Zaman geriye işlemiyor

Zaman geriye işlemiyor
İş dünyasının renkli isimlerinden biri Aysun Nurullahoğlu. Eşini kaybetmesiyle başlayan iş dünyası yolculuğunda, hem işletmede hem sosyal yaşamda hem de evinde başarıyı yakalamış bir isim.

19 yıldır büyüttüğü markasıyla sektöründe önemli isimlerden biri. İş yaşamına kendini adarken, çevresini hiçbir zaman ihmal etmemiş. İnsanlarla bir arada olmaktan, paylaşmaktan hep mutlu olmuş.

İş dünyasına atılan kadınlar genel olarak ya eşinden ya ailesinden destek görüyor. Ama sizin iş dünyasına atılmanız biraz daha farklı. Eşinizi kaybedince iş dünyasının içine giriyorsunuz. Zor olmadı mı?

Rahmetli eşim önemli bir işadamıydı. Vefatının ardından eşimin başladığı tüm işler benim başıma kaldı. Oğlum üniversitede idi. Diğer çocuklarım küçüktü. İşin başına geçmek bana düştü. Çevremdeki insanların mutlaka destekleri oldu ama tek başına ayakta durmasını bildim.

 

Zorluğunu mutlaka yaşamışsınızdır.

Çok yaşadım. Eski bir söz var, medeti kendimde aradım. Her şeyimi kendim çözdüm. Eşim dostum manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemedi ama çocuklarımın geleceği için ayakta durmasını bildim. En iyi çözüm kendi ayaklarınız üzerinde durabilmektir.

 

YÖNÜMÜ TEKSTİL OLARAK BELİRLEDİM

Yürüyeceğiniz sektöre siz mi karar verdiniz yoksa daha önce eşinizin başladığı bir sektör müydü?

Eşimin vefatından 6 ay önce tekstil işine girmiştik. Daha öncesinde hayvancılık ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyordu, makineler yeni gelmişti. Plan proje hazırlanmış, kurulum halindeydi. Hızlı karar veren bir insanım. Çünkü zaman geriye işlemiyor. Eşimin ölümünden sonra hemen hangi sektörde olacağıma karar verdim. Daha önceki işlerimizi de bir süre işlettim ama yönümü tekstil olarak belirlemiştim. Diğer işlerimiz kiralama sistemiyle devam ediyor. Üzerimde 4 çocuğun mesuliyeti vardı. 19 yıldır bu sektörde hizmet üretiyoruz. Çok iyi şeyler de yaptık, çok krizler de atlattık.

Krizler biraz daha iş dünyasını öğretiyor sanırım.

Bazı krizlerden çok faydalanarak çıktık. Bazı krizlerde ise stabil olmayı seçerek, atlattık.

 

Sosyal hayatın içinde olmayı da seviyorsunuz.

Çok seviyorum. Toplantı yapmayı, davetler vermeyi çok seviyorum. Babam zirai donatım bölge müdürlüğü yapmıştı. Gençliğim yaylalarda, bahçelerde geçti diyebilirim. Bunun için kendi bahçemde kiraz partisi verirdim. Yeni planlarım var. Yeni ürettiğimiz ürünlere, geceliklere çok güzel bir lansman yapmak istiyorum.

 

KADIN OLMAK HEP ZOR

İşinize özel ilgi gösteriyorsunuz, yanılıyor muyum?

Kesinlikle doğru söylüyorsunuz. Yaptığım işin en iyisi olması için çaba sarf ederim. Bu işimde de sürekli yenilenmeyi kendime düstur edindim. Modellerimizi sürekli yeniledik, ürün gamımızı genişlettik, makine parkuru teknolojiyle yeniledik. Bazen zor oldu ama işimi yapmaktan hiç yorulmadım.

 

İş dünyasında kadın olmak zor mu?

Zor olmaz mı. Yaşamda kadın olmak çok zor. Kadına biçilmiş bir rol var. Yine de kendinizi ispat ettikten sonra, düzgün bir şekilde çalıştıktan sonra erkek kadın ayrımı olmuyor. İşinizi iyi yaptıktan sonra sizin erkek mi kadın mı olduğunuza da çok bakılmıyor. Ama ben kendi adıma söylersem, bazı toplantılara gidip konuşma yaptığımda, “Ben kendimi anlatmayayım zaten hepiniz beni biliyorsunuz” diyorum. İnsanlar beni tanıdığı için avantajlarım oldu diyebilirim.

Sadece iş dünyasında kalmamışsınız, sosyal hayatta da var olmuşsunuz.

Kesinlikle öyle. Eşimle tanınmış bir işadamı ve politikacıydı. Rahmetli Demirel Konya’ya geldiğinde mutlaka bize gelirdi. Hal böyle olunca eşimin arkasında hiç kalmadım. Hep yanında beraber yürüdük. Oradan gelen bir alışkanlık var.

Sivil toplum örgütlerinde de yer almışsınız. Bunu yaşamınızın bir parçası olarak görüyorsunuz diye düşünüyorum, yanılıyor muyum? KİKAD’da başkanlık yapmışsınız.

Ben KİKAD’ın kurucu üyelerinden biriyim. Kadın Girişimciler Kurulu kurulduğunda eski ticaret odası başkanımız “Aysun Nurullahoğlu’nu çağırın, bu kurulun içinde yer alsın” demiş. Bu beni çok onurlandırmıştı. Ben nasıl yer almam. Türkiye’yi gezdik, iş kadınlarının dertlerini dinledik. Her dönem farklı bir başkanımız oluyor. Tüzüğümüz öyle. Ben de 2 yıl başkanlık yaptım, hala da yönetim kurulu üyesiyim. Türkiye çapında hizmetlere katıldık.

VAZGEÇİLMEZİ KALİTE

Bir yandan da çocuklarınızı büyütmüş ve okutmuşsunuz. Hem işte, hem evde, hem de sosyal yaşamda var olmuşsunuz.

Evet çocuklarımın okuması benim için çok önemliydi. En küçük kızım da meslektaşınız. Bilkent İletişim Fakültesi’nde okuyor. Ben reklamcılık alanında ilerlemesini istedim ama O sinema televizyon okumak için yurtdışına gitmek istedi. Bu alanda eğitimini tamamlayacak ama kızımdan şunu istedim; en iyi şekilde oku, işini çok iyi öğren ama ülkene geri dön ve ülken için bir şeyler yap.

Biraz da İpekkon ve Astra markanızdan bahsedebilir miyiz?

Kuruluşumuzdan bu yana çok kaliteli bir penye kullanıyoruz. Kalitemizi fark ettiren unsurlardan biri bu. Yıllardır Gaziantep’ten SANKO’dan dokunmuş penye alırız. Hiçbir zaman değiştirmedik. Yüzde yüz pamuklu dokuma ürünler üretiyoruz. Bizim yaptığımız ürünler derinizle temas ediyor. Bunun için sağlıklı olması bizim ilk koşulumuz. Bunu müşterimiz de çok iyi biliyor. Yıldız anlamına gelen ASTRA markasıyla üretim yapıyoruz. Ünlü markalara fason üretimimiz de var. Yeniliğe açık bir firmayız.

 

MODELLERİN TAMAMINI KENDİ ÇİZİYOR

Bildiğim kadarıyla birçok modeli siz hazırlıyormuşsunuz, doğru mu?

Tamamen modelleri ben çizerim. Çocukluğumdan bu yana böyle bir yanım var. Çocukken bebeklerime kartonlardan elbise diker, boyamalarını yapardım. Evliyken de kız sanat okulunu bitirdim. Kendi modellerimi yaratıyordum. Eşimin tepkisine rağmen eve makine aldım, dikimler yaptım. Sessiz olayım diye kapıların hepsini kapatırdım çalışırken. Hobim mesleğim oldu diyebilirim.

Çocuklarınızdan bu işi devam ettirecek olan var mı?

Oğlumla beraberiz zaten. Mutlaka çocuklarım devam ettirecektir.

İNSANIN OLDUĞU YERDE MUTLUYUM

İş dışında neler yaparsınız?

Okumayı çocukluğumdan bu yana çok severim. Elime ne geçerse okurum diyebilirim. Spor yapmayı, bağ bahçe ile uğraşmayı seviyorum. Zaman buldukça seyahat etmeyi severim. İş gezilerimi, kişisel seyahate çevirmeyi de severim.

Kendinize zaman ayırır mısınız, yoksa ağırlıklı olarak iş yerinizde misiniz?

İş yerim evim gibi zaten. Burada dostlarla buluşur, sohbetler ederiz. Yalnız kalmayı sevmiyorum. Mutlaka çevremde birileri olmalı. Ben insanın olduğu yerde mutluyum.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.