Türkiye önerdi, AB karar verecek

Türkiye önerdi, AB karar verecek
Türkiye'nin vize serbestisi ve Suriyelilerin AB ülkelerine yerleştirilmesi gibi önerilerinin AB ülkeleri tarafından kabulünün zorluğuna dikkat çekiliyor- Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi Başkanı Ülgen:- "Geri kabulü Türkiye'nin kabul etmesinin en

LONDRA (AA) - Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında düzenlenen zirveden çıkan "prensip anlaşmasında" nihai karara, gelecek haftaki AB Konseyi toplantısında varılması beklenirken, Türkiye'nin özellikle vize serbestisi önerisinin Fransa gibi bazı AB ülkeleri tarafından kabulünün zorluğuna işaret edildi.

Türkiye'nin önerilerini gelecek haftaya kadar değerlendirecek AB ülkelerinden bazılarının, Türkiye'ye iade edilecek her bir Suriyeliye karşılık bir Suriyeli sığınmacının AB ülkelerine yerleştirilmesi, Türkiye'ye ilave finansman sağlanması ve Türk vatandaşları için haziran sonunda Schengen bölgesinde vize serbestisi gibi konularda çekinceleri olduğu belirtildi.

Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, AA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'nin zirvede "sürpriz bir açılım" ve "oyunun kurallarını değiştiren bir hamle" yaptığına işaret ederek "Bugüne kadar Türkiye geri kabul anlaşmasını uygulamaya koymayı kabul etmişti ama geri kabul, özünde siyasi iltica hakkı olmayan, daha çok ekonomik mültecilere uygulanacaktı. Dolayısıyla Suriyelileri kapsamıyordu. Bugüne kadar Türkiye, Avrupa'ya yasa dışı yollarla giden Suriyelileri yeniden Türkiye'ye geri alma konusunda bir açılım yapmamıştı, bu sefer bunu yaptı, en büyük yenilik bu" diye konuştu.

- "Türkiye'den önemli açılım"

Teklifle Yunanistan'daki sığınmacıların Türkiye'ye geri alınacağını ayrıca geri kabulün yürürlüğe girmesiyle Avrupa'ya Türkiye üzerinden yasa dışı yollarla gitmiş çok sayıda göçmenin Türkiye'ye iade edilmesinin de mümkün olacağını ifade eden Ülgen, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla Türkiye, hem Suriyelileri hem de Suriye vatandaşı olmayan fakat Türkiye üzerinden giden Iraklıları, Libyalıları, Faslıları, Afganları geri alacak. Son verilere baktığımızda, Türkiye üzerinden Yunan adalarına gidenlerin yüzde 40'ının Suriyeli olduğunu, geri kalanının ise diğer ülke vatandaşları olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin hem Suriyelileri, hem de diğer ülke vatandaşlarını geri alacağı taahhüdünü vermesi çok önemli bir açılım oldu."

Böylece insanların, Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçmelerinin kendilerine bir şey kazandırmayacağını ve Türkiye'ye iade edilebileceklerini bileceklerini belirten Ülgen, bu çerçevede yasa dışı göçle mücadelede de önemli ilerleme sağlanabileceğini söyledi.

- Türkiye karşılığında ne aldı?

Ülgen, Türkiye'nin bu açılımla ilave bir yük üstlenme taahhüdünde bulunduğuna işaret ederek "Peki karşılığında ne aldı? 2017-18 dönemi için ilave bir 3 milyar avroluk finansman paketi var masada. Bir de vizelerin kaldırılması ekim ayında planlanırken, şimdi haziran ayına çekilmesi söz konusu. Ama vize meselesi bu planın en yumuşak karnı çünkü bugün Avrupa'da Türkiye'ye yönelik Schengen vizesinin kaldırılması kararının çıkması kolay olmayacak" ifadelerini kullandı.

Vize serbestliği sağlanması konusunda Almanya'nın Türkiye'nin yanında yer aldığının görüldüğünü çünkü Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu plana siyaseten en fazla ihtiyaç duyan liderlerden biri olduğunu belirten Ülgen, ancak vizelerin kaldırılmasının Merkel'in tek başına verebileceği bir karar olmadığına dikkati çekti.

Fransa başta olmak üzere, bazı AB ülkelerinin de onayına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Ülgen, bu nedenle görüşmelerin uzadığını kaydetti. Sinan Ülgen, "Şu anki süreç artık Türkiye ile yürüyen bir müzakere değil. Türkiye şartlarını masaya koydu, AB'nin kendi içinde yaptığı bir müzakere" dedi.

- "Vişegrad Grubu'nun itirazı aşılabilir"

Suriyeli sığınmacıları ülkelerine almak istemeyen ve Türkiye'ye ek yardım sağlanmasına karşı çıkan Vişegrad Grubu ülkelerinin (Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Slovakya) itirazlarının gelecek haftaki karar alma sürecine etkisi de merak konusu.

EDAM Başkanı Ülgen, bu muhalefetin çok önemli olmadığı ve aşılabileceği görüşünde. Ülgen, "Bunun aşılabileceğini düşünüyorum. Vişegrad ülkeleri göçmen almasa da Avrupa'nın geri kalan ülkeleri kendi inisiyatiflerini sergilemek suretiyle bu taahhüdü verebilirler. O zaman bu AB taahhüdü olmaz, AB içindeki bir grubun taahhüdü olur. Ama Türkiye açısından bakıldığında fazla bir şey değişmez. Aynı sayıdaki AB göçmeninin Avrupa tarafından kabul edilmesini sağlama imkanı olur" diye konuştu.

Bu ülkelerin 3 milyar avro konusunda da tereddütleri olduğunu ancak bunun da aşılabileceğini dile getiren Ülgen, "Burada da aslında paranın aslını Almanya verecek. Dolayısıyla Vişegrad Grubu'nun nihai paketi engelleyecek ölçüde bir itiraz gücüne sahip olduğunu düşünmüyorum. Beni en fazla düşündüren vize serbestisi çünkü o konuda muhalif Fransa ve Fransa'nın itirazını Vişegrad Grubu'nun itirazı gibi aşmak kolay olmayacak" ifadesini kullandı.

- "Dananın kuyruğu haziranda kopacak"

Türkiye'nin teklifleri arasında bulunan Yunan adalarından Türkiye'ye geri kabul edilen her bir Suriyeli için Türkiye'den bir Suriyelinin başka bir AB ülkesine yerleştirilmesi konusunda AB ülkeleri arasında görüş birliği sağlanamama ihtimali bulunuyor.

Ülgen, bu konuda fikirdaş ülkelerin yükümlülüğü yerine getirebileceğini belirterek "Tercih bunu AB çapında yapmak ve AB yükümlülüğü haline getirmek ama bu olmadığı takdirde Almanya, Avusturya, İsveç gibi fikirdaş ülkeler grubu olarak bunu ilerletebilirler. Bu konuda da çok büyük bir sorun görmüyor" diye konuştu.

Vize serbestisi konusunun Türkiye'nin "olmazsa olmaz şartı" olduğunu vurgulayan Ülgen, Türkiye'nin geri kabul konusunu kabul etmesinin en önemli gerekçesinin vize serbestisi olduğunu söyledi. Prensip anlaşmasına varılmış olsa bile "dananın kuyruğunun haziran ayında kopacağını" belirten Ülgen, sözlerine şöyle devam etti:

"Fransa vize serbestisi konusunu bugün prensipte kabul etse de hep bir kaçış, çıkış noktasını elinde tutmak isteyecektir ve nihai karar bu konuda haziran ayında verilecek, bu ay değil. Mart ayında paket prensipte kabul edilebilir ama karara haziran ayında bağlanacak. Avrupa'nın iç siyaseti burada çok daha ön planda olacak. Fransa bakımından asıl çekince, Fransa'nın iç siyaseti. 2017 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi var, yüzde 30 oy potansiyeline ulaşmış bir Ulusal Cephe var, bu şartlarda Fransa, Türkiye ile vize serbestisine 'evet' diyebilecek mi?"

- "Şeytan ayrıntıda gizlidir"

"Yunanistan'daki Suriyelilerin Türkiye'ye iadesi karşılığı, Türkiye'den AB'ye Suriyeli alınması" teklifinin uygulanabilirliğiyle ilgili tereddütleri olanlar da bulunuyor.

Londra'daki düşünce kuruluşu Open Europe Politika Uzmanı Nina Schick, Suriyelilerin Avrupa'ya paylaştırılmasında sıkıntı yaşabileceğine işaret ederek "Avrupa’da sadece yaklaşık 160 bin sığınmacı yeniden yerleştirilebildi. Orta ve Doğu Avrupa kota uygulamasına şiddetle karşı çıktı. Neler olduğunu gördünüz. Hatta geleneksel olarak daha kabul edici bilinen İsveç gibi ülkeler sığınmacılara kapıların kapattı" dedi.

AB liderleri arasında siyasi irade eksikliği olduğunu dile getiren Schick, liderlerin bir anda fikir değiştirerek kota uygulamasını ve sığınmacıların paylaştırılmasını kabul edeceklerini düşünmediğini kaydetti.

ABD German Marshall Fonu Avrupa Uzmanı Dr. Rosa Balfour da anlaşmaya ilişkin birçok detayın tartışmaya açık olduğunu söyledi.

Balfour, "Şeytan ayrıntıda gizlidir. Tekliflere ilişkin detayların büyük bir kısmı hala tartışmaya açık. Planın gerçekten uygulanabilir olup olmadığının da denetlenmesi gerekiyor" yorumunda bulunarak önerileri "karmaşık" olarak niteledi.

AB'nin cesur davranmak uğruna kendi prensip ve değerlerini riske atmayla karşı karşıya kalabileceğini kaydeden Balfour, durumun AB için riskli olduğunu savundu.

- Türkiye'nin önerileri neler?

- Türk vatandaşları için Schengen bölgesinde vizelerin en geç haziran sonuna kadar kaldırılması,

- AB'nin Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için 2018 sonuna kadar ek 3 milyar avro daha sağlaması,

- Türkiye'nin Yunan adalarından geri kabul ettiği her bir Suriyeli için Türkiye'den başka bir Suriyelinin bir AB ülkesine yerleştirilmesi,

- Suriye içinde insani amaçlı "güvenlikli alanların" oluşturulması için AB ile işbirliği yapılması,

- Türkiye'nin AB üyelik müzakere sürecinde yeni fasılların açılması kararına hazırlık yapılması.

AB liderleri bu çerçevede tekliflerin detaylarını 18 Mart'ta düzenlenecek AB Konseyi toplantısı öncesinde değerlendirecekler. Türkiye'nin de katılacağı toplantıda ise nihai kararların açıklanması bekleniyor.




Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.