Yağışlar hububatı kurtardı

Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, bu yıl gerçekleşen yağışların hububatı kurtardığını söyledi. Yağız, “Geçen yıl yaşanan kuraklık sebebiyle Rusya, Ukrayna ve çeşitli ülkelerden hububat ithal etmiştik. İthalatın önüne geçmenin yolu da üretimi artırmak. Bunun da yolu su, gübre ve bunların teminiyle mümkün. Tabi geçtiğimiz yıllarda kuraklık sebebiyle bunu gerçekleştiremedik. 21 milyon ton civarında olan üretimimiz geçen yıl 14 milyon tonlara kadar düştü. Bunun hızla artırılması gerekiyordu. Kışın denize akan akarsuların iç havzalara yönlendirilmesiyle ilgili çeşitli hazırlıklar ve çalışmalarla 3 yıl geçirdik” şeklinde konuştu.

EKİMLERİN YÜZDE 90’I GÜBRESİZ

Konya’da toprağının yüzde 85’inin karla kaplanması ve beklenin üzerinde yağış almasıyla su sorunun konuşulmayacağı bir yıl yaşanılacağını aktaran Yağız, “Bunun için Allah’a şükrediyoruz. Ancak devamında çiftçiler için şansızlık denilecek gübre fiyatlarının 4 katına çıkmasıyla beraber hububat ekimlerinin yüzde 80 ile yüzde 90 arasında gübresiz ekim yapıldı. Tabi bu gübre fiyatlarının artışı yüksek enerji maliyetleri sebebiyle tüm dünyada yaşandı. Tedarikçi bir ülke olduğumuz için gübre fiyatlarındaki artıştan oldukça etkilendi. Çiftçiler ise ekim yaparken ya çok az bir gübre attı ya da hiç atmadı” ifadelerini kullandı.

ARILARIN UÇUŞMADIĞI BİR DÜNYA DA UÇAKLAR UÇAMAZ

Hükümetin özverili çalışmalarıyla birlikte şubat ayının başında yüzde 30’a varan bir indirime gidilmesiyle üreticilerin nispeten üs gübrelerini aldığını kaydeden Yağız, “Mart’ın 15’ine kadar üs gübrelerini atmamız gerekiyor. Ki o 22 milyon tonluk üretimi yakalayalım. Hükümetimiz yüzde 30’luk iyileşme yapsa da gübre fiyatları hala yüksek. Şuan bile geçtiğimiz yıla oranla 3 katlık bir artış var. Tabi bu 5 kat artıştan 3 kata indi. Konya’daki tarım platformunda toplantılar düzenleyerek bu yönde çalışmalar yapıldı. Bizlerde katılarak çözüm önerilerimizi sunduk. Ancak bunların yeterli olmadığını tekrar söylemek istiyorum. Arıların uçuşmadığı bir dünya da uçaklar uçamaz. Yani tarımın olmadığı bir yerde insanlar olmaz” dedi.

İYİLEŞTİRME YAPILMASI GEREKİYOR

Gübrenin yanı sıra tohum, ilaç, enerji ve yakıt maliyetlerinin de hat safhaya ulaşmış durumda olduğuna değinen Yağız, “Bunlarla ilgili kesinlikle bir çalışma yapılması lazım. Yapılmadığı takdirde Türkiye’de şeker pancarı ekicisi bulamaz olduk. Önümüzdeki yıllarda hububat ekicisi de bulamayız. Nisan ayından sonra enerji maliyetleriyle ilgili çiftçiler için bir iyileştirme yapılması gerekiyor. Sebzede ise Konya’nın sebze üretiminde yüzde 50’ye yakın düşüş bekliyoruz. Çünkü fide tedarikçileri ve üretim tesisleri aldıkları siparişin geçen yıla göre yüzde 50’nin altında olduğunu belirtiyor. Ekimden 2 ay önce temin edilen ya da sipariş edilen fideler yüzde 50 oranında düşmüş durumda” şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİ KARARSIZ

Çiftçilerde bir kararsızlık olduğunu söyleyen Yağız, “Çiftçi kararsız. Çiftçi ne ekeceğini ve ne yapacağını bilmiyor. Bunun yanında Tarım Bakanlığımızdan buğday, arpa ve hububat alım fiyatlarını hükümetimiz biran önce açıklarsa çiftçi ne yapacağını bilir. Boş kalan arazilerini hemen ekebilir. O şans şuan var. Hükümetimiz neler yapılabilir noktasında çok çalışıyor. Hem hükümetimiz hem bakanlığımız hem de bizler çalışmak zorundayız. Bu dönemde üzerimize düşeni yapmak zorundayız” diye konuştu.

KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERİ AYAKTA TUTMALIYIZ

Çiftçilerin ayakta kalmasının tek yolunun küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ayakta tutmaktan geçtiğine vurgu yapan Yağız, “Çiftçi toprakla karı-koca gibidir. Boşandı mı bir daha geri gelmez. Onun için bu yıl bizi tedirgin eden bir yıl olarak gidiyor. Yağışlar bol olsa da yüksek üretim maliyetleri tarımdan çiftçiyi koparmasın. Üretimde devamlılığı sağlamak için küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ayakta tutmak zorundayız. Eğer biz dev firmalara bu işi teslim edersek onlar para kazanmadığı zaman terk edip giderler. Ama küçük ve orta büyüklükteki işletmeler hiçbir zaman bu işi bırakmaz” ifadelerini kullandı.

KABA YEM TEHLİKE ARZ EDİYOR

Son 5 aydır hayvancılığın da bitme noktasına geldiğinin altını çizen Yağız, “Yüksek yem maliyetleri, saydığımız enerji maliyetleri hayvancılığı etkiliyor. Hayvancılığı bekleyen büyük tehlikelerden bir tanesi de kaba yem. Başta mısır silajı gibi çiftçilerimiz tarafından ekilmeyeceği, silajlık mısır tohumlarının alınmadığını ve onunla ilgili bir bildirim sistemi gözükmüyor. Bu da kaba yem ihtiyacımızın karşılanamayacağı anlamına gelir. Buda hayvancılıkta üretim maliyetlerini 2’ye katlar. Dolayısıyla hayvancımızda kurtarmamız gerekiyor. Kısacası tarımda ve hayvancılıkta topyekûn çalışma yapmamız gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi. Yiğit Berkay ÇOPUR