Yardımcı Doçentlik Kalkıyor

Yardımcı Doçentlik Kalkıyor
TBMM Genel Kurulunda, "yardımcı doçentlik" kadrosu yerine "doktor öğretim görevlisi" kadrosunun ihdas edilmesini öngören kanun teklifinin görüşmelerine başlandı-AK Partili Bilgin: "Üniversiteler bilim üreten kurumlar olarak ve burada çalışan bilim insanla

TBMM (AA) - AK Parti Ankara Milletvekili Vedat Bilgin, üniversitelerin ve bilim insanlarının özgür olması gerektiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, AK Parti Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın "yardımcı doçentlik" kadrosu yerine "doktor öğretim görevlisi" kadrosunun ihdas edilmesini öngören kanun teklifinin görüşmelerine başlandı.

Teklifin tümü üzerinde MHP Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Zühal Topcu, üniversite probleminin hala yakıcı hızıyla devam ettiğini söyledi.

Teklifte, üniversitelerde sorunların çözümünde dikkate değer bir önerinin olmadığını öne süren Topcu, özellikle yine yurt dışına giderken akademik personele bir takım kolaylaştırmaların yapılması gerektiğini kaydetti.

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında birçok kişinin mağdur olduğunu dile getiren Topcu, şunları söyledi:

"Bu arkadaşlarımızın sorunu hala çözülmüş değil. Bu sorunların hemen çözülmesi lazım, bu çocuklar bizim çocuklarımız. Devlet anadır, devlet babadır, devlet şefkattir. Bunun için, devlette çalışan, karar mercisinde bulunan yetkililerin bu çocukların, bu genç arkadaşların mağduriyetlerini bir an önce gidermesi gerekmektedir. O kadar fazla üniversite açıldı ki üniversitelerde şu andaki bu arkadaşların bir an önce doktora çalışmalarını bitirerek atanmalarında fayda var. Kadroya alınıp alınmamalarının bir üniversite dekanının veya rektörünün iki dudağının arasında olması kabul edilemez. Bazı üniversiteler hepsini kadroya geçirirken bazıları kadroya geçirmiyor. Eğer bir suçu varsa eğer hatası varsa herhangi bir terör örgütüne üyeliği varsa onun için çalışması ve aidiyeti varsa tabii ki gerekçe gösterilerek el çektirilmesi lazım ama bunlar belirtilmeden 'Sizi kadroya almayacağız, bitirdikten sonra yolunuz açık olsun.' deme lüksü yok."

-"Yükseköğretimde çok sayıda sorun var"

CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, üniversitelerin sayısında son yıllarda gittikçe artan bir yükseliş olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, son on yılda 135 ülke arasında üniversite sayısında 60'ıncı sıradan ikinci sıralara geldiğini belirten Karabıyık, "Bu güzel bir şey ama aynı göstergelere baktığımızda, nitelik ve kalite açısından da bir gerileme net olarak karşımıza çıkıyor." dedi.

Nitelikli ve kaliteli yükseköğretimin hedeflerden birisi olması gerektiğini dile getiren Karabıyık, "Yükseköğretimde çok sayıda sorun var, bir kısmı çözülme çalışmaları içerisinde ama çözülmeyen, henüz aşılamayan çok sayıda sorun var." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin öğrenci başına yapılan harcamada OECD ülkelerinin çok altında olduğunu dile getiren Karabıyık, şunları ifade etti:

"Öğrenci başına yapılan harcamanın artması daha kaliteli, nitelikli bir eğitim açısından gerekli. Üniversitelerde özgür bilim üretilmesi lazım. Bunun masaya yatırılması ve buradaki sorunların aşılması son derece önemli. Daha fazla da sorun sayabiliriz ancak tam bu sorunların arifesinde, bunların çözülmesi gayreti içinde bulunulması gerekirken birdenbire yeni birtakım değişiklikler geliyor ve bu değişliklerin aslında bir değişiklik olmadığı ya da yapılan değişikliklerin akademiye bir fayda sağlamadığını görüyoruz. Yapılan güzel değişiklikler de var tabii ama hiç faydası olmayan, sadece öyle karar alındığı için yapılan değişiklikler de var."

-"ÖYP kanayan yara"

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, "AK Parti'nin kendi yandaşlarının önündeki engelleri bir bir kaldırdığını" savundu.

"Yardımcı doçentlik kaldırılıyormuş gibi yapılıyor ama hedef tamamen kadrolaşma" ifadesini kullanan Toğrul, düzenlemelerle, merkezilikten çıkıldığının iddia edildiğini ancak tam tersine sistemin merkezileştirildiğini öne sürdü.

Toğrul, "Üniversitede mesele nicelik değildir. Mesele gerçekten öğretim üyesi yetiştirmekten geçiyor. Öğretim Üyesi Yetiştirme Programını (ÖYP) çok eleştirmiş olabiliriz ama aslında bir adımdı. ÖYP kanayan yara olarak önümüzde duruyor. Bu kadar yetişmiş elemanı kapının önünde tutuyoruz." dedi.

Üniversiteler gerekten rahat bırakılırsa kendi dinamikleriyle yönetimlerini seçebileceklerini, sınavlarını yapabileceklerini belirten Toğrul, "AKP iktidarı üniversiteler üzerinde zifiri karanlığı dönüştü. 'YÖK'ü kaldıracağız' diye iktidara gelenler maalesef YÖK'ü kadrolaşmak için bir araca dönüştürdüler." diye konuştu.

-"Sorunun temelinde bilgi üretimi var"

AK Parti Ankara Milletvekili Vedat Bilgin, mesele bilim olunca, bunun bir siyasi partinin meselesi gibi takdim edilmesinin yanlış olduğunu ifade etti.

Üniversite sorununun yeni bir sorun olmadığını belirten Bilgin, "Üniversiteler bilim üreten kurumlar olarak ve burada çalışan bilim insanları özgür olmalıdırlar. Her şeyden önce devlete karşı özgür olmalıdırlar. Türkiye'deki üniversiteler en başta bu sorunu yaşamıştır. Üniversiteler, devletin ideolojik aracı gibi görülmüştür. Bundan kurtulmak da oldukça sorunludur. Yapılan düzenlemelere rağmen hala bu sorun devam ediyorsa başka sebepler olduğunu araştırmamız lazım." dedi.

Bugün üniversite sorunun temelinde bilgi üretimi olduğunu belirten Bilgin, Türk üniversitelerinin sorunlarından birinin de Türk modernleşmesine öncülük edecek, derinleştirecek, geliştirmesine katkı yapacak bilimsel çalışmaların ortaya çıkamaması olduğunu kaydetti.

Üniversite yönetim sorununun temelinde 12 Eylül düzenlemelerinin bulunduğunu dile getiren Bilgin, Yardımcı Doçentlik kadrosunun Yüksek Öğretim Kanunu ile ihdas edildiğini söyledi.

Bilgin, düzenlemelerin akademik çalışmaları teşvik edeceğini dile getirdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.