Zeytinburnu'nda toplu açılış töreni

Zeytinburnu'nda toplu açılış töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Artık bizim için ana muhalefet partisinin genel başkanlık koltuğu boştur, sakıttır. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Burada aynı zamanda bir seçmen, bir vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmak

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık bizim için ana muhalefet partisinin genel başkanlık koltuğu boştur, sakıttır. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Burada aynı zamanda bir seçmen, bir vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmaktan çıktığı için ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın bizim açımızdan mazurdur. Bu şahsın durumu siyasetin konusu olmaktan çıkmış, tıbbın konusu haline gelmiştir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytinburnu Belediyesi'nin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, yaşanan hadiselerin, hedeflerinden, çizdikleri yoldan kendilerini asla alıkoymayacağını söyledi.

En son geçen yıl kasım ayında Antalya'da G20 Liderler Zirvesi'ni yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, Türkiye ile dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinin bu zirvede bir araya geldiğini, Türkiye'nin "yüz akı" olarak takdir edildiğini, bu başarı grafiğini bu yıl da devam ettireceklerini belirtti.

Erdoğan, 14-15 Nisan tarihlerinde ülke açısından çok önemli bir uluslararası toplantıya daha ev sahipliği yapacaklarını, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 13. Liderler Zirvesi'nin İstanbul'da gerçekleşeceğini kaydetti.

Zirveye 33'ü devlet ve hükümet başkanı düzeyinde, 6'sı cumhurbaşkanı yardımcısı ve meclis başkanı seviyesinde 58 ülkeden katılım beklediklerini ifade eden Erdoğan, bu zirveyle dönem başkanlığının Türkiye'ye geçeceğini ve Türkiye'nin iki yıl boyunca İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığını yürüteceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı öncesinde salı günü Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz ile Ankara'da resmi çalışma yapacaklarını, çarşamba günü ise Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştireceklerini, zirve akabinde de komşu ülke İran ile Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin üçüncü toplantısını icra edeceklerini açıkladı.

Türkiye'nin yıl boyunca iki önemli etkinliğe daha ev sahipliği yapacağını vurgulayan Erdoğan, bunlardan birinin Birleşmiş Milletler tarihinde ilk defa düzenlenecek olan Dünya İnsani Zirvesi, diğerinin ise dünya liderlerini, enerji sektöründeki en önemli aktörleri ve kanaat önderlerini bir araya getiren 23. Dünya Enerji Kongresi olduğunu aktardı. Erdoğan, ilki 1924 yılında düzenlenen bu kongrenin, enerji politikalarının geleceğine yön vereceğine inandığını dile getirdi.


- "Türkiye tarihinin en önemli terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar terörün, kısır siyasi çekişmelerin, muhalefetin vizyonsuzluğunun, çapsızlığının önlerinde bir engel olmasına izin vermediklerini ve de vermeyeceklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2023 hedeflerimiz doğrultusunda ülkemiz, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri olacak. Enflasyonda, üretimde, istihdamda, umut verici rakamlar ardı ardına açıklanıyor. Biz hep hizmetlerimizle, projelerimizle, eserlerimizle konuştuk. İnşallah bundan sonra da bu şekilde konuşmaya devam edeceğiz. Tüm bu fotoğraf içinde Türkiye, tarihinin en önemli terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor. Temmuz ayından bu yana terör örgütünün eylemlerine sahne olan ilçelerimizi, mahallelerimizi, birer birer temizliyoruz. Cizre, Silopi, Sur ve İdil'de gerçekleştirilen operasyonlar, hamdolsun başarıyla tamamlandı. Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak'taki operasyonlar devam ediyor. Aynı şekilde terör örgütünün Irak'taki kampları sürekli bombalanıyor. Bu operasyonlarda terör örgütü çok büyük zayiat verdi, vermeye de devam ediyor. Tabii bizim de şehitlerimiz var, yaralılarımız var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha dün Nusaybin'de şehit olan Binbaşı Ahmet Karaman'ın cenaze töreninde olduğunu hatırlatarak, "Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde emniyet teşkilatının mensuplarını kabulüm sırasında, kahramanlıklarıyla bizleri gururlandıran polislerimize beratlarını verdim. Üç hafta önce 2015 yılında Devlet Övünç Madalyası almayı hak eden şehit yakınlarımıza ve gazilerimize madalyalarını takdim etmiştim. Bu vesileyle bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Allah'tan acil şifalar niyaz ediyorum." diye konuştu.


- "Pensilvanya'daki zat ve onun peşinden gidenlere sesleniyorum"

Erdoğan, "tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet" vurgusu yaparak, şunları söyledi:

"Bizim rabiamız var. Bunun birincisi tek millet. Bu tek millet, 79 milyonuyla tek millet. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abhazası, Boşnağı, Romanı... 79 milyon. İki, tek bayrak. Bayrağımız burada. Rengi şehidimizin kanının rengi, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Başka bayrak asla. Paçavralar, maçavralar asla bizim ülkemizde bize sunulamaz. Onu, o teröristler gitsinler kendi leşlerinin üzerine sersinler. Üç, 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'. Bir toprağın vatan olabilmesi için uğrunda ölecek şehitler lazım. Onun için de ne diyor; 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda'.

Dört, tek devlet. Ne o ya? Paralel devlet. Ne paralel devleti? Bunlara artık prim yok onun için kimse paralel devlet, şu devlet, bu devlet... Sakın bu oyuna gelmeyin. Bak ben buradan söylüyorum, Pensilvanya'daki zat ve onun peşinden gidenlere sesleniyorum; 'Kardeşlerim şu aklımızı lütfen kiradan kurtaralım, bizim dinimizde kula kulluk yok, sadece Allah'a kulluk var.' Ama maalesef kula kul olanlar kayıpta, Hakk'a kul olanlar kazançta. Bunu göreceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu coğrafyayı vatan kılmanın bedelinin, bin yıldır kesintisiz ödendiğini belirterek, "İstanbul'un dört bir yanına dağılmış olan camilerimizin, minarelerinden günde 5 vakit ezan okunmaya, ay-yıldızlı bayrağımızın gönderde dalgalanmaya devam edebilmesi için bu bedeli ödemeyi sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Meselenin, bugünün meselesi olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "Mesele, bölgedeki ilçelerimizde, mahallelerimizde, hatta zaman zaman İstanbul'un bazı mahallelerinde kendilerince örgütçülük oynayan o zavallılar meselesi de hiç değildir. Mesele, ilk insandan bu yana devam eden hak ile batıl meselesidir, iyi ile kötü meselesidir, mazlum ile zalim meselesidir. Hamdolsun biz millet olarak tarihimiz boyunca, iyinin, doğrunun, hakkın, mazlumun, mağdurun yanında yer aldık. Bugün de aynı safta yer almaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

- "Karşımızdaki zat, öylesine seviyesiz, öylesine rüsva ki"

Hazreti İbrahim ateşe atıldığında, onun için su taşıyan karıncanın amacının safını belli etmek olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yanan zulüm ateşine bin damla değil, gönlümüzün ve kucağımızın alabildiği kadar sevgi, merhamet, insanlık suyu taşıyarak, bu mücadeledeki yerimizi aldık, alıyoruz. Bundan daha büyük şeref olabilir mi? Türkiye işte böyle bir tarihi dönemin içinden geçerken, öyle birileri var ki edepsizlikleri, pişkinlikleriyle adeta milletimizle alay ediyorlar. Ben bu meseleleri konuşmaktan, bu tür tartışmaların içinde olmaktan inanın hicap duyuyorum. Ama gözümüzün önünde insanlara, üstelik bu son olayda bir hanımefendiye böylesine galiz bir şekilde hakaret edilmesi, böylesine alçakça saldırılması karşısında da susamayız, bu bize yakışmaz. Çünkü biz haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğuna inanıyoruz.

Bu meselenin Cumhurbaşkanlığı makamıyla, Cumhurbaşkanlığının tarafsızlığıyla bir ilgisi yoktur. Bu bir insanlık sorunudur. Fakat karşımızdaki zat, öylesine seviyesiz, öylesine rüsva ki bir noktadan sonra onu muhatap almak, millet adına bizi de insanlığımızı da sorgulayacak noktaya getirir. Onların sınırları olmayabilir ancak bizim var. Tamam siyaset nispeten esneklik gerektiren bir uğraştır ama bu da bir yere kadar. Biz eşrefi mahlukat ile belhum adal arasındaki çizgiyi gözetmek mecburiyetindeyiz."


- "Bu zatı, kendi haline bırakalım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık bizim için ana muhalefet partisinin genel başkanlık koltuğu boştur, sakıttır. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Burada aynı zamanda bir seçmen, bir vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmaktan çıktığı için ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın bizim açımızdan mazurdur. Bu şahsın durumu siyasetin konusu olmaktan çıkmış, tıbbın konusu haline gelmiştir. Dedim ya, siyasi sapık. Hani milletimiz böyle durumlar için 'kendi haline bırakın' der ya! Artık biz de malum zat için aynısını söyleyeceğiz. Ana muhalefet partisi ne zaman o koltuğu, siyasi ve insani temsil kabiliyetine haiz birisine teslim ederse, işte o zaman yeniden bir muhataba iktidar partisi de kavuşmuş olur. O güne kadar bu zatı, kendi haline bırakalım. Varsın içinde bulunduğu çukurda, debelenip dursun."


-Törenden notlar

Açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Vatandaşlar belediye meydanındaki programa kendileri için kurulan arama noktalarından geçerek alındı. Ellerinde Türk bayrakları taşıyan vatandaşlar sık sık "Recep Tayyip Erdoğan", "şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganları attı.

Alana giremeyen vatandaşlar için çevrede dev ekranlar kurulurken, meydana Atatürk ve Erdoğan posterleri asıldı. Törene, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Vasip Şahin, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, belediye başkanları katıldı.

Erdoğan konuşmasının ardından kendisine sevgi gösterisinde bulunan gençlere satranç takımı hediye etti.

(Bitti)



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.