Yayıncılar Bologna Çocuk Kitapları Fuarı'nı değerlendirdi

Yayıncılar Bologna Çocuk Kitapları Fuarı'nı değerlendirdi
Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Başkanı Durmuş:- "Çocuk yayıncılığı dendiği zaman illüstratörler en az yazarlar kadar ve hatta bazen yazarlardan da fazla önem kazanırlar. Bunun için ileriki zamanlarda bizim illüstratörleri de buraya taşımamız lazım"- K

BOLOGNA (AA) - Yayıncı, yazar, çizer ve çevirmenleri bir araya getiren 53. Bologna Çocuk Kitapları Fuarı, Türk yayıncıları Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün organizasyonu ile Türkiye standında buluşturdu. İtalya'da düzenlenen, Almanya'nın "Onur Konuğu" ülke olarak yer aldığı, dünyanın en büyük çocuk yayınları fuarına, 98 ülkeden bin 200 yayınevi katıldı.

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) Başkanı Alparslan Durmuş, “Bologna Fuarı'na, Türkiye açısından baktığımızda farklı çevrelerden destek var. Stantlar boş durmuyor. Yayıncı arkadaşlar sürekli birileriyle görüşüyorlar. O yönüyle geçmiş yıllara bakarak biraz daha canlı olduğunu gözlemledim." dedi.

- Durmuş: "Yeni trendlerde yazıdan çok resim öne çıkıyor"

Fuarın oldukça kalabalık olduğunu ve geçmiş yıllarda olmayan yeni bölümlerin yer aldığını ifade eden Durmuş, "Dijital yayıncılıkla ilgili yeni bir salon açılmış, bu sektörde olan bazı firmalara yer verilmiş. İtalyan yayıncının yanında Finlandiya veya kuzey ülkelerinden yayıncılar görebiliyorsunuz. Küreselleşmenin etkisiyle yeni trendler yaygınlaşabiliyor. Bunda dilsizleşmenin de etkisi var. Artık genellikle yazıyla değil de resimle anlatılabilen kitaplar yayınlanıyor. Bu da kitabın çabucak başka ülkelerde yayınlanmasını da beraberinde getiriyor." ifadelerini kullandı.

"Bizim açımızdan burada çocuk yayıncıları olarak yeni alışkanlıkları, yeni trendleri ve aktörleri görürüz ve tanımaya başlarız. Bizim için bir sezon yenileme dönemidir. Bu anlamıyla faydalı olduğunu görüyorum." diyen Durmuş, şunları söyledi:

"Yayıncı arkadaşlardan da ilgi büyük. Ciddi anlamda Türkiye’den yayıncı gelmiş durumda. Kitapları inceliyorlar, yabancı yayıncılarla toplantılar yapıyorlar. Çocuk yayıncılığı dendiği zaman illüstratörler en az yazarlar kadar ve hatta bazen yazarlardan da fazla önem kazanırlar. Bunun için ileriki zamanlarda bizim illüstratörleri de buraya taşımamız lazım. Buraya bağımsız gelen çizerleri gördüm ancak bu sayının artırılması lazım. Biz bu alanda geri değiliz ama illüstratör arkadaşlarımızın eserlerini uluslararası arenada satmadığımız zaman, sadece kendi ülkemizde sattığımızda çok fazla tirajdan bahsedemiyoruz, böylece tatmin edici bir gelir kaynağına dönüşmüyor. O zaman da çizerler farklı alanlara yöneliyorlar. Eğer kitapları uluslararası arenada da dolaşıma sokmayı başarabilirsek, farklı olur. Bu da yayıncıların girişimiyle mümkün."

Esen: "Buraya yazarlarımız, ressamlarımız, çevirmenlerimiz gelmeli"

Kültür ve Turizm Bakanlığı Ulusal Fuar Komitesi ve Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Nar yayınları sahibi Tayfur Esen, dünya kitap fuarlarını yakından takip ettiklerini belirterek, "Kendi adımıza, 'Sektör neredeyse biz de orada olmalıyız' felsefesiyle hareket ediyoruz. Çocuk yayıncılığı yapan hiç kimsenin görmezden gelemeyeceği bir fuar. Bologna'da olmaktan dolayı her anlamda mutluyuz. Kendi çıtamızı gün geçtikçe yükseltmeye çalıştığımız bir demde yayıncılığın nereye doğru evrildiğini görmek, baskı teknikleri, grafik, içerik zenginliğini gözlemleyerek kendimize de bir yol haritası çizmek, doğrusu Bologna'da bulunmanın bize sağladığı faydalar." şeklinde konuştu.

"Biz bir duruşu olan insanlarız." diyen Esen, " Kendi adımıza bir varlık nedenimiz var. Birilerine benzeşerek yok olup gideceksek, yapacağımız yayıncılığın ne kurumsal kimliğimiz adına ne ülkemiz adına bir anlamı olur. Oysa kendimizi özgün kılacak ve sahip olduğumuz değerleri sahaya taşıyacak bir atılım içerisinde olmalıyız. Buraya yazarlarımız, ressamlarımız, çevirmenlerimiz de gelmeli. Burada dünya çocuklarına hitap etmek için nasıl bir gayretin içinde olunduğu görülebilir. Biz kendi medeniyetimizi çocuklara aktaracaksak, resimden uzak olmamız düşünülemez. Biz nice çocukların bir resimle kitaba bağlandığını veya bir resimden dolayı kitaptan uzaklaştığını gördük." açıklamasında bulundu.

- Demirtaş: "Yayıncılar birlikte hareket etmenin önemini fark etti"

Türkiye'nin ve dünyanın önemli yazarlarının telif haklarını elinde bulunduran Kalem Ajans Yetkilisi Mehmet Demirtaş, Frankfurt Kitap Fuarı'nda Türkiye'nin onur konuğu olmasının ardından, yayıncıların hazırlıklarını üst seviyeye çıkardıklarını dile getirerek, "Türkiye'nin kapasitesi, Türkiye'yle doğru orantılı olmamakla beraber, şu anda benim saydığım kadarıyla yaklaşık 20 yayıncımız var. Uluslararası bakışa sahip olanlar ve Frankfurt'un heyecanından sonra kalanlar, buraya gelmeye devam ediyor. Bu en önemli iyi nokta." dedi.

Daha önce yayıncılar arasında birlikte hareket etme durumunun söz konusu olmadığına işaret eden Demirtaş, şu bilgileri verdi:

"Artık birlikte hareket etmenin önemini fark etmiş durumdayız. Dünyanın en önemli kitap fuarlarının hepsinde Türkiye'nin ulusal standı var ve bunun sürdürülebilir olduğunun, arkasında her hangi bir devlet beklentisi olmadığının, her şeyin yayıncılar için yapıldığının bu artık bir ispatı."

Türkiye'de çocuk kitapları yayıncılığının yaşanan tüm olumlu gelişmelere rağmen, hala dünyanın biraz gerisinde kaldığını aktaran Demirtaş, şöyle devam etti:

"Bu fuardaki en önemli şey, bir kitabın sanat eseri olduğu. Artık okunup sonra kütüphaneye kaldırılacak, kağıda basılmış bilgiler, içerikler, güzel hikayeler değil, güzel bir vazo, evinizdeki bir tablo gibi kitaplar yapılıyor. Sadece çocuklar için değil. Çünkü bu bir görsel sanat. Bu seviyede Türkiye'nin ne yazık ki eksiği var. Buraya geldiğinde bu tarafı da kapatması lazım. İllüstrasyon, görsel sanatlar ve bunun edebiyatla, yayıncılıkla buluşma noktasında, Türkiye'nin bunu geliştirerek buraya gelmesi lazım. Burada bunun tüm fırsatlarını bulabilirler. Fuarda dolaşanların çoğu yayıncı ama bir o kadar da bu sanatı yapacak kişiler dolaşıyor."

- Şenefe: "Türkiye'de çizgilerin artık evrensel olması gerekiyor"

Fuarda Türkiye'den üç ajansın bulunduğunu söyleyen ZNN Ajansı yöneticisi Nurgül Şenefe yaptığı açıklamada, "Telif hakları yönetimi noktasında 100’ün üzerinde yayıncıyı temsil ediyoruz. Hepsi de çocuk kategorisinde uzmanlığı bulunan yayıncılardır. Lisans ajansımız ise çizgi film seslendirmeleri yapıyor. Bir diğeri de içerik ajansımız, kurumlara özel çalışmalar yapıyoruz. Burada telif hakları yönetimi için bulunuyoruz." diye konuştu.

Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Slovenya, Polonya, Çek, Rusya ve Çin gibi ülkelerle çalıştıklarını belirten Şenefe, "Biz yayınevleriyle çalışırken ön editöryal çalışmalar yapıyoruz. Kitabı incelemeye alıyoruz, Türkçe ‘ye çeviriyoruz, yazarını tanıtıyoruz. Yayınevlerini seçiyoruz. Önerilerde bulunuyoruz." tespitini paylaştı.

Türkiye'nin yayıncılıktaki yeni gelişmelere açık olduğunu kaydeden Şenefe, "Türkiye’nin iç piyasası yurtdışına açılmaya hazır durumda. Yeni nesil sosyal medyada, sınırlar kalkıyor ve bir takım dertler ortak hale geldi. İnsanlar birbiriyle etkileşim halinde. Türkiye’de çizgilerin artık evrensel olması gerekiyor. Her sektörün gerekliliği olan bir profesyonelliği var. Burada da ortak dili yakalamak gerekiyor. Dünya pazarı farklı kültürlere hazır durumda." açıklamasında bulundu.

- Sevgi: "Çizim ustaları bu işin lokomotifi"

Nesil Yayınları Fuarlar ve Telifler Sorumlusu Dr. Mehmet Ali Sevgi, dünya çocuk edebiyatının yüklendiği misyonların kendi algılarından biraz daha farklı olduğunu belirterek, "Çocuk edebiyatına daha çok 'sanat' olarak baktıklarını gördüm. Bütün çocuk edebiyatı, çizim sanatı ve görsel sanatla birlikte yürüyor ve çocukları kitabın sadece muhteviyatı, içeriğiyle değil, aynı zamanda kitabın görseliyle de eğitme misyonu yüklenmişler. Çocukların görsel zevklerini arttırmaya daha fazla meylettikleri anlaşılıyor." diye konuştu.

Fuarın dünya yayıncılığının nereye gittiğini görmek açısından çok faydalı olduğunu ve karşılaştırmalı bir sunum imkanı verdiğini sözlerine ekleyen Sevgi, şunları söyledi:

"Adımlarımızı nereye doğru atmamız gerektiğini gözlemleme imkanı bulduk. Çizerlerin bir çok yerde çocuk edebiyatının öncüleri, çizim ustalarının aslında bu işin lokomotifi olduğunu gözlemlemiş olduk. Türkiye'de iyi bir çizim geleneği olmasına rağmen, bu geleneği çocuk edebiyatına yeterince yansıtamadığımızı gözlemledik. Birçok iyi çizer, çocuk edebiyatında yer almanın ne kadar prestijli olduğunun ya farkında değil ya da biz çocuk yayıncıları olarak bu algıyı yeterince yansıtamıyoruz."

Nesil Yayınları olarak sadece telif alımı değil satışı konusunda da çalışma yaptıklarını hatırlatan Sevgi, farklı ülkelerden yayıncılarla görüşmelerin oldukça verimli geçtiğini dile getirdi.

- Çiftçi: "Yayıncılar çocuk yayınlarını küçümserken orayı keşfettiler"

Okul dönemi çocukları için kitap arayışıyla fuara katıldıklarını belirten Kaknüs ve Kaknüs Çocuk yayınları sahibi Muhammet Çiftçi, "Atakan diye bir karakterimiz var. Bunun, birçok dilde haklarını veriyoruz. Telif satışıyla akalı gayret etmek gerekiyor." dedi.

Bugüne kadar çocuk kitapları kültürünün Türkiye'de pek oluşmadığını kaydeden Çiftçi, "Son 10 yıldır çocuk kitapları noktasında Türkiye’de bir ivme oluştu. Devlet ders kitaplarını bedava vermeye başlayınca ders kitapçıları işsiz kaldı. Devlete kitap satıyorlar ama sahadaki eski durumlarını yitirdiler. Sonra onların büyük bir kısmı çocuk kitaplarına döndü. Çünkü çocuk kitapları, tutturabilirseniz ciddi tirajları olan bir saha. Onların tirajlarını gören diğer kültür yayıncıları, çocuk yayınlarını küçümserken orayı keşfetmiş oldu." ifadelerini kullandı.

Türk kültürünü yansıtan iyi yazarların yetişmesi gerektiğine vurgu yapan Çiftçi fuar takibinin önemine dikkati çekerek şunları söyledi:

"Türkiye'den yazarların, çizerlerin bu fuarları daha fazla takip etmesi gerekiyor. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü görmeleri lazım. Buradaki tecrübeler de 1 yılda 3 yılda oluşmuş tecrübeler değil. Uzun yılların bir sektör ahbaplığı söz konusu. Burada tanış olmak, o ağın içine girmek zaman alıyor." diye konuştu.

- Dalgakıran: "Türkiye'nin çocuk yayıncılığı potansiyeli çok iyi"

Timaş Uluslararası Yayınlar Sorumlusu Cüneyt Dalgakıran, fuarın kendileri için çok verimli geçtiğini aktararak, "Sonuçta çocuk yayıncılığının içindeyseniz, belli bir üretim kapasiteniz, satacak kitabınız varsa mutlaka burada bulunmanız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bologna Çocuk Kitapları Fuarı'nda bu sene temponun yüksek olduğunun altını çizen Dalgakıran şöyle konuştu:

"Yayınevlerinin buraya gelmeden 2-3 ay önce randevularının ayarlanması gerekir. Mümkün olduğunca boş durmamak lazım. Türk yayıncılar da birbirlerini görüyor burada. Çeşitli geri dönüşler alıp birbirleriyle paylaşıyorlar. Yeni projeler üretiyorlar. Bakanlık da buna nezaret ediyor. ​Burada sadece bireysel olarak firmaların, ajansların telif satışı ya da alışı değil, geleceğe dönük projeler icin de çözüm üretilebiliyor."

Dalgakıran, Türkiye'nin çocuk yayıncılığı potansiyelinin çok iyi olduğuna vurgu yaparak, "Geçen sene Frankfurt kitap fuarında da önemli pazarlardan biri olarak Türkiye sunum yaptı. Hızla artan bir nüfus ve çok sayıda öğrenci var. Çocuk nüfusumuz çok fazla ve iyi yayınlar yapılıyor. Şimdi Avrupa'yla veya Amerika, Japonya, Kore ​gibi ülkelerle kıyasladığınız zaman​, çizim açısından biraz daha zayıf olduğumuz açık bir şey. Mümkün olduğunca bunu geliştirmeye yönelik şeyler oluyor Türkiye'de. İç pazarda siz ne kadar artı değer üretebilirseniz dışarıya yönelik o kadar yatırım yapabiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.

- Paksu: "Küçük yayıncılarla daha çok ilgileniyorum"

Taze Kitap Yayın Yönetmeni Zeynep Sevde Paksu da fuardaki yayıncıları, Random House, Hachette ve Chronicle gibi çok büyük yayıncılar ile daha küçük ölçekli, bir kaç bin baskıyla her sene kitap yayınlayan küçük yayıncılar diye ikiye ayırmak gerektiğini dile getirerek, "Ben büyük yayıncılar değil, küçük yayıncılarla daha çok ilgileniyorum." ifadelerini kullandı.

Ödül alan kitapların da küçük yayıncılardan çıktığını kaydeden Paksu, bu kitapların alışılmışın dışında, daha artistik şeyler olduğunu vurguladı.

Paksu, içinde yazı olmayan, illüstrasyonlarla hikayeyi anlatan sessiz kitaplara da dikkati çekerek, şunları aktardı:

"Aslında çocuk edebiyatında illüstrasyonun metinden biraz daha önemli olmaya başladığı bir evreye geçtik. Türk yayıncılar da bunu gördüğü için tasarıma, illüstrasyona ve görsel kısma biraz daha ağırlık verecekler diye düşünüyorum. İçerik anlamındaysa değerler eğitimi veya çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini öğreten kitaplar değil, farklı açıdan baktıran metinler tercih ediliyor. Şimdiye kadar dini çocuk kitapları çok da göz önünde bulundurulmazdı. Daha evrensel değerlerle ilgilenilirdi. Bu konuda da çok ciddi adımlar atılıyor."

- Yemenici: "Farklı tarzlar görüyor, fikir ediniyoruz"

Çizer Elif Yemenici, fuarda bir çizer olarak ufuk açan işler gördüklerine dikkati çekerek, "Farklı tarzlar görüyor, fikir ediniyoruz. Dünya toplanmış, burada bir havuz olmuş. Yüksek bütçeli yayınevlerinde 3 boyutlu kapaklar, kalın kapaklar gibi enteresan şeyler var." dedi.

Merak ettiği için fuara geldiğini belirten çizer Ceyhun Şen ise fuardaki illustratör duvarından bahsederek, "Burada birçok farklı çizerle, internette karşılaşmadığımız çizerle karşılaşıyoruz. Bunlar da bizim vizyonumuzu geliştiriyor. Oraya kendi broşür ve afişlerimizi de koyabiliyoruz ve bu şekilde de aslında dışarıdaki insanlar da bizi keşfedebiliyor." diye konuştu.

Konferanslar, çeviri atölyeleri ve aktivitelerin yer aldığı Bologna Çocuk Kitapları Fuarı bugün sona erecek.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.