"Türkiye gündemi belirleyen ülke"

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin inisiyatif alan ve gündemi belirleyen bir ülke olduğunu belirterek, "Gündemi belirlenen bir ülke değiliz. Eski Türkiye geride kaldı, artık masada kaybeden Türkiye geride kaldı" dedi.

24 TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunun Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) sözünde durmaması halinde Türkiye'nin geri kabul anlaşmaları dahil diğer anlaşmaları iptal edeceği yolunda daha önce kullandığı ifadelerin bir tehdit olmadığını söyledi.

Geçmişte ahde vefa konusunda AB'nin eksiklikleri bulunduğunu, Kıbrıs konusunda aldığı kararları uygulamadığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu tür nedenlerden dolayı Türk vatandaşlarının AB konusunda şüpheci yaklaşmasının normal olduğunu dile getirdi.

Bütün kesimlerin geri kabul anlaşmasına ilişkin Türkiye'nin AB'ye karşı sorumluluğunu yerine getirdiği hususunda hemfikir olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, süreç ilerledikçe AB'den "bahane bulma" girişimlerinin başladığını ifade etti.

Çavuşoğlu, "Dolayısıyla biz her şeyi yaptık, AB yapmaz ise ne olacak?" sorusuna istinaden geri kabul anlaşmasını iptal edecekleri yönünde cevap verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Esasen her şey kötü gitmiyor, 18 Mart'ta vardığımız anlaşma konusunda özellikle Türkiye üzerine düşeni yapıyor. Ama burada bazı aksaklıklar da var. AB, Türkiye'de yaşayan Suriyelilere vermesi gereken 3 milyar avro konusunda halen yavaş davranıyor. İşin doğrusu bu da bizim vatandaşlarımızı ve Suriyelileri karamsarlığa itiyor. Ama bizim söylediğimiz bir tehdit değil. Sadece olası bir durumda sorulan bir soruya karşı verdiğimiz bir cevap. Ama biz temenni ediyoruz ki, şu andaki süreç aksamadan, geri adım atılmadan herkes sözünü tutarak ilerlesin ki, bu hedeflerimize ulaşalım. Vatandaşlarımız da Avrupa'ya vizesiz seyahat etsin. Bizim esas amacımız bu."

- HDP'nin verdiği gensoru

HDP'nin kendisi hakkında verdiği ve TBMM Genel Kurulunda gündeme alınması kabul edilmeyen gensoruya ilişkin de Çavuşoğlu, şu değenlendirmeyi yaptı:

"HDP tarafından verilen gensoru benim için bir mutluluktur. Demek ki doğru şeyler yapıyoruz. PKK ve PYD ile verdiğimiz mücadeleden dolayı bunu verdiler. Onlar talimatlarını zaten Kandilden, şimdi de Suriyenin kuzeyinden alıyorlar."

- "Artık masada kaybeden Türkiye geride kaldı"

"Eski Türkiye geride kaldı, artık masada kaybeden Türkiye geride kaldı" diyen Çavuşoğlu, AB ile Türkiye'nin vardığı anlaşma teklifini Türk tarafının yaptığına dikkat çekti.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Yani inisiyatif alan, gündemi belirleyen bir ülkeyiz. Gündemi belirlenen bir ülke değiliz. Netice olarak Türkiye 'Bir ülke kırılsın, kırılmasın' diye yanlış olan bir şeye evet diyen ülke değil. Amerika da anladı artık, biz model ortağız, stratejik ortağız. Ama her konuda hemfikir olma zorunda değiliz." dedi.

- "Avrupa Parlamentosu güvenilirliğini kaybetmiştir"

Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye raporunu oy çokluğuyla kabul etmesinin ardından Türkiye'nin tutumuyla ilgili bir soruya şöyle cevap verdi:

"Avrupa'nın çifte standartlarını çok iyi biliyoruz. Karma parlamento komisyonu hiçbir görevi ciddi anlamda yerine getirmiyor. Türkiye'nin geçmiş tarihini yargılamaya kalkıyor. Türkiye'de yaşanan ortak acılar konusunda sözde soykırımı oraya koyuyor. Şimdi ilerleme raporunun görevi bu mu? Siyasetçilerin görevi bu mu? AB'nin terör listesinde olan PKK terör örgütüne destek vermek Avrupadaki milletvekillerinin ana görevi mi? Böyle bir rapor olabilir mi? Dolayısıyla böyle bir raporu bizim kabul etmememiz, reddetmemiz son derece doğaldır. Adam gibi rapor hazırlarlarsa biz bundan faydalanırız. Eleştirileri dikkate alırız. Ama böyle hiçbir ciddiyeti olmayan raporları da reddederiz. Esasen bu tür raporlar ve yanlışlıklar kurumların güvenilirliğini zedeliyor. Şimdi AB Parlamentosu güvenilirliğini kaybetmiştir."

- "Suriye rejimi barış sürecini sulandırıyor"

İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen Suriye barış görüşmelerinde umudun devam edip etmediğine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, 3. tura başlayan sürecin kolay bir süreç olmadığını söyledi.

Rejimin müzakere heyetinin süreci sulandırmaya başladığına işaret eden Çavuşoğlu, şu anda müzakerelerde yavaşlama olduğunu belitti.

Çavuşoğlu, "Ama bu muhalefetten kaynaklanmıyor, tamamen şımartılmış rejimden kaynaklanıyor. Rejimin siyasi bir çözüme yanaşmadığını ve siyasi bir çözüm istemediğini net bir şekilde söyleyebiliriz." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Rusya ve İran'ın rejime ciddi telkinde bulunması durumunda rejimin buna "hayır" demesinin mümkün olmadığını da vurguladı.

PYD ve YPG'nin kendisiyle Marksist, Leninist ve ateist ideolojisini paylaşmayan diğer Kürt grupları, Arapları ve Türkmenleri zorla yerlerinden ettiğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, "Kuzey Irak'ta var, Avrupa'da var, Türkiye'de var. Arap, Türkmen ve diğerlerini zorla göç ettiriyor. Etnik temizlik yapıyor. BM ve Uluslararası Af Örgütünün bütün raporlarında bu yer alıyor. Biz doğruları söylemeye devam edeceğiz."

- "DAEŞ'e gereken cevap verildi"

Terör örgütü DAEŞ'in son dönemde Türkiye'ye yönelik saldırı ve tehditleriyle ilgili açıklamalarda da bulunan Çavuşoğlu, DAEŞ'in en büyük hedeflerinden birinin bu örgüte karşı en aktif mücadeleyi verdiği için Türkiye olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin sınırlarında gerekli önlemi aldığını anlatan Çavuşoğlu, ana meselenin DAEŞ'i Suriye'de temizlemek olduğunu söyledi. Ilımlı muhalefete Türkiye'nin destek vermeye devam edeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, bu tür nedenlerden dolayı Türkiye'ye saldıran DAEŞ terör örgütüne gereken cevabın verildiğini anımsattı.

Türkiye'nin, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) dönem başkanlığını da değerlendiren Çavuşoğlu, İslam dünyasındaki sorunları çözmek için çaba sarfedeceklerini söyledi. İİT'in 56 ülkeden oluştuğunu ve daha etkin olması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin kuruluşun reformu konusunda ciddi adımlar atacağını da sözlerine ekledi.