumlar arasındadır. Sektörümüzde son 1 haftaya kadar yurt içi talepte majör anlamda bir daralma yaşanmamış olsa da, dolaşımdaki 65 yaş tedbiri başta olmak üzere önlemlerin ve yaşanan tedirginliğin de etkisiyle son günlerde siparişlerde belirgin düşmeler söz konusu olmuştur. Verilmiş ihracat kayıtlı bazı siparişlerde ise erteleme taleplerinin geldiği rapor edilmektedir. Kritik parçalardaki tedarik riskinin yanı sıra Ar-Ge, ürün geliştirme, ortak üretim konuları başta olmak üzere üreticiler ve tedarikçiler sıklıkla bir araya gelmekte ve beraber çalışmaktadır. Salgından dolayı seyahatlerin yasaklanması veya kısıtlanması, etkinliklere gönüllü veya zorunlu sınırlamaların getirilmesi, ürün geliştirme veya üretim süreçlerini şimdiden olumsuz bir biçimde etkilemeye başlamıştır. Bu konu doğal olarak üretim sürecine de yansımaktadır. Bu konuda dikkate alınması gereken bir diğer nokta finans kapsamında olacaktır. Özellikle küçük üreticilerin, distribütörlerin ve bayilerin mevcut krizden etkilenmesi ve ödeme sorunları yaşaması ihtimal dâhilindedir. Bu sorun, silsile halinde tüm endüstriyi etkileyecektir. Her şeye rağmen üretebilen firmalarımız için yaşadığı bir diğer konu ise sevkiyatlar kapsamında olmaktadır. Kara ve deniz yoluyla yapılan nakliyelerde çeşitli zorluklar yaşandığı, sınırlı insan işgücü nedeniyle makinelerin taşınması, dağıtımı ve servisinin gittikçe zorlaştığı hususu rapor edilmektedir. Bazı gümrük kapılarımızda başlayan tampon bölgede konteyner değişimi, dorse değişimi ve şoför değişimi yoluyla sevkiyatların temassız olarak gerçekleştirilmesi kapsamındaki uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır. Ticaret ve Ulaştırma Bakanlıkları lojistik devamlılık hususunu bir kriz masasında yönetmelidir Bu konuda dikkate değer son bir husus zorunlu test ve belgelendirme işlemleridir. Şu an için AB ülkelerinin bir kısmında test ve belgelendirme kuruluşları faaliyetlerine ara vermiş durumda veya sınırlı sürelerle/ eksik personelle çalışmaktadır. Ülkemizde Bakanlıklara bağlı test kurumlarında Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile esnek çalışma düzenine geçilmiş olmakla birlikte, başvuru ve belgelendirme işlemleri durma noktasına gelmiştir. Bu durumun ne kadar devam edeceği hususu da belirsizliğini korumaktadır. Üyelerimizin bu aksaklıklarla başa çıkma kabiliyeti, bireysel üretim organizasyonlarına, entegrasyon seviyelerine ve kurumsal büyüklüklerine göre önemli ölçüde değişiklik göstermektedir. Bazı işletmeler yaz ayları için üretim planı konusundaki endişelerini dile getirirken birçok işletme sorunun nasıl yönetileceğini henüz bilememektedir. 18 Mart 2020 tarihinde açıklanan ekonomik tedbirlerden kısa çalışma, telafi süresi, KGF limitinin artırılması ve ihracat stok finansmanı desteği gibi hususlar sektör için faydalı görülmektedir. Ancak 1 nolu tedbire konu olan (24 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği) Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini 6’şar ay ertelenmesi imkânından hizmet sektörleri yanı sıra bazı imalat sektörleri de yararlanırken makine sanayinin olmayışı kabul edilebilir değildir. Mevsim itibariyle tarımsal faaliyetlerin icra edilmesi gıda güvenliği bakımından hayati derecede önem taşımaktadır. Buna bağlı tarım makineleri sektörünün de bu süreçte ayrı bir önemi bulunmaktadır. Bu vesile salgından kaynaklı bölgesel veya ülke genelinde genel dolaşımı kısıtlayıcı tedbirler alınması halinde, tarım makinaları endüstrisinin satış sonrası hizmetler departmanlarının, bu departmanlara ürün sağlayan üretim birimlerinin ve firmaların yetkili servislerinin uygulamadan muaf tutulması hususunda Tarım ve Orman Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunulmuştur. Ekonomik tedbir uygulamalarında -bazı ülkeler tarafından açıklanan benzer tedbir paketlerinde olduğu gibi- imalat sanayinin bir bütün olarak ele alınmasının sektörler arası doğal entegrasyon bakımından rasyonel olacağı değerlendirilmektedir. Küresel hal alan salgının yaz aylarına kadar etkisini sürdürebileceği düşünülmekte olup evvelce Temmuz 2020’ye ertelenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı olan Hannover Messe’nin bu yıl için iptal kararı da ekonomik etkilerin yıl boyunca süreceğinin bir göstergesi olarak kabul edilmelidir. Bu bağlamda ülkemizin ve özellikle makine sektörünün en büyük pazarı konumundaki Avrupa ile ekonomik tedbirler bakımından bir senkronizasyon yakalanması hayati önemde görülmektedir. Kamu bankaları başta olmak üzere finans kuruluşlarının açıkladıkları tedbir paketlerinin yansıtıldıkları aksine pratikteki etki düzeyleri oldukça düşük olduğu görülmektedir. KGF limitinin 25 Milyar TL daha artırılması olumlu karşılanmaktadır. Ancak KGF komisyonu yeni pakette +%1,5 yerine +%0,5 gibi daha makul bir değerde olmalıdır. Hükümetin belirli bir süre için olası imalat tesislerindeki toplu tatil kararı ulusal sağlık ve güvenlik gibi elzem imalat durumları haricinde olumlu karşılanmaktadır. EXIMBANK kendi kredilerini ertelerken bu çerçevede bankalardan alınan kredileri ertelememektedir. Burada bütünlük sağlanmalıdır. EXIMBANK alacak sigortaları vadeleri uzatılmış olup hâlihazırda sağlanan limitlerin de yükseltilmesi faydalı görülmektedir.” (İBRAHİM ÇİÇEKÇİ)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.