Uluslararası Sanat Çalıştayı'na katılan Ukraynalı sanatçılar savaş kaygılarını tuvale aktardı

Konya'da düzenlenen Uluslararası Sanat Çalıştayı'na katılan 5 Ukraynalı ressam, Ukrayna-Rusya savaşındaki kaygılarını yaptıkları resimlerle aktarıyor.

Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Cebrailoğlu koordinesinde, İlknur Bükmeydan, Günay Cebrailoğlu ve Dilek Başoda küratörlüğünde Konya'da bir araya gelen 5 Ukraynalı sanatçı ayın 13'ündeki çalıştayda fikir alışverişi yaparak, duygularını tuvale yansıttı.

Bir otelde açılan sergideki 10 resim beğeniye sunuldu.

"Acı var, mutluluk da var"

Bir Türk ile evli olan 2 çocuk annesi Yulia Beştav, 10 yıldır Türkiye'de yaşadığını söyledi.

Ablasının eşi, teyzesinin ailesi ve arkadaşlarının Ukrayna'da olduğunu aktaran Beştav, "Annem savaş başladıktan sonra Türkiye'ye geldi. Ukrayna'daki yakınlarımızla görüşüyoruz ama çok zor oluyor." dedi.

Beştav, Uluslararası Sanat Çalıştayı'nda resim yaparken ülkesinin durumunu anlatmaya çalıştığını belirterek, "Resmimde siyah ve gri fonda kırmızı gelincikler bulunuyor. Acı var, mutluluk da var. Bir karanlık var. Sabahları uyanıyoruz, güneş var ama duygularımız biraz karanlık. Resimde kırmızı noktalar var kan gibi." ifadelerini kullandı.

Diğer Ukraynalı Olha Sandal, Svitlana Büyük, Diana Shakhina ve Günay Cebrailoğlu da ülkelerindeki savaşın bir an önce bitmesini istediklerini, yaşadıkları endişenin ortaya çıkardıkları resimlere de yansıdığını bildirdi.

"Ülkelerindeki savaş, Ukraynalı sanatçılarımızın fırça darbelerine yansıdı"

Prof. Dr. Orhan Cebrailoğlu da Konya'da yerli ve yabancı sanatçıların etkileşimini artırmak için çeşitli etkinlikler yaptıklarını söyledi.

Cebrailoğlu, "Ülkelerindeki savaş, Ukraynalı sanatçılarımızın fırça darbelerine, renklerine, eserlerine de yansıdı. Kolay değil. Türk ve Ukraynalı sanatçılar, fikir alışverişinde bulundu. Sanat aracılığıyla iletişim kurmak kalıcı dostluklara dönüşüyor" diye konuştu.

Konya Ukraynalılar Derneği Başkanı Alina Göçer, savaş çıktıktan sonra ilaçları zamanında yetiştirilemediği için babasını kaybettiğini dile getirdi.

Bu tür etkinlikleri önemsediklerini vurgulayan Göçer, ressamların yaşadığı endişeyi resimlerine yansıttığını kaydetti.