Telefon Koronadan Tehlikeli

Telefon Koronadan Tehlikeli
Son iki yıldır boşanmaların Koronavirüs yüzünden olduğuna dair bir algı oluştuğunu söyleyen Avukat Behiye Kalkan Sezer, asıl sebebin çiftler arasında olan meselelerin telefonla sürekli aileye anlatılması olduğunu belirtti

Pandemi sürecinde boşanmaların arttığı ve sebebinin Koronavirüs olduğuna dair bir algının oluşmasının yersiz olduğunu ifade eden Avukat Behiye Kalkan Sezer, TÜİK verileri açıklanmadan böyle bir iddiada bulunmanın doğru olmadığını söyledi. Sezer yaptığı açıklamada, özellikle Konya geneline bakıldığı zaman koronadan ziyade çiftlerin aileleri ile sürekli evlilikleri ile alakalı konuşmasının boşanmada etkin rol oynadığının altını çizdi. Sezer konuşmasının devamında şunları söyledi. “Koronavirüs boşanmalara etki etti mi biz bunu reel olarak senenin sonunda görürüz. Ama ben gözlemlediğim kadarıyla virüsün etkisi olduğunu düşünmüyorum.  Konya’da virüsten ziyade aileler çok etkili. Türkiye’de ilk yıl boşanma yüzde 3, ilk beş yılda boşanma yüzde 35, ilk on yılda boşanma ise yüzde 60 seviyelerinde. Bu veriler çok ciddi anlamlar ifade ediyor. Özellikle ilk yıllarda çiftlerin ellerinden telefon düşmüyor. Evde yaşanan en ufak hadiseyi anne babaya anlatmak istiyorlar. Meseleyi duyan anneler babalar akşamına evde bitiyor. Mesele çok kolay çözülebilecekken dağ gibi oluyor ” dedi.

EŞLER BİRAZ BİRBİRİNİ TANIMAK İÇİN ŞANS VERMELİ

Kuşak değiştikçe insanların birbirine tahammülünün azaldığını dile getiren Sezer, “Eskiden derlerdi ki, ‘Ekmeğin gevrek tarafını içe bükmek lazım.’ Yani sorun varsa da içine sar git demekti bu. Şimdi bu tam tersi oldu. Sürekli kavgalar göz önünde. Anne babada kavgalar kendilerine aksettirilince, ‘Bunlar hiç geçinemiyor’ deyip olaya müdahale etmek istiyor. O oradan çekiştiriyor, bu buradan. Derken evlilik içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Bizim tavsiyemiz gençler çok büyük bir olay olmadığı müddetçe içlerindeki meseleyi kimseye duyurmasın. Yanlışı doğruyu iki kişi olarak ayırt etmeyi öğrensinler. Kavgalar ailelere yansıtıldıkça dünürler arası da düşmanlık oluyor. Düşünün sıfır araba aldığınızda bile rodaj diye bir şey vardır. Parçaların birbirine uyumu için üç bin kilometre sakin gitmek gerekir. Evlilikte de böyledir. Eşler biraz birbirini tanımak için şans vermeli” dedi.

MEHİR YÜZÜNDEN BÜYÜK KAVGALAR ÇIKIYOR

Konya bazında bakılırsa en büyük kavgaların Mehir Senedi’nden dolayı çıktığını belirten Sezer, “Mehir Senedi nedir? Dinimizde Mehir, erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala denir. Ama şu anda bu büyük kavgalara kapı aralıyor. Yaparken gürültü ile yapılan Mehir ilk kavgada da biz boşanma avukatlarının önüne getiriliyor. Hemen bu mallarımızı da alalım diyorlar. Evliliğin devamı mümkünse bile bu tarz yaklaşımlar olanaksız hale getiriyor. O yüzden çiftlere tavsiyem boşanma davası açılmış olsa bile hemen eşyayı düşünmeyin. Biraz itidalli olun. Bu kadar ticari düşünmek evliliklere en büyük zararı veren şeylerden birisi. Çay kaşığına kadar Mehir’e yazan aileler görüyoruz. Bu daha evlenmeden boşanmayı düşünmek gibi oluyor. Biz bu tür olaylarda çok üzülüyoruz. Avukatız ama evliliklerin bitmesi en son isteyeceğimiz şey” diye konuştu.

ERKEK BİR GÜNLÜK EVLİLİĞİN NAFAKASINI ÖDEMEK ZORUNDA OLMAMALI

TÜİK verilerine bakıldığı zaman 2015 yılından beri evlenme rakamlarının düştüğünün altını çizen Sezer, “Rakamların düşmesinin sebebi evliliğin boşanma ile sonlanması halinde maddi manevi üzerlerinde bırakacağı hasar. Mesela biraz önce bir arkadaş geldi. Bir gün evli kaldı dört senedir davası devam ettiği için dört senedir nafaka ödüyor. Bir gün önce düğün davetiyesini getirdi ertesi gün kavga gürültü buraya geldiler. Şimdi bir günlük evliliğin nafakasını her ay ödemek zorunda. Bu nafaka konusu meclisin gündemine bir türlü gelmedi. 1986’dan önce süreli nafaka diye bir durum vardı. Ne kadar evli kaldıysan o kadar nafaka ödüyordun. Sonradan bu süresiz hale geldi. Ve resmen erkek için çileye dönüştü. Boşanan taraflardan birinin üzerine ömür boyu nafakanın yüklenmesi mantığa ve hakkaniyete aykırı bir çözüm olarak görünüyor. Nafaka ile yükümlendirilen eşin, eski eşine, evliyken sağlamış olduğu hayat standardını boşandıktan sonra da aynen sürdürmesi gibi bir yükümlülüğü olmamalı” diyerek sözlerini tamamladı. (Gülşen Çopur)

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.