Türkiye’nin protein ambarı Konya

Türkiye’nin protein ambarı Konya
Konya, Türkiye’de hububat ambarı olarak biliniyor. Ancak sadece hububat değil aynı zamanda protein ambarı. Rakamlara bakıldığı zaman Konya küçükbaş hayvancılıkta, Türkiye’de ikinci sırada, büyükbaş hayvancılıkta ise birinci sırada yer alıyor

Konya’daki ekim alanlarının yüzde 28’i sulanabilir alanlardan oluşuyor. Geri kalan yüzde 78’ini ise kıraç alanlar oluşturuyor. Bu ekilebilir alanların şu anki durumu hakkında açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ergin hububat alanlarına bakıldığı zaman sonbahar aylarında Konya’nın yeterli yağış almadığını söyledi. Ergin, “Bu durum risk oluşturdu. Arazide yapmış olduğumuz kontrollerde, atılan tohumun çürüyüp çürümediğine baktık. Ciddi bir ekim alanı vardı. Yapılan kontrollerde yüzde 5’in altında bir çürüme olduğunu gördük. Bu da çok etkileyecek bir durum değildi. Daha sonraki süreçte yani Ocak-Şubat ve Mart aylarındaki yağışları takip ettik. Bu yağışlar geçtiğimiz yıllara oranla düşük seviyedeydi. Sadece Mart ayı, bu oranın üzerindeydi. Mart ayındaki yağışlar bizim kıraç alanları kurtardı. Bu kıraç alanlar, Altınekin, Kulu, Cihanbeyli, Çeltik, Yunak, Sarayönü, Kadınhanı, Emirgazi ve Karapınar’da bulunuyor. En az yağış alan ilçelerimiz Kulu ve Cihanbeyli, kısmen yağış alan ilçelerimiz ise Yunak ve Emirgazi. Bu arazilerin yüzde 40’ında, yüzde 15 civarında zarar olduğunu gördük ve verim kaybı olabileceğini düşünüyoruz. Bu durumu da genel ortalamayla bakacak olursak, yüzde 10 gibi bir verim kaybı gözüküyor” dedi.

MEYVECİLİKLE İLGİLİ SIKINTI YOK

Konyalı çiftçilerin tarlaya tohumu fazla attığını ve bunun kayıpları telafi ettiğini dile getiren Ergin, “Konya’da vatandaşımızın dekar başına tohumu fazla atma özelliği var. Bu sebepten dolayı önemsiz dediğimiz yüzde 5’lik kayıpları bu fazla atılan tohumlarla telafi etti. Önümüzdeki sezon içerisinde mercimek, arpa ve fasulye gibi yazlık ekilişlerimiz olur. Yeterli verimi alır mıyız almaz mıyız durumu için son aya kaldık. Meyve ve sebze ürünleri ile ilgili araziye baktığımız zaman kirazla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Akşehir, Beyşehir, Hadim ve Taşkent tarafında meyvecilik uğraşan çiftçilerimizde herhangi bir don, afet veya yağış ile ilgili zarar meydana gelmedi. Kiraz ile ilgili Beyşehir, Hüyük, Hadim ve Akşehir ilçelerinden 5 ülkeye 14 firmamız ihracat için müracaat etti ve kabul edildi. Meyvecilikle ilgili verimlerde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz” diye konuştu.

ÜRÜN DESENİ OLUŞTURULMALI

2020 yılında alınan rekoltenin üzerinde bir rekolte beklenildiğini ifade eden Ergin, “Hububat ekim alanlarında bu yıl yüzde 10’a yakın bir artış var. Yüzde 7-8 verim kaybı yaşanılırsa bile ekim alanlarındaki yüzde 10’luk artıştan dolayı rekolte artışı bekliyoruz. Geçen yılki hububat fiyatlarının çiftçiyi memnun edecek seviyede olmasından dolayı bu yıl hububat alanlarına bir geçiş söz konusu oldu. Tabi buğday ve arpanın masrafının diğer ürünlere göre daha az olması da bir sebep olarak gözüküyor. Bu sebeple çiftçi gönüllü olarak geniş yaptı. Biz buğday ekim alanlarının artırılmasını istiyoruz. Konya Havzası’nda belli bir su var ve bu suyun da çoğunluğu tarımsal üretimde kullanılıyor. Bunu en iyi şekilde kullanarak ürün desenini oluşturmamız gerekiyor. Ürün deseni içerisinde Konya’nın ağırlık olarak hububatı oluşturması gerekiyor. Bunun içinde hububata geçişlerin yaşanması bizi memnun ediyor” şeklinde konuştu.

MERCİMEK ÜRETİMİNİ ARTIRMAMIZ GEREKİYOR

‘Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi’nden de bahseden Ergin, “Bu proje kapsamında hem yerli sertifikalı tohumları yaygınlaştırmak için hem nadas alanların darılması için hem de yeni verdiğimiz ürün çeşitleriyle çiftçinin birim alanda aldığı verimi artırabileceği alternatif üretim çeşidine geçmesi için hibe destekleri projesi yaptık. Bu sene 6 ilçemizde bu projeyi uyguladık. Fasulyeyi genellikle yağış alan Derebucak ve Kadınhanı bölgelerinde, diğer bakliyat ürünlerini ise Kulu, Sarayönü ve Cihanbeyli bölgelerinde uyguladık.  600 ton mercimek ve 100 ton kuru fasulyeyi yüzde 70 hibeli destek verdik. Burada da olumlu dönüşler var. Geçen yıl çiftçilerimize verdiğimiz fasulyenin 5-6 katı da yine kendileri idare ekimler yaptı. İhracata bağlı olarak dışarıdan getirdiğimiz ürünleri azaltmayı amaçlayarak kendimizin yeterli olacağı ürünleri ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Mercimek ile ilgili ithalatı azaltmak için üretimini artırmamız gerekiyor. Konya’da da çiftçilerimiz genelde kombina tarımcılıkla uğraşıyor. Hayvancılık yapanın birçoğunun zirai ekim alanları da ya da tam tersi çiftçilikle uğraşanların birçoğu hayvancılıkla da yapıyor. Onun için karları veya zararları birbirine geçirgenlik oluşturuyor. Birinin yüksek orandaki karı diğerinin düşük karını dengeliyor” dedi.

TÜRKİYE’NİN PROTEİN AMBARIYIZ

Konya’nın, Türkiye’de sadece hububat ambarı olarak bilindiğini ancak sadece hububat değil aynı zamanda protein ambarı da olduğunu söyleyen Ergin, “Hayvancılıkla ilgili büyükbaş hayvan sayımız 947 bine çıktı. Geçen yıl büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta bakanlığa verdiğimiz hedeflerimiz vardı. Örneğin 2 milyon 450 bin küçükbaş hayvanımız vardı. Hedefimiz 2 milyon 650 bine çıkarmaktı. Bu bağlamda da 2 milyon 825 bin küçükbaş hayvan sayısına çıktık. Sayılara baktığımız zaman küçükbaş hayvancılıkta Konya, Türkiye’de ikinci sırada. Büyükbaş hayvancılıkta ise Türkiye’de birinci sıradayız. Bu da bizi süt üretiminde de Türkiye’de birinci sıraya çıkardı. Konya’da 1 milyon 388 bin ton süt üretiliyor. Geçen yıl ve bu yıl verdiğimiz soğuk süt desteğine baktığımız zaman bu yıl yüzde 5 civarında daha fazla süt üretimi oldu. Konya olarak 60 bin tonun üzerinde et, bin tonun üzerinde bal ve 10 milyon 500 bin yumurta tavuğu üretimimiz var. Bu tavuklardan da yıllık 3 milyar adet yumurta üretiyoruz. Tüm bunlara baktığımız zaman ciddi bir protein kaynağı olarak karşınıza çıkıyor. Biz Konya olarak hububat ambarıyız ama bunun yanında artık Türkiye’nin protein ambarıyız” dedi. (Gülşen Çopur) 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.