2016 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

2016 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
Kalkınma Bakanı Yılmaz: (1)- "Türkiye'nin geleceği açısından 2030'lu yıllara uzanan yeni bir uzun vadeli vizyon oluşturulmasına yönelik olarak çalışmaları başlatmış durumdayız. Bu çalışma ile ön hazırlıklarına 2017 yılı başında başlayacağımız Onbirinci Ka

ANKARA (AA) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin geleceği açısından 2030'lu yıllara uzanan yeni bir uzun vadeli vizyon oluşturulmasına yönelik olarak çalışmaları başlattıklarını belirterek, "Bu çalışma ile ön hazırlıklarına 2017 yılı başında başlayacağımız Onbirinci Kalkınma Planına da uzun vadeli bir perspektif oluşturmayı planlıyoruz" dedi.

Bakan Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının ve bağlı kuruluşların 2016 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

Yılmaz, bakanlığının temel görevinin ülkenin doğal, beşeri ve iktisadi her türlü kaynak ve imkanlarını tespit ederek, takip edilecek iktisadi, sosyal ve kültürel politika ve hedeflerin belirlenmesinde hükümete müşavirlik yapmak olduğunu ifade etti.

Bakanlığı tarafından hazırlanan 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planında, yeni bir yaklaşım olarak 25 Öncelikli Dönüşüm Programın oluşturulduğunu anlatan Yılmaz, 25 öncelikli dönüşüm programı için hazırlanan eylem planlarının toplamda bin 248 eylemi içerdiğini anımsattı.

Yılmaz, bu yıl 25 Öncelikli Dönüşüm Programının uygulanmasının etkin bir şekilde takip edileceğini dile getirerek, "Eylem planlarında yer alan eylemlerin gerçekleştirilmesi sürecinde yatırımları ve ihracatı artırmaya, cari açığı aşağı çekmeye, ekonominin istihdam ve verimlilik seviyesini, rekabet gücünü yükseltmeye, kamu maliyesini güçlendirmeye ve mali disiplinin kalitesini artırmaya yönelik eylemler öncelikle ele alınacak ve bu eylemlerin gerektirdiği yasal düzenlemelere hız verilecek" diye konuştu.

Türkiye'nin geleceği açısından 2030'lu yıllara uzanan yeni bir uzun vadeli vizyon oluşturulmasına yönelik olarak çalışmaları başlattıklarını belirten Yılmaz, bu çalışmayla ön hazırlıklarına 2017 başında başlayacakları Onbirinci Kalkınma Planına da uzun vadeli bir perspektif oluşturmayı planladıklarını söyledi. Yılmaz, "Burada kesin karar oluşturabilmiş değiliz ama 2030 veya 2035'i hedef yılı olarak belirleyip uzun vadeli perspektif çalışmasını tamamlamayı planlıyoruz" dedi.

Yılmaz, 2016 Yılı Ekonomik Reform Programı hazırlık çalışmalarının devam ettiğini, çalışmaların tamamlanmasının ardından Yüksek Planlama Kurulu'nun onayına sunulacağını kaydetti.

- "FED'in tedricen faiz artırımına gitmesi beklenmektedir"

Küresel ekonomide ABD ve bazı AB ülkelerinin öncülüğünde nispi bir canlanma süreci gözlendiğini bildiren Yılmaz, dünya ekonomisinin beklenenden daha yavaş toparlandığına işaret etti.

ABD ekonomisindeki canlanmayla FED'in, 2015 yılının Aralık ayında sınırlı da olsa beklenen faiz artırımını yaptığını anlatan Yılmaz, "2006'dan bu yana ilk kez politika faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Normalleşme süreci çerçevesinde FED'in önümüzdeki dönemde verilere bağlı olarak tedricen faiz artırımına gitmesi beklenmektedir" dedi. Yılmaz, Avro Bölgesinin 2016'da yüzde 1,7 büyüyeceğinin öngörüldüğünü dile getirdi.

Yılmaz, bu yıl küresel ekonomiyi etkileyecek üç ana başlığın FED'in parasal normalleşmesi süreci çerçevesinde faiz artırımlarını hangi aralıkta ve ne hızda yapacağı, Çin ekonomisinin seyri ve istikrarsızlık arz eden emtia fiyatları olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Bunun dışında, gelişmiş ülke para politikaları arasındaki ayrışma, zayıf seyreden küresel talep ve ticaret, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında yavaşlama ve değer kaybeden ülke paraları özellikle gelişmekte olan ekonomiler için aşağı yönlü riskleri artırmaktadır. Küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde dengeli ve istikrarlı bir büyümenin sağlanması temel sorun alanı olmaya devam etmektedir. Giderek artan jeopolitik riskler de önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme beklentilerini sınırlandırmaktadır."

Bakan Yılmaz, 2014'te yüzde 0,6 düzeyinde gerçekleşen kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH'ya oranının 2015'te, 2015 Yılı Programında öngörülenden daha iyi bir performans göstererek fazlaya döneceği ve program tanımlı kamu kesimi faiz dışı fazlasının yüzde 0,8 olacağı tahmin edildiğini anlattı. Yılmaz, merkezi yönetim bütçesinde GSYH'ya oran olarak yüzde 1,1 düzeyinde programlanan bütçe açığının 2015 sonunda yüzde 1,2 düzeyinde, bütçe sürecinde yüzde 1,1 düzeyinde öngörülen program tanımlı faiz dışı fazlanın ise yüzde 0,4 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade etti.

Genel devlet borç stoku düşüş eğiliminin devam ettirildiğini aktaran Yılmaz, 2014 sonunda yüzde 33,5 olarak gerçekleşen AB tanımlı genel devlet borç stokunun GSYH'ya oranının, 2015'de yüzde 32,6 seviyesine gerileyeceği tahmin edildiğini söyledi.

Bu yıl GSYH büyümesinin yüzde 4,5 ve bu büyüme hızıyla uyumlu işsizlik oranının yüzde 10,2 olarak öngörüldüğünü kaydeden Yılmaz, para politikasının finansal istikrarı da gözetecek şekilde enflasyon hedeflemesi çerçevesinde yürütüleceğini, Merkez Bankası tarafından enflasyonun 2016 sonunda yüzde 7,5 oranında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini bildirdi.

- "Ekonomik ve sosyal politikalar neticesinde gelir eşitsizliği azaldı"

Dünya ticaretinde ve ticaret ortağı olunan ekonomilerde 2016'da sınırlı toparlanmanın etkisiyle ihracatın yüzde 8 artarak 155,5 milyar dolara ulaşmasının beklendiğine işaret eden Yılmaz, büyüme performansı ve petrol fiyatlarındaki beklentilere bağlı olarak ithalatın yüzde 1,8 artarak 210,7 milyar dolar seviyesine ulaşacağı öngörüldüğünü belirtti.

Yılmaz, 2016'da cari işlemler açığının 28,6 milyar dolara gerilemesinin ve GSYH'ya oranının ise yeni açıklanan veriler kapsamında 2015'e göre 0,6 puan azalarak yüzde 3,9 olması hedef alındığını ifade ederek, 2016'da kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH'ya oranının yüzde 0,3, program tanımlı kamu kesimi faiz dışı fazlasının ise yüzde 0,6, merkezi yönetim bütçe açığının GSYH'ya oranının yüzde 1,3, merkezi yönetim bütçesi program tanımlı faiz dışı fazlasının ise yüzde 0,1 olmasının hedeflendiğini, AB tanımlı genel devlet borç stokunun ise GSYH'ya oranının 2016'da yüzde 31,7 seviyesine gerileyeceğinin tahmin edildiğini anlattı.

Yurtiçi tasarruf oranının 2014'te ulaştığı seviyenin yüzde 15 civarında olduğuna işaret eden Yılmaz, "Bu seviye, 2008'den sonra kaydedilen en yüksek seviyedir. Önümüzdeki dönemde de tasarruflarımızı artırıcı çalışmalarımız devam edecektir. Toplam yurtiçi tasarruf oranının bir önceki yıla göre 0,6 puan artarak, 2015'te yüzde 15,6 olması beklenmektedir" ifadesini kullandı.

Uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar neticesinde Türkiye'de gelir eşitsizliğinin azaldığını ifade eden Yılmaz, ekonomik büyüme performansını yüksek düzeyde tutup, eş zamanlı olarak gelir dağımını iyileştiren ender ülkelerden birinin Türkiye olduğunu bildirdi.

Geçen yıl 405,8 milyar lira olarak gerçekleşeceği tahmin edilen toplam sabit sermaye yatırımlarının bu yıl reel olarak yüzde 6,3 artışla 464 milyar lira olmasının beklendiğine dikkati çeken Yılmaz, bunun yüzde 78,6'sının özel kesim tarafından gerçekleştirilmesi öngörüldüğünü bildirdi.

Yılmaz, 2016'da ise üniversitelere 1,6 milyar lira ödenek tahsisinin planlandığını vurgulayarak, Kamu Yatırım Programıyla Ar-Ge'ye ayrılan kamu kaynaklarının 2002'de 114,3 milyon lira iken, 2014'te 1,9 milyar liraya yükseltildiğini, 2016'da bu rakamın yaklaşık 2,5 milyar lira olmasının planlandığını dile getirdi.

(Sürecek)


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.