“Trafik amatörlükten kurtulmalı”

“Trafik amatörlükten kurtulmalı”
Pek çoğumuzu çileden çıkaran, her gün yeni tartışmalarla gündeme gelen Konya trafiğini Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Ulaşım ABD Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Çelik’le konuştuk

Çiğdem Kurut'un Röportajı

Pek çoğumuzu çileden çıkaran,  her gün yeni tartışmalarla gündeme gelen Konya trafiğini Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Ulaşım ABD Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Çelik’le konuştuk. Bozulan yollar, bilinmeyen, bilinse de uyulmayan işaretler, kavşaklar, TEDES, otoparklar… Kısacası her biri için ayrı ayrı tepki gösterilen konuları biz de tek tek sorduk ve yanıt aldık. Çelik trafiğin profesyoneller tarafından disipline edilmesi gereğine dikkat çekti.  

Konya trafiği deyince sizin aklınıza ilk olarak ne geliyor?

Elbette profesyonelliğin hiç olmadığı bir düzen. Trafik profesyonel olmalı. Genel planlama açısından bu işin profesyonelleri olmalı. Mesailerini tamamen buna harcayan insanlar olmalı. İnşaat Mühendisliği bölümünde Ulaştırma ABD başkanıyım. Benim alanım başka, diğerinin alanı başka.  Şehir planlamacı var ama şehir planlamanın ulaştırma kısmı da var. Onlar da o alanda yeterli olmayabiliyorlar. Yol yapımıyla inşaat mühendisleri, belediye uğraşıyor. Planlamasıyla şehir plancılar. Denetlemesinden Trafik Genel Müdürlüğü sorumlu. Ama yol bilgisiyle ilgili yeterli bilgileri yok. Karayolları Genel Müdürlüğü şehirlerarası yolların yapımından, işaretlemesinden sorumlu. Belediyeler de şehir içi yolların yapımından, işaretlemesinden sorumlu. Denetlemeden yapımcının bilgisi yok. Denetleyicinin de yol geometrik şartlarından bilgisi yok. Her biri ayrı ayrı hareket ediyor. Bu işlere bakacak bir profesyonel gurubunun olması lazım.

Sorun, trafik düzenlemesindeki  koordinasyon eksikliğinden mi kaynaklanıyor?

Her şey açık.  Profesyonel olsalar Konya trafiği bu noktada olmaz. Herkes çalışıyor ya da kafa yoruyor olabilir. Ancak sonuç ortada. YÖK bu işle uğraşıyor. Zonguldak’ta Demiryolu Mühendisliği açıldı. Sonra Ulaştırma Mühendisliği’ne dönüştürüldü. Bahçeşehir Üniversitesi’nde de Ulaştırma Mühendisliği açıldı. Bunların yaygınlaşması lazım.  Ulaştırma konusuna ben inşaat açısından bakabilirim. İşletmeci taşımacılık işletmesini ele alabilir. Her birim kendi açısından ele alabilir. Sadece şehir içi ulaşımından bahsetmiyoruz. Çok geniş bir açıdan bakmak lazım.  Türkiye büyük bir kavşakta. Bunların planlanması gerek. En büyük eksiklik bence bu. Üniversiteden kimseyi UKOME’ye çağırmıyorlar. Tüm disiplinlerin içinde olduğu bir kesişme noktasında bu işin profesyonelliği olsa, kendi içinde tartışsa doğru olur. Her birinin alanına giren konu var. Benim müdahale etmem nasıl doğruysa makine mühendisinin müdahalesi de doğru. Uzman yetişmesi lazım.

 

Sürücüler nasıl?

Araçlar iki yılda bir kontrol ediliyor, insanlar hiçbir şekilde kontrol edilmiyor. Yıllarca aynı ehliyeti kullanıyor. Belki bunalımlar geçiriyor, uzvunu kaybediyor, hayatında değişiklikler oluyor. Pazarda alışveriş yaparken nasıl matematik bilgisine ihtiyacınız varsa, trafikte de bilgiye ihtiyacınız var. Bununla ilgili okullarda ders bile yok. Hayatında trafik olmayan kimse yok. İşaretleme de çok önemli. Yolda gözetleniyor duygusunun hissettirilmesi önemli. Sürücülerde bu his zayıf.

Ehliyeti olanlar trafik işaretlerini yeterince biliyor mu?

AB uyum çalışmaları içinde trafik işaretlerinin tamamı değişti. Ama hala karayollarında eski işaretler var. İşaret eksikliği ayrı konu, olan biliniyor mu bu da ayrı bir konu. Bugün sürücü belgesi olan insanlara sorsanız bilmedikleri bir sürü trafik işareti çıkar.

TEDESler çok tartışılıyor. Sizce gerekli bir uygulama mı?

TEDES olmasaydı Konya’da çok can kaybı olurdu. TEDES’in faydası tartışılmaz.  İstatistikler de onu gösteriyor. Bir yıllık dilimde 7 kişi hayatını kaybederken aynı güzergahta TEDES’ten sonraki bir yılda 1 kişi hayatını kaybetmiş. O da kalp krizi geçirmiş, kazaya neden olmuş. Yani ölüm nedeni hız değil.  O tam bir kaza. Kaza elbette Allah’ın takdiri ancak insanlar önlem alabilir. Hep şunu derim. Tüm araçlar dursa kaza olur mu olmaz. Sebebi hız. Geometrik şartları sağlarsınız, 250 km hızla giden araç da güvenle seyreder. İnşaat mühendisi olarak ben o noktadayım. Bazı araçlar günde maksimum 2 saat hareket halinde. 2 saat hareket edecek araçlar için bu kadar yatırım yapılıyor ama saatlerce park halinde duracak araçlar için otopark yatırımı yapılmıyor. Trafik allak bullak, araçlara park edecek yer yok.

Bu haliyle giderse Konya trafiğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Gelişmiş ülkelerde bin kişiye düşen motorlu taşıt sayısı 700 civarında. Türkiye’de nüfus her yıl bir milyon civarında artıyor. Motorlu araç sayısı da bir milyon civarında artıyor. Yani her doğan bir arabayla doğuyor. Türkiye’de bin kişiye 270 civarında araç düşüyor. Son 10 yılda hızla arttı. Bizde benzinin fiyatı 5 lira. 50 kuruşa kullanan ülkeler var. Allah’tan bizde 50 kuruş falan değil. Öyle olsa Türkiye araç çöplüğüne döner. İyi önlemler de alınıyor. Mesela Belediyenin aldığı şu önlem Türkiye’ye önlem olacak nitelikte. Şehir merkezinde açılacak toplu hizmet binalarında otopark yönetmeliğine uymayanlara ruhsat verilmiyor. Ama yeterli değil.  Uzmanı olsa döner kavşaklarımız, trafik ışıklarının düzenlenmesi böyle mi olur. Bunlar ciddi uzmanlık gelen işlerdir. Bizde bir kavşak yapılmış çok kaza olmuş dönerli yapılmış. Sonra ışık koymuş.

Yanlış planlamalar da kargaşa nedeni mi?

Belediyecilerin hepsi yurt dışına gidiyor. Hepsi bir şey görüyor, gelip uygulamaya kalkıyor. Gördüğün her şeyi yapamazsın.  İngiltere’de 5 yıl kaldım. Bir problem çıktığı zaman orada üniversiteye gelirler, danışırlar,  üniversite de araştırır. Burada danışma yok. Biz kendi çabamızla gidiyoruz. Bir de ayıplanıyoruz. Ben asfaltçıyım. Adem Esen döneminde asfalt laboratuarını Selçuklu Belediyesi’ne yaptık. Birçok yeniliği uyguladık. Konya’da temel yapımı diye bir şey yoktu. Yaptığımız incelemelerde kullanılan asfaltta yüzde 18 boşluk çıkmıştı. Sıcak asfaltı direk döküyorlardı. Asfalt eciş bücüş oluyordu. Şimdi trafik yoğunluğu arttı. Bunlar gözden kaçtı. Asfaltın da bir uzmanı var.   

Trafikte sizi en çok çileden çıkaran şey nedir?

Tabi ki kurallara uyulmaması, saygısızlık.  Yolun parasını kendisi vermiş, babasının malı gibi hareket edenler, vurdumduymaz insanlar çileden çıkarıyor. İnsanlar kurallara uyacak. 20’yle gidilecekse, 20’yle gidecek. Bir başkasının hayatını riske atmayacak.

Ulaşım Mühendisliği neyi kapsayabilir?

Ulaşım Mühendisliği altında trafik, yol yapımı, ulaştırma işletmesi, ekonomisi ana bilim dalları olabilir.   Bunlar ulaştırma mühendisliği altında da düşünülecek şeyler. Umuyorum ki yakın gelecekte bizim trafiğimizi de ulaşım mühendisleri düzenler. Trafik bu amatörlükten kaynaklanan karmaşadan kurtulur. 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum