Uzmanlar salgına karşı uyarıyor! İşte uzmanlardan hastalıklara karşı korunma reçetesi
Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, Ekim ayından Mart ayının sonuna kadar olan dönemde bu hastalıkların sıkça görüldüğünü, bazı kişilerin bu hastalıkları hafif atlatırken bazılarının ise daha ağır geçirdiğini belirtti.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte, virüs ve soğuk algınlığı, grip, farenjit ve zatürre gibi hastalıklar tüm toplumu etkisi altına almaya başladığını belirten Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Ekim ayından Mart sonuna kadar bu hastalıklarla sıkça karşılaşıyoruz. Kimimiz hafif atlatırken kimimiz daha ağır geçirebiliyor. Bu durumun temelinde hem virüs ve bakterilerin özellikleri yatıyor. Bazı virüsler ciddi hastalıklara yol açarken bazıları soğuk algınlığı gibi hafif seyirli hastalıklara neden oluyor. Virüs ve bakterilerin özelliklerinin yanı sıra, bağışıklık sistemimiz de hastalığın seyrini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, kişinin kendi vücudunu ve bağışıklık sistemini tanıyarak kış aylarında önlem alması büyük önem taşıyor. Grip ve soğuk algınlığı farklı mikroplarla ortaya çıksa da belirtileri birbirine oldukça benziyor. Grip genellikle ateş, öksürük ve boğaz ağrısıyla seyreden daha ağır bir enfeksiyonken, soğuk algınlığı burun tıkanıklığı, burun akıntısı, geniz akıntısı ve hafif ateşle kendini gösteriyor. Grip olduğumuzda günlük işlerimizi yapmakta zorlanır, hatta işe gidemez hale gelirken, soğuk algınlığını ayakta daha hafif bir şekilde atlatabiliyoruz" diye konuştu.
![]()
"ENFEKSİYONLARDAN KORUNMANIN EN ETKİLİ YOLU KİŞİSEL HİJYENİMİZE DİKKAT ETMEK"
Hastalıklardan korunmanın en etkili yolu ise kişisel hijyene dikkat etmek olduğunu ifade eden Uğurcan, "Covid döneminde de tecrübe ettiğimiz gibi, bu hastalıkların yüzde 90'ı solunum yolu veya damlacık yoluyla bulaşıyor. Yani hapşırma, öksürme ve yakın temasla kolayca yayılıyor. Bu nedenle özellikle kalabalık ortamlarda kişisel mesafemize dikkat etmeli, 1,5 metre kuralına uymalı ve el yıkama alışkanlığımızı sürdürmeliyiz. Dışarı çıktığımızda temas ettiğimiz yüzeylere (masa, kapı kolu, toplu taşıma araçlarındaki tutamaklar vb.) dokunduktan sonra ellerimizi su ve sabunla yıkamalı veya dezenfekte etmeliyiz" dedi.
![]()
"KALABALIK ORTAMLARDA MASKE KULLANMAK ÖNEMLİ BİR KORUNMA YÖNTEMİ OLABİLİR"
Kalabalık ortamlarda maske kullanmanın önemli bir korunma yöntemi olabileceğini aktaran Uğurcan, "Maske seçimi konusunda çok katı olmaya gerek yok; cerrahi maskeler de işimizi görecektir. Özellikle hasta kişilerin toplum içinde maske takması, etrafındaki insanları koruması açısından büyük önem taşıyor. Sağlam kişilerin ise kalabalık ortamlarda veya hastanelerde kendilerini korumak için maske kullanmaları faydalı olacaktır" dedi.
"SAĞLIKLI BESLENMEYE ÖZEN GÖSTERMEK GEREKİYOR"
Sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Uğurcan, "Kronik rahatsızlığı olan kişilerin bağışıklık sistemi daha zayıf olabileceği için bu kişilerin sağlıklı beslenmeye daha da özen göstermesi gerekiyor. Taze meyve ve sebzeler, özellikle C vitamini içerenler, iyi birer antioksidan kaynağıdır ve vücut direncini artırır. Kırmızı et ve balık eti de protein açısından önemlidir. Soğuk havalar bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Özellikle Konya gibi kuru ve soğuk havanın etkili olduğu bölgelerde, hava ağız, boğaz ve akciğerleri daha fazla etkileyebilir. Özetle, kış hastalıklarından korunmak için kişisel hijyenimize dikkat etmeli, sosyal mesafeyi korumalı, ellerimizi sık sık yıkamalı, kalabalık ortamlarda maske kullanmalı ve sağlıklı beslenmeliyiz. Unutmayalım ki sağlıklı bir kış geçirmek için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve gerekli önlemleri almak çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.