Ukrayna’da yaşayan vatandaş yaşanan dramı anlattı

Ukrayna'da yaşayan Türk vatandaşı iş adamı, eline silah alıp gönüllü olarak savaşa katılan Sabri Özdoğan, video konferans ile bağlandığı programda yaşadıklarını anlatarak, "Türkiye'de S-400'lerin alımına muhalefet eden aklı selim olmayan çevreler şunu bilsinler ki, bugün eğer Ukrayna'nın elinde hava savunma sistemleri Patriot ya da S-400 gibi sistemler olmuş olsaydı savaş bambaşka noktada olurdu. Savaşta anladım ki Cumhurbaşkanımız, devletimiz ve hükümetimiz S-400'leri alarak çok büyük bir iş yapmışlar" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat sabahı Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri operasyon devam ederken Ukrayna'da bulunan yabancı vatandaşları da hızla tahliye ediliyor. Ukrayna'da bulunan Türk vatandaşları için de Dışişleri Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılarak binlerce Türk vatandaşı tahliye edildi. Ukrayna'da yaşayan Elazığlı Sabri Özdoğan ise Rusya saldırılarına karşı başlatılan harekete destek vermek için ailesiyle Ukrayna'da kaldı. Yaklaşık 10 yıldır Ukrayna da yaşayan ve Ukrayna vatandaşıyla evli olan bir çocuk babası 52 yaşındaki iş adamı Özdoğan video konferans ile Elazığ'da ulusal yayın yapan Kanal 23'e bağlanarak yaşadıklarını anlattı.

'Hükümetimiz S-400'leri alarak çok büyük bir iş yapmış'

Yaklaşık 10 yıldır Ukrayna da yaşadığını ifade eden 1 çocuk babası 52 yaşındaki iş adamı Sabri Özdoğan, "Aslen Elazığ'ın Palu ilçesinin Okçular köyündenim. 10 yıldır Ukrayna'dayım, iş adamıyım. Buradan Orta Doğu ülkelerine canlı hayvan ihracatı yapıyorum. Kısmen de tarım ürünleri ihracatı yapıyoruz. Savaş başlayınca bizde mücadelenin içerisinde olmak istedik. Kendim dönmemeye karar kıldım ailece burada kaldık. 24 Şubattan itibaren sahadayız, cephedeyiz ve mücadele ediyoruz. Eşim Ukraynalı birde 4 yaşında oğlum var. Elazığ'da bize böyle öğrettiler "doğduğun yerle doyduğun yer arasında bir fark yoktur." Elazığlının Türk'ün özelliği olduğun yere, nerede yaşıyorsan sahip çıkmaktır, üzerine düşeni yapmaktır. Bugün burada bir işgal söz konusu ve bu işgalin karşısında biz de direniyoruz. Bir mücadelenin içerisindeyiz. İnanıyoruz ki güçlü olan değil haklı olan kazanır. Eşim ve çocuğum kayınpederimin evinde, orada sığınaktalar. Geceleri müthiş bir şekilde hava bombardımanı var. Karadan başarısız oldukları için sivil, hastane, postane ve yetimhane ayırmaksızın havadan bombardıman yapıyorlar. Sumi bölgesindeyiz. Şehir Rusya'ya 60 kilometre uzaklıkta. Biz ise Rusya sınır bölgesine 30 kilometre uzaklıktayız. Şuana kadar şehir merkezine giriş yapamadılar. Giren unsurların tamamını imha ettik. Burada ölmeye hazır en az 15 milyon insan var. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Büyükelçimiz Özden, müthiş bir operasyon gerçekleştirdiler. Benim olduğum bölge sınıra sıfır nokta. Öyle Kiev gibi bir yerde değil sıfır nokta yani Rusya'ya 30 kilometre uzaklıkta, 40 kilometrede Rusların şehir merkezine girme imkanı var. Türk Büyükelçiliği Türkiye Cumhuriyeti Devleti gücünü, itibarını kullanarak 3 defa buradan sivilleri ve Türk öğrencileri tahliye etti. Toplam 370 civarında Türk arkadaş vardı ve hepsi tahliye oldu. Ben ailemle birlikte burada kaldım. Türkiye'de S-400'lerin alımına muhalefet eden aklı selim olmayan çevreler şunu bilsinler ki, bugün eğer Ukrayna'nın elinde hava savunma sistemleri Patriot ya da S-400 gibi sistemler olmuş olsaydı savaş bambaşka noktada olurdu. Savaşta anladım ki Cumhurbaşkanımız, devletimiz ve hükümetimiz çok büyük bir iş yapmışlar S-400'leri alarak. Ölüm Allah'ın emridir nerede öleceğin değil ne için öleceğin önemlidir. Burada bir cidden bir zulüm var ben 10 yıldır Ukrayna'da yaşıyorum. Yapmam gereken de buydu. Türk'ün özelliği budur, olduğu yerde mücadele verir" ifadelerini kullandı.